Название: Yazgi
Автор: Морган Райс
Издательство: Lukeman Literary Management Ltd
Жанр: Героическая фантастика
Серия: Vampır Mektupları
isbn: 9781632910660
isbn:
Kyle dizlerinin üstüne çöktü ve selam verdi, vampir gör- güsüne uygun bir şekilde onların kendilerini çağırmalarını bekliyordu.
“Kara Metcezir Meclisi’nden Kyle” dedi hâkimlerden biri yavaşça. “Bize haber vermeden gelecek kadar gözü pekmiş- sin. Eğer ki talebin kabul görmezse ölüm cezası riskiyle karşı karşıya olduğunu biliyorsundur.”
Bu bir soru değildi, uyarıydı. Kyle sonuçları biliyordu fa- kat s korkmuyordu. “Farkındayım, efendim” dedi Kyle sa- dece ve bekledi.
Nihayet, birkaç saniyelik hışırtının arkasından başka bir beyan geldi. “O zaman konuş. Bizden ne rica ediyorsun?”
“Ben başka bir zamandan geldim. İki yüzyıl sonradan.”
Odanın içini yüksek perdeden bir uğultu kapladı. Görev- lilerden biri zemine elindeki asayla üç kez vurdu ve bağırdı: “Sessizlik!”
Sonunda odadaki gürültü dindi.
Kyle sözlerine devam etti. “Yok yere zaman yolculuğu yapmadım. Kaçınılmaz bir durum vardı. Gelecekte, yani be- nim yaşadığım zamanda, bir savaş olacak; büyük bir vampir savaşı. New York’ta başlayıp oradan yayılacak. Bizim hayali- ni kurduğumuz Vampir Kıyameti. Sonunda türümüz zafer kazanacak. Tüm insan ırkının kökünü kazıyıp onları köle- leştireceğiz. Aynı zamanda iyiliksever vampir meclislerini ve yolumuzun üstünde duran herkesi yok edeceğiz. Bunları biliyorum çünkü bu savaşın başında ben varım.”
Tekrardan bir uğultu yükseldi ve bunu asanın yere vurul- ması takip etti.
“Ancak savaşım henüz tamamlanmadı” dedi Kyle uğul- tunun arasından. “Başardığımız her şeyi yerle yeksan ede- bilecek, türümüzün bu şanlı geleceğini yok edebilecek tek bir kişi, sadece tek bir ayak bağım kaldı. Özel bir soydan geliyor, zamanda geri gidip benden kaçmak üzere. Buraya onu bulmak ve işini bitirmek için geldim. O zamana kadar gelecek hepimiz için bir muamma. Bugün önünüze çıktım çünkü onu öldürmek için izninizi istiyorum; yani burada, sizin yeriniz ve zamanınızda. Aynı zamanda onu bulmak için yardımlarınızı da rica edeceğim.”
Kyle tekrardan başını eğdi ve bekledi. Onların vereceği hükmü beklerken kalbi güm güm atıyordu. Elbette ona yar- dım etmeleri onların çıkarları için de en iyisi olurdu ve yar- dım etmemeleri için ortada bir sebep göremiyordu. Gelgelelim yine de milyonlarca yıldır hayatta olan, kendisinden bile yaşlı olan o yaratıkların ne yapacağı hiç belli olmazdı. Hiçbir zaman on ikisinin önündeki gündem nedir bilememişti ve verdikleri kararlar kafasına göre esen yel kadar keyfi gözükmüştü hep.
Yürek hoplatan sessizliğin ortasında bekledi.
Nihayet, bir boğaz temizleme sesi duyuldu. “Elbette, kimden bahsettiğini biliyoruz” dedi hâkimlerden biri son derece ciddi bir şekilde. “Caitlin’den bahsediyorsun, ileride Pollepel Meclisi’ne dâhil olacak olan fakat aslında farklı ve çok daha güçlü bir meclisten gelen. Evet, dün bizim zama- nımıza geldi. Elbette bunu biliyoruz. Ve sence biz de onu öldürmek isteseydik, bunu yapmaz mıydık?”
Kyle cevap vermeyecek kadar akıllıydı. Bu ufak gururlan- maya ihtiyaçları vardı. Öylece durup konuşmalarını bitir- melerini bekleyecekti sadece.
“Fakat azmini ve gelecekteki savaşını takdirle karşılıyo- ruz” diye devam etti hâkim. “Evet, çok takdir ediyoruz.”
Bir saniyeliğine daha yürek hoplatan bir sessizlik oldu.
“Onun peşinden koşmana izin vereceğiz” diye devam etti hâkim. “Fakat eğer onu bulursan öldürmeyeceksin. Onu canlı yakalayıp bize getireceksin. Onu bizzat öldürmekten ve yavaş yavaş can verişini izlemekten keyif duyarız. Oyunlar için muhteşem bir aday olur.”
Kyle içinin hiddetle dolup taştığını hissetti. Oyunlar. Ta- bii ya. Bu hastalıklı, yaşlı vampirlerin umurlarında olan tek şey buydu. Artık hatırlıyordu. Kolezyum’u vampirin vam- pirle, vampirin insanla, vampirin canavarlarla karşı karşıya geldiği sporları için bir arenaya çevirmişlerdi ve hepsinin parçalara ayrılışını seyretmeye bayılıyorlardı. Zalimceydi ve Kyle buna kendince bir hayranlık duyuyordu.
Ne var ki Caitlin için istediği bu değildi. Onu ölü is- tiyordu. Nokta. İşkence çekmesini istemediğinden değil ama zaman kaybetmek, işi şansa bırakmak istemiyordu. Elbette, şimdiye kadar hiç kimse oyunlardan kaçamamış ya da sağ çıkamamıştı. Fakat yine de neler olabileceği bi- linmezdi.
“Fakat, üstatlarım” diye itiraz etti Kyle, “Caitlin sizin de belirttiğiniz gibi güçlü bir soydan geliyor ve hayal ettiğiniz- den çok daha tehlikeli biri. Onu derhâl öldürmek için izni- nizi istiyorum. Kaybedecek çok şey var.”
“Halen gençsin” dedi başka bir hâkim, “ve bu yüzden hükmümüzü yargılamanı affedeceğiz. Başka biri olsa daki- kasında öldürmüştük.”
Kyle hafifçe başını eğdi. Çok ileri gittiğini anlamıştı. Hiç kimse hâkimlere karşı çıkmazdı.
“O Assisi’de. Buradan oraya gideceksin. Çabuk git ve oya- lanma. Artık lafını ettiği için gözlerimizin önünde ölümünü izlemek için sabırsızlanıyoruz.”
Kyle gitmek için döndü.
“Ve Kyle” dedi içlerinden biri.
Kyle arkasını döndü.
Birinci hâkim kukuletasını indirdi ve yumrular, siğiller, yarıklarla dolu, Kyle’ın gördüğü en grotesk suratlardan biri- ni ortalığa çıkardı. Ağzını açıp korkunç bir şekilde gülümse- di, sapsarı ve keskin dişleriyle parlayan kara gözleri vardı. Sı- rıtması daha da büyüdü. “Bir dahaki sefere haber vermeden geldiğinde yavaş yavaş ölen kişi sen olacaksın.”
Altıncı Bölüm
Caitlin tertemiz Umbria kırları üzerinde uçarken tepele- rin ve vadilerin üstünden geçiyor, sabahın erken gün ışı- ğında bereketli yeşil araziye göz gezdiriyordu. Ufak çiftlikler, bacalarından duman tüten etrafı yüzlerce dönüm araziyle çevrili küçük taş kulübeler altında seriliydi.
Kuzeye ilerlerken manzara değişti ve yerine Toskana’nın vadileri ve tepeleri geldi. Baktığı mesafede yükselen tepeler- de kurulu üzüm bağlarını ve daha şimdiden işe başlamış ge- niş hasır şapkalı işçilerin üzümleri topladığını görebiliyordu. Burası inanılmaz güzeldi ve Caitlin’in bir tarafı aşağı inip, oracığa kurulup kendini bu küçük çiftlik kulübelerinden bi- rinde evde hissetmek istiyordu. Ancak yapması gereken işle- ri vardı. Gül’ü sıkıca kucağında, tişörtünün içine sarılı halde tutarak kuzeye doğru uçmaya devam etti. Caitlin СКАЧАТЬ