Kahramanlık Mitleri. Daniel G. Brinton
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kahramanlık Mitleri - Daniel G. Brinton страница 9

Название: Kahramanlık Mitleri

Автор: Daniel G. Brinton

Издательство: Maya Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 9786258361063

isbn:

СКАЧАТЬ kızları ile halk aklının tüm çağlarda ve uluslarda yaratmaya bayıldığı başka muhayyel varlıkların arasındadır.

      Daha sonraları “hünerli usta” ya da “zanaatkâr” anlamına gelmeye başlayan Toltec ya da Toltecatl daha önce söylediğim gibi Tollan yani Güneş Şehri’nin bir sakini, başka bir deyişle, Işığın Çocuğu manasındadır. Başlangıçta, herhangi bir metafor olmaksızın, güneşin uzaklara fırlayan parlak ışınlarından biri anlamındaydı. Mitin genel akışı yanında kadim Tolteklere atfedilen güçler de bunu bilhassa ve açıkça göstermektedir. Işık Tanrısı’nın en yakın kulları olarak Tolteklere “tüm gün hiç dinlenmeden uçanlar” deniyordu58 ve çok uzak yerlere anında ulaştıkları söylenirdi. Işık Tanrısı’nın kendisi ayrıldığında onlar da gözden kaybolurdu, şehirleri bomboş ve ıssız kalırdı.

      Mitin bazı versiyonlarında (bunların orijinal versiyonlar olduğunu düşünüyorum) ise bir ulusu teşkil etmemektedirler aksine Quetzalcoatl’ın havarileri ya da hizmetkârlarından ibarettirler.59 Doğaüstü güçlere sahip varlıkların tüm özelliklerini haizdiler. Astrolog ve ruh çağıran falcılardı, harika şairler ve filozoflardı, dünyada başka yerde eşi bulunmayacak ressamlardı. Ayrıca Toltekler öylesi mimarlardı ki şehirlerinin, tapınaklarının ve kalelerinin kalıntıları bin fersah boyunca ülkeye dağılmıştı. Peder Duran şöyle diyor: “Bir Kızılderiliye dağların arasından bu derbendi kim yaptı ya da şu pınarı kim açtı yahut da şu eski harabeyi kim inşa etti diye sormak aklıma geldiğinde, “Toltekler, Papa’nın havarileri,” cevabını alırdım.60

      Sıradan insanlardan daha uzun ve heybetliydiler. Ayrıca yüzyıllarca yaşamaları hiç de alışılmamış bir şey değildi. Öyle büyük bir enerjileri vardı ki tembel birinin aralarında yaşamasına asla izin vermezlerdi. Tıpkı efendileri gibi hayattaki her ilimde hünerli ve ölümlülerin gücünün ötesinde erdemliydiler. Tıpkı liderleri ile ışığın kişileştirmeleri gibi ve koyu tenli halklar arasında yaygın olduğu üzere beyaz tenli olarak tasvir ediliyorlardı.61

      Quetzalcoatl Tollan’dan ayrıldığında Tolteklerin büyük çoğunluğu, Tezcatlipoca’nın hileleriyle çoktan yok olmuştu. Hayatta kalanların da Quetzalcoatl’ın ayrılışıyla beraber ortadan kayboldukları söyleniyordu. Şehir ıssız kalmıştı. Geride kalan sakinlerine ne olduğunu ise kimse bilmiyordu. Fakat bu belirsizlik, bir kısmı Nahuatl bir kısmı ise başka diller konuşan çeşitli ulusların bu gizemli, kadim ve mucizevi halkın soyundan geldiklerini iddia edebilmeleri için avantajlı bir fırsat sunuyordu.

      Hakikaten, cevabı zor bir soruyla karşı karşıyayız: Işınlarını yitirip ihtişamından yoksun bırakılmış Işık Tanrısı gökyüzünden kaybolunca, daha önce dünyayı şaşaaya boyamış olan o parlak ve ok gibi delip geçen ışıkları nerede kalmıştı? Yoklardı, gitmişlerdi ve nereye gittiklerini bilmiyoruz.

      Tolteklerin esas yuvasının Tlapallan’da olduğu söyleniyordu. Burası Quetzalcoatl’ın geri döndüğü anlatılan Kızıl Topraklar’ın aynısıydı. Yalnız birincisi Hue Tlapallan “Eski Tlapallan” yani Quetzalcoatl ile Tolteklerin ortaya çıktığı yer olarak ayrılıyordu. Öteki mitler buraya Xalac “Kum Yeri” adını vermişti. Bu isim, o kumlu sahile yani Quetzalcoatl’ın son kez görüldüğü söylenen yere açık bir göndermeydi. Güneş, bu yerin ardında doğup aşağısında ise batardı. Quetzalcoatl, sürüldüğü Tollan’a buradan dönmüş ve yıllar boyu tebaasını yönetmişti.62

      Eski ya da yeni olması fark etmez, bu Tlapallan’ı bir diğeriyle karıştıramayız. İster gün doğumunun moru ve altın sarısına isterse akşamın kızılına ve pembesine boyanmış olsun, Sahagun’un bize söylediği üzere gereken tüm belirginliğiyle “Güneşin şehri”ydi, liderleri Quetzalcoatl’ın geldiği ve geri dönmesi için çağırıldığı ışık ve renk yuvasıydı.63

      Dünyevi Quetzalcoatl’ın kökeni farklı şekillerde verilir. Efsanelerin bir döngüsü Tollan’da olağanüstü bir şekilde gerçekleşen doğumunu anlatır. İkinci bir döngü Azteklerce bilinen bir ülkede doğmadığını, aksine bir yabancı olarak onların yanına geldiğini ileri sürer.

      Birinci döngüdeki muhtemelen en eski versiyonlardan birine göre Camaxtli ismiyle bilinen Tezcatlipoca’nın oğlu ya da torunuydu. Şansölye Ramirez’e64 anlatılan buydu. Torquemada ise bunun Quetzalcoatl’ın ibadet merkezi olan kutsal şehir Cholollan’da öğretilen kanonik doktrin olduğunu söylemektedir.65 Bu şeffaf bir metafordur ve başka ulusların mitlerindeki yüzlerce benzer ifadeye benzetilebilir. Gece, gündüzü ortaya çıkarır, karanlığın ardından aydınlık gelir ve dolayısıyla, bu metafor baba ile oğulun ilişkisine uygulandığında aralarındaki mücadelenin ebediyen devam edeceği anlamına gelir.

      Bir başka mit Quetzalcoatl’ı, Citlallatonac “Sabah” unvanıyla tanınan Yüce Baba Tonaca Tecutli’nin Tollan’da ölümlü bir genç kızdan olma öz oğlu olarak temsil eder. Bu şehirde üç kız kardeş yaşardı. Bunlardan biri tertemiz bir bakire olup ismi Chimalman’dı. Hep beraber oldukları bir gün, söz konusu tanrı bu kızlara gözüktü. Chimalman’ın iki kız kardeşi onun dehşetli varlığından korkup ölmüştü fakat tanrı, Chimalman’ın üzerine yaşam nefesini üfledi ve genç kız hemen gebe kaldı. Doğurduğu oğlan, hayatına mal oldu ancak bu çocuk Topitcin “Oğlumuz” adlı ve doğduğu yıldan itibaren de Ce Acatl “Tek Kamış” diye adlandırılacak olan ilahi Quetzalcoatl’dı. Dünyaya gelir gelmez konuşabilme yetisine, mantık ve bilgeliğe sahip olmuştu. Annesine gelince, dünyada yok olunca semaya aktarılmıştı. Burada ona saygıdeğer Chalchihuitzli “Biricik Kurban Taşı” adı verildi.66

      Bunun da şu gerçeği ifade eden kadim ve basit bir mecaz olduğu açıktır: Sabahın nefesi, güneşi ortaya çıkaran ve bunu yaparken kaybolan şafak vaktini haber verir.

      Bir başka efsanede bakire anne Chimalman’ın bir yeşim taşı ya da kıymetli bir yeşil taş (chalchichuitl) yutarak gebe kaldığı söylenir.67 Bir diğer mit ise onun bir bakire değil, Camaxtli’nin (Tezcatlipoca) karısı olduğunu68 yahut (Otomikler, Taraskolar gibi) Nahuatl dilini konuşan bütün kabilelerin ve bu dili konuşmayan pek çok kabilenin ataları olan yedi oğulun babası o saygıdeğer ihtiyar adamın ikinci karısı olduğunu iddia eder.69 Bu ikinci mit, incelemeye değerdir.

      Bütün Meksika ve Orta Amerika’da yerlilerin türediği Yedi Oğul, Yedi Kabile ve Yedi Mağara ile yaşadıkları Yedi Şehir hakkındaki bu efsane sürekli olarak karşımıza çıkmaktadır. Aztekler bu topraklardan eskiden yaşadıkları yer olarak söz eder. Burası kuzey ya da kuzeybatıya doğru Tollan’la aynı yönde ama kesin olmayan bir uzaklıkta yer alıyordu. Bu toprakların ismi dikkat çekiciydi: Aztlan yani Beyaz ya da Parlak Topraklar.70 Ortasında İlahi Colhuacan Tepesi yani Teoculhuacan71 yer almaktaydı. Bu tepenin dibinde Chicomoztoc “Yedi Mağaralar” СКАЧАТЬ



<p>58</p>

Unvanları Tlanqua “büyük bir kararlılıkla diş geçirmek” ve cemilhuitia “bütün bir gün boyu koşmak” kelimelerinden oluşan Tlanqua cemilhuique’ti. Sahagun, Historia, Lib. III. Böl. III, and Lib. X, Böl. IXIX. Ayrıca Tezcatlipoca hakkındaki şu mitle karşılaştırınız: Tezcatlipoca, mısır kavuran yaşlı bir kadın kılığına girmişti ve kavurduğu mısırların kokusu ne kadar uzakta olurlarsa olsunlar Tolteklere hemen ulaşırdı. Oraya geldikleri zaman kadın Toltekleri öldürdü. Id. Lib. III, Böl. XI.

<p>59</p>

“Discipulos” Duran, Historia, in Kingdborough, Vol. VIII, s. 260.

<p>60</p>

A.g.e.

<p>61</p>

Burada betimlendiği üzere Tolteklerin bu özelliği için bkz. Ixtlilxochitl. Relaciones Historicus; Veitia, Historia, passion.

<p>62</p>

“Se metió (Quetzalcoatl) la tierra adentro hasta Tlapallan ó segun otros Huey Xalac, antigun patria de sus antepasados, en donde vivió muchos años.” Ixtlilxochitl, Relaciones Historicas, s. 394, in Kingsborough, Vol. IX. Xalac, xalli “kum” ve lokatif ekiyle türetilmiştir. Nahuatl dilinde xalli aquia “kuma girmek” ifadesi, ölmek anlamında kullanılmaktadır.

<p>63</p>

“Dicen que caminó acia el Oriente, y que se fué á la ciudad del Sol, llamada Tlapallan, y fué llamado del sol.” Libro. VIII, Prologo.

<p>64</p>

Ramirez de Fuenleal, Hist. de los Mexicanaoa, Böl. VIII.

<p>65</p>

Monarquia Indiana, Lib. VI, Böl. XXIV. Camaxtli kelimesi Yoamaxtli şeklinde de karşımıza çıkar; bu durum, maxtli “örtü, giysi” ve ekeylem ca. ya da ikinci örnekte yoatli “gece” kelimelerinin birleşmesiyle oluşturulduğunu gösterir. Dolayısıyla, “Gecenin mantosu” yahut “Gecenin giysisi”dir (“la faja nocturna,” Anales del Museo Nacional, Tom. II s. 363).

<p>66</p>

Codex Vaicanus, Tab. X; Codex Telleriano-Remensis, Pt. II. Lam. II. Bu isim chalchihuitl “yeşim taşı” ve citztli yani kurban töreninde dil, kulaklar ve penisi delmek için kullanılan diken anlamındaki kelimeden türetilmiştir. Chimalman, daha doğrusu Chimalmatl ise chimalli “kalkan” ve muhtemelen matlalin “yeşil” kelimelerinden gelmektedir.

<p>67</p>

Mendieta, Historia Eclesiastica Indiana, Lib. II, Böl. VI.

<p>68</p>

A.g.e.

<p>69</p>

Motolinia. Historia de los Indios de Nueva España, Epistolu Prıemial, s. 10. İlk karısı, ismi ilantli “yaşlı kadın” ve cueitl “etek” kelimelerinden türetilmiş olan Ilancueitl’di. Gomara, Conquista de Méjico, s. 432.

<p>70</p>

Aztlan adının aztatl “balıkçıl” kelimesinden türetildiği şeklindeki tez, Buschmann ve en iyi Aztek bilginleri tarafından reddedilmiştir. Bu isim iztac “beyaz” kökünden gelir ve yer eki tlan ile yapılmıştır, anlamı ise Beyaz ya da Parlak Topraklar’dır. Bkz. şu eserde tartışılan konu: Ueber die Atzektischen Ortsnamen, p. 612 ve Señor Orozco y Berra, Anales del Museo Nacional, Tom. II, s. 56.

<p>71</p>

Colhuaean bir yer belirtme halidir. Genel olarak coloa “bükmek, yuvarlamak” anlamındaki kelimeden türediği kabul edilir. Peder Duran, bunun Aztlan için kullanılan bir diğer kelime olduğunu söyler: “Estas cuevas son en Teoculacan, que por otro nombre se llama Aztlan.” Historia de los Indios de Nueva España. Lib. I, Böl. I.

Teo, “tanrı, ilah” anlamındaki teotl kelimesinden gelir. Metinde bu efsanevi ülkedeki toprak ve su hakkındaki tasvir de yine Duran’ın çalışmasından alınmıştır.