Kahramanlık Mitleri. Daniel G. Brinton
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kahramanlık Mitleri - Daniel G. Brinton страница 10

Название: Kahramanlık Mitleri

Автор: Daniel G. Brinton

Издательство: Maya Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 9786258361063

isbn:

СКАЧАТЬ tanrılar bu dağın üzerinde yaşamıştır ve kayırdıkları insanlara yardım etmek için yine buradan inip gelmiştir. Çoktavlar da kendi atalarının ilk kez gün ışığına çıktıkları yer olduğunu söyledikleri efsanevi tepeye aynı adı vermiştir. Çoktavlar oraya Nane Waiyah yani Eğik ya da Kıvrık Tepe73 demiştir. Böylesi bir mecazi ifade benzerliği tartışmaya yer bırakmıyor.

      Aksi iddia edilse bile mistik dağı çevreleyen öteki mitler, herhangi bir şüpheyi ortadan kaldıracaktır. Colhuacan’ın, “Tanrıların Muhteşem Annesi”nin yaşadığı yer olmaya devam ettiğini biliyoruz. Burada çocuklarının dünyadan dönüşünü bekliyordu. Hiç kimse bu dağı tamamen tırmanamazdı çünkü ortasından zirvesine kadar ince ve kaygan kumdandı. Ancak şöyle bir sihirli özelliğe sahipti: Bu dağa tırmanan kişi ne kadar yaşlı olursa olsun, tırmandığı oranda yeniden gençleşir ve böylece eski gücüne ulaşırdı. Ne var ki etrafında yaşayan mutlu insanların bu dağın gençleştirici gücüne gereksinimi yoktur zira o topraklarda hiç kimse yaşlanmaz ve yılların öfkesini tanımaz.

      Bu yüzden, Quetzalcoatl’ın Yedi Mağaralar Efendisi’nin oğlu olduğunun ileri sürülmesi, onu Ulu Semaların Efendisi’nin oğlu ilan eden efsanenin bir varyasyonundan ibaretti. Bunların ikisi de aynı anlama gelmektedir. Her iki mitte de Quetzalcoatl’ın annesi olarak ortaya çıkan Chimalman, ikisini birbirine bağlar ve özdeş hale getirir. Mixcoatl ise Tezcatlipoca için kullanılan bir başka isimden ibarettir.

      Böyle bir yorum, doğru olması durumunda, Yedi Şehirler ya da Mağaralar ile buralardan gerçekleştiği varsayılan göç hikâyesinin tarihten çıkarılmasına yol açacaktır. Esasen, vakanüvislerin bu efsanevi yerleşimlere bir yer atamak için mükerrer çabaları, etkileyici bir keşmekeş ve kafa karışıklığından başka bir sonuç getirmemiştir. Bu yerleşimlerin nerede olduğunu aramak, Cennet Bahçesi ve Avalon Adası’nın yerini aramak kadar nafiledir. Bu diyarlar bu dünyada yer almaz ve asla da yer almamıştır. Aksine, düşüncenin yarattığı ve hayal gücünün resmettiği o göksel dünyaya aittirler.

      Yukarıdakilerin hepsinden daha yavan bir açıklama, tarihçi Alva Ixtilxochitl tarafından verilmektedir. Bu açıklama öyle sıkıcıdır ki muhtemelen gerçeğe dair kırıntılar içermektedir.74 Ixtilxochitl’in bize anlattığına göre Teepancaltzin adında bir Tollan kralı, kendi tebaasından birinin Xochitl “Gül” adlı kızına âşık olmuştur. Bu kızın babası, agave bitkisinden bal toplayan ilk kişidir. Kral işte bu nefis yiyeceği satın almak bahanesiyle sık sık Xochitl’i getirtirdi. Genç kızı baştan çıkarmayı başarıp onu bir dağdaki gül bahçesine sakladı. Xochitl burada bir erkek çocuğu dünyaya getirdi fakat kral buna çok öfkelenecekti. Zira bebeğin burcunu çıkaran saray müneccimi, onun son Tollan Kralı olacağına ve Toltek monarşisinin yıkımına şahitlik edeceğine dair tüm işaretleri görmüştü. Çocuğa Meconetzin yani Agavenin Oğlu adı verildi. Zamanı gelince kral oldu ve kehanet gerçekleşti.75

      Fakat bu görünürde tarihi anlatım pek çok bakımdan, Codex Telleriano-Remensis olarak bilinen bir Aztek elyazmasıyla elimize ulaşmış hakiki bir mite şüpheli bir benzerlik göstermektedir. Bu belge Quetzalcoatl, Tezcatlipoca ve kardeşlerinin ilk başta birer tanrı olduklarını ve semalarda yıldızlar olarak yaşadıklarını anlatır. Zamanlarını cennette, Xochitiycacan (“güllerin yukarı kaldırıldığı yer”) adlı bir Gül Bahçesi’nde geçiriyorlardı fakat bir defasında bahçenin ortasındaki büyük gül ağacından gülleri koparmaya başladılar. Bunun üzerine öfkelenen Tonaca-tecutli, onları birer ölümlü olarak yaşayacakları dünyaya fırlattı.

      Güneşin ve yıldızların her gün tepe noktasından ufka inişine tatbik edildiğinde bu mitin anlamının özel bir yorum gerektirdiği çok açıktır. Ayrıca Quetzalcoatl’ın türediği (bir örnekte Cennet Tepesi, bir diğer örnekte ise yeryüzünde olduğu varsayılan bir yükselti olan) dağdaki gül bahçesi ile babanın öfkesi arasındaki örtüşme, Ixtlilxochitl’in sözde tarihi hikâyesinin tarihi kılığa sokulmuş bir mitten ibaret olduğunu gösteriyor gibidir.

      İkinci efsaneler döngüsü, Tollan kahramanının mucizevi bir soydan geldiğini reddetmektedir. Las Casas onun doğu yönünden, Yukatan’ın bir bölgesinden, kendi fikrince birkaç takipçiyle76 birlikte geldiğini anlatır. Yerli tarihçi Alva Ixtlilxochitl de bu geleneği kesin bir şekilde tekrarlamakla birlikte muhiti belirsiz bırakmıştır.77 Öte yandan, Veytia ise onun kuzeyden ve yetişkin bir adam olarak geldiğini anlatır. Uzun boylu, beyaz tenli, sakallı ve bıyıklı, çıplak ayaklı ve başı açıktır. Kızıl haçlarla süslü uzun beyaz bir kaftan giymiştir ve elinde bir asa taşımaktadır.78

      Quetzalcoatl’ın kökeni ne olursa olsun, ister mucizevi bir doğumla dünyaya gelen bir çocuk isterse uzak diyarlardan yetişkin olarak gelmiş bir yabancı olduğu kabul edilsin, tüm anlatımlar, onun karakterinin muhteşemliği ve saflığı ile hâkimiyeti altındaki Tollan’ın ihtişamı konusunda hemfikirdir. Tapınağı dört daire halinde bölünmüştü: Biri altın sarısı olup doğu yönüne bakıyordu; diğeri firuze ve yeşim taşlarıyla süslenmişti, mavi renkliydi ve batıya bakıyordu; üçüncü daire, inciler ve deniz kabuklarıyla donanmış olup bembeyazdı ve güneye doğru bakıyordu ve nihayet dördüncü daire kan taşlarıyla süslenmişti, kırmızıydı ve kuzeye bakıyordu. Dolayısıyla, bu daireler ışığın egemen olduğu dünyanın dört ana yönü ve dört köşesini temsil ediyordu.79

      Tollan’ın ortasından büyük bir nehir akıyordu ve Quetzalcoatl’ın evi işte bu nehrin üzerindeydi. Her gece yarısı yıkanmak için nehre inerdi. Yıkandığı bu yere Boyalı Vazoda yahut Kıymetli Sularda adı verilirmiştir. Zira Işık Küresi, her gece Dünya Irmağı’nın sularına dalar ve günbatımının boyalı bulutları, onun yıkandığı yeri sarar.80

      Quetzalcoatl’ın Tollan’daki hikâyesinin ilksel iki kardeş tanrının çatışmasının bir devamından ibaret olduğunu belirtmiştim. Peşinden gidip onu nihayet alt eden yine amansız Tezcatlipoca’dır. Fakat önemli bir fark vardır: Daha eski olan mitte tasvir edilen ilk savaşta şiddet ve birbirini izleyen yıkımlar hâkimken, sonraki mitlerin tamamında Quetzalcoatl kendini savunmaya çalışmaz ve şikâyet etmez, aksine yenilgisini kaderin bir emri olarak kabul eder ve bu emre direnmek nafiledir. Halkının bozguna uğradığını ve güzel şehrinin harap olduğunu görür ancak bütün bunlarda kaderin eli olduğunu bildiğinden kaçınılmaz olana olabildiğince metanet ve ağırbaşlılıkla göğüs germek için hazırlanır.

      Bu mitlerden biri, fırtına ve gecenin karanlığıyla ışığın söndürülmesi olup bir mücadeleyle temsil edilir. Öteki mitte ise sessizce batı ufkunda alçalan güneşin yavaş ve sakin ama bir yandan da kesin ve kaçınılmaz yok oluşu vardır.

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив СКАЧАТЬ



<p>73</p>

Bkz. The Myths of the New World, s. 242.

<p>74</p>

Ixtlilxochitl, Relaciones Historicas, s. 330, in Kingsborough, Vol. IX.

<p>75</p>

Ramirez de Fuenleal’ın eserinde (Böl. VIII), Tezcatlipoca’nın agaveden yapılan sarhoş edici şarap pulque’yi keşfeden kişi olduğu söylenir. Meztitlan’da bu içki ve sarhoşlukla ilişkilendirilir. Dolayısıyla, bu mitte Quetzalcoatl’a atfedilen Meconetzin isminin, Tezcatlipoca’nın oğlu olduğunu iletmek amaçlı olması muhtemeldir.

<p>76</p>

Torquemada, Monarquia Indiana, Lib. VI. Böl. XXIV. Belli ki bu, Cholula’daki kanonik doktrindi.

<p>77</p>

Historia Chichimeca, Böl. I.

<p>78</p>

Historia. Böl. XV.

<p>79</p>

Sahagun, Lib. IX, Böl. XXIX.

<p>80</p>

Quetzalcoatl’un banyosunun adı farklı şekillerde verilir: xicatli “sukabağından yapılmış vazo” ve poyan “boyamak” kelimelerinden türetilmiş Xicàpoyan (Sahaagun, Lib. III, Böl. III); atl “su”, pan “içinde” ve chalchinitl “kıymetli; parlak, yeşim taşı” kelimelerinden türetilmiş Chalchiuhapan (is., Lib. X, Böl. XXIX) ve atl “su”, terpan “kraliyete ait” amochtli “teneke gibi herhangi bir parlak beyaz metal” ve yer belirtme eki co ile türetilmiş olup “Krallığın Parlak Sularında” anlamındaki Atecpanamochco (Anales de Cuanhtillan, s. 21). Bu isimler, Işık Tanrısı hikâyesini çevreleyen semboller halkasını göstermesi bakımından ilginçtir.