Kahramanlık Mitleri. Daniel G. Brinton
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kahramanlık Mitleri - Daniel G. Brinton страница 8

Название: Kahramanlık Mitleri

Автор: Daniel G. Brinton

Издательство: Maya Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 9786258361063

isbn:

СКАЧАТЬ figürlerle kazımış olan Meztitlan’ın kaba dağlıları, o ilk dördüze sembolik unvanlar vermişti:

      Ixcuin: Dört yüzü olan.

      Hueytecpatl: Kadim çakmaktaşı.

      Tentetemic: Öldüren dudak taşı.

      Nanacatltzatzi: Nanacatl denilen zehirli mantarla zehirlendiğinde konuşan.

      Mite göre bu dört birader, adı “büyük, kadim annemiz” anlamına gelen Hueytonantzin adlı tanrıçadan doğmuştu. Ancak bir evlada yakışmayacak şekilde ona karşı gelerek onu katledip güneşe kurban ettiler ve kalbini yine bu ilaha sundular.50 Başka bir deyişle bu, dört ana yönün hikâyesidir. Bu yönler, seher vaktinde şafakla belirlenir. Öte yandan şafak, doğan güneşte kaybolur ya da ona kurban edilir.

      Bu dört biraderden ilki olan Ixcuin yani “Dört tarafa bakan” ya da “Dört yüzü olan”ın Quetzalcoatl’dan başkası olmadığını düşünüyorum.51 Kadim çakmaktaşı ise muhtemelen Tezcatlipoca’dır. Dolayısıyla bu mit, önceki sayfada verilen İrokua mitiyle bilhassa yakın bir ilişkiye ulaşır.

      Azteklerin bir diğer miti ise bu dört kardeşi yahut ilksel kahramanı şöyle verir:

      Huitzilopochtli

      Huitznahna

      Itztlacoliuhqui

      Pantecatl

      Bu isimlerden Itztlacoliuhqui bir başlık türünün adıydı. Dr. Schultz-Sellack, bu ismin Quetzalcoatl’ın bir diğer unvanı olduğuna ve Pantecatl’ın ise Tezcatlipoca’nın adlarından biri olduğuna inanmak için mantıklı nedenler ileri sürüyor.52 Bu durumda aynı mitin bir başka versiyonuna sahibiz demektir.

      3. Tula Kahramanı Quetzalcoatl

      Aztek halkının uzun uzun bahsetmeyi sevdiği figür, görünen dünyanın gizemli yaratıcısı olan tanrı Quetzalcoatl değil; muhteşem Tollan (Tula) şehrinin başrahibi, ilimlerin öğretmeni, bilge kanun yapıcı, erdemli prens, usta mimar ve merhametli yargıç Quetzalcoatl’dı.

      Sahne, gökyüzünden yeryüzüne ve öteki dünyaların döngülerinden günümüzden aşırı uzak olmayan bir tarihe aktarılmış olmasına karşın yine burada da hikâye, Quetzalcoatl’ın Tezcatlipoca’yla yarışı ile artık güçlü bir büyücü ve kıskanç bir rakibe indirgenmiş bu düşmanın onu ünlü Tollan şehrinden mahrum bırakmak ve sürmek için başvurduğu hileler olmaya devam etmektedir.

      Mitoloji metaforlarına aşina hiç kimse dünyasal ve tarihi formunda bu miti çevreleyen ince yerel renk perdesine aldanmayacaktır. Daha önce belirttiğim gece ve gündüz, karanlık ve aydınlık çatışmasının hakiki kadim anlatımının bir tekrarı ya da devamı olmasının yanında Tollan ismi, bu hikâyenin konusu olan yer ve güçleri işaret etmek için yeterlidir. Zira Quetzalcoatl’ın hüküm sürdüğü bu Tollan, kimilerinin sandığının aksine Meksika şehrinin birkaç kilometre kuzeybatısında yer alan ve hâlâ ayakta olan küçük Tula kasabası değildir. Efsanede çoğu kez bahsedildiği üzere bu şehrin altı yüz ila bin kilometre kadar kuzeybatısında belirsiz bir yerde ya da bazı eskiçağ uzmanlarının iddia ettiği gibi Asya’da da değildi. Esasen bu şehir, yorgun dünyamızda değildi. Aksine, adının işaret ettiği ve yerli tarihçi Tetzozomoc’un uzun zaman önce tercüme ettiği gibi parlak güneşin yaşadığı ve o ışık küresi gökte olduğu müddetçe ışık tanrısının hüküm süreceği yerdeydi. Tollan, “Güneşin Yeri” anlamındaki Tonatlan kelimesinin kısaltılmış biçiminden ibarettir.53

      Tollan adlı bu muhteşem şehrin yerini ve karakterini biraz yakından incelemeye değer zira burası, pek çok farklı halkın mit ve efsanelerinde duyduğumuz bir yerdir. Sadece Aztekler değil, Yukatanlı Mayalar ile Guatemalalı Kiçeler ve Kakçikeller de kederli şarkılarla o güzel toprakların kaybına ağlamış ve şehrin yıkımını yıllıklarında ortak bir başlangıç noktası olarak saymıştır.54 Hayıflanmaları boşuna değildi çünkü bir daha onun eşini bulamayacaklardı. O topraklarda her sene mısır hasadı olurdu ve koçanlar kol boyuna ulaşırdı. Pamuk ise kozasından taşardı, üstelik sadece beyaz değil kırmızı, yeşil, mavi, turuncu ve daha hangisini dilerseniz, bütün güzel renklerde yetişirdi. Sukabakları kucağa sığmazdı, güzel tüylü kuşlar tatlı ezgilerle havayı doldururdu. Orada ne yokluk ne de sefalet vardı. Dünyanın bütün zenginlikleri oradaydı. Gümüşten ve kıymetli yeşim taşından, pembe sedeften ve gök mavisi firuze taşından yapılmış evler vardı. Büyük kral Quetzalcoatl’ın hizmetçileri her türlü ilimde hüner sahibiydi. Onları yolladığında sonsuz bir hızla dünyanın herhangi bir köşesine uçarlardı. Fermanları Tzatzitepec (Haykırış Tepesi) dağının zirvesinden tellallar tarafından öyle kuvvetli bir sesle ilan edilirdi ki yüz fersah öteden duyulabilirdi.55 Hizmetçileri ve havarileri, “Güneşin Oğulları” ve “Bulutların Oğulları” olarak adlandırılıyordu.

      Peki, bu harikulade topraklar ve muhteşem şehir neredeydi? Işık Tanrısı’nın tahtında oturduğu, hayat veren güneşin daima mevcut olduğu, gündüzün köşklerinin bulunduğu ve ışıklarının ihtişamında bütün tabiatın bayram ettiği yerden başka nerede olabilirdi ki?

      Ama bu, birden fazla yerdedir. Burası ışığın doğduğu ve yünden bulutların kolayca yüzebildiği göğün en yüksek katında, güneşin umut dolu bir ihtişamla sedirine indiği batıda veya doğuda yani günlük seyrini sürdürmek üzere tazelenmiş halde bir dev olarak yükseldiği mor deniz kıyısının ötesinde yahut da geceyi geçirdiği yeraltı dünyasındadır.

      Dolayısıyla, kadim Kakçikel efsanesinde şöyle denir: “Güneşin doğduğu yerde bir Tulan vardır. Bir diğeri yeraltındadır, öteki güneşin battığı yerdedir ve bir tane daha Tulan vardır ki işte orada tanrı yaşar. İşte çocuklarım, eski adamların bize anlattığı gibi dört Tulan vardır.”56

      En mukaddes rivayetlerinde Mayaların “Zuyva’daki Tollan”dan göç ettiği söylenir. “Oradan geldik,” der Kiçe miti, “Halkımızın ortak atası oradaydı. İşte oradan, tanrıları Yolenat Quetzalcoatl olan Yaqui halkının arasından geldik.”57 Bu Tollan şüphesiz Quetzalcoatl’ın yeridir ve bir Aztek elyazmasında kökeni kesin olmayan fakat göğün en üst katı için kullanılan Zivena vitzcatl kelimesiyle adlandırılmıştır.

      Quetzalcoatl’ın sonunda çekildiği ve tekrar ortaya çıkmasının beklendiği yer hâlâ bir Tollan (Tollan Tlapullan) idi ve Montezuma, İspanyolların gelişini duyduğunda şöyle haykırmıştı: “Quetzalcoatl geliyor, Tula’dan dönmüş!”

      Onu koruyucu ilahları olarak seçen şehirler, hüküm sürdüğüne inanılan yerin adıyla adlandırılmıştı. Bu yüzden, Meksika Vadisi’nde Tollan ve Tollantzinen (“Tol-lan’ın arkasında”) vardır. Ayrıca Cholula piramidine “Tollan-Cholollan” deniyordu. СКАЧАТЬ



<p>50</p>

Gabriel de Chaves, Relacion de la Provincia de Meztitlan, 1556, Colecion de Documentos Ineditos del Archivo de Indias, Tom. IV. s. 535-536. Chaves, isimleri tercüme etmez fakat ben bu tercümelerin doğru olduğunu düşünüyorum. Yalnızca üçüncü ismin çevirisi hatalı olabilir. Bu isim, tentetl “dudak taşı” ile temicti “katil” yerine temictli “rüya” kelimelerinin birleşiminden oluşuyor olabilir.

<p>51</p>

Ixcuina ayrıca zevk tanrıçasının ismiydi. Bu isim, ixtli “yüz”, cui “almak” ve na “dört” kelimelerinden türetilmiştir. Bkz. MM. Jourdanet ve Simeon’un, Sahagun’un Historia, s. 22 çevirisine ekledikleri not.

<p>52</p>

Dr. Schultz Sellack, Die Amerikanischen Götter der Vier Weltgegenden und ihre Tempel in Palenque, in Zeitschrift für Ethnologie, Bd. XI, (1879).

<p>53</p>

“Tonalan, ô lugar del sol,” diyor Tezozomoc (Cronica Mexicana, Böl. 1). Kelimenin tam şekli tona “hacer sol” ve yer eki tlan’la türetilmiş olan Tonatlan’dır. Tollin “saz, kamış” kelimesinden yapılan türetmenin bir kıymeti yoktur ve resim yazısında Tollan’ın bir saz yığınıyla temsil edilmesi de önemsizdir (Kinsborough, Vol. VI. s. 177, not) zira bu durum, isimlerin resimli bilmecelerle temsil edildiği resim yazısı kurallarına uymaktan ibarettir. Herrera’nın verdiği “Lugar de Tuna” ya da (kaynanadilinin yenilebilir meyvesi olan) tuna meyvesinin bulunduğu yer anlamındaki türetme ise daha da saçmadır (Historia de las Indias Occidentales, Dee. III. Lib. II, Böl.. XI) zira tuna kelimesi Aztek dilinden değildir, aksine Küba ve Haiti yerlilerince konuşulan Arawack diyalektine aittir.

<p>54</p>

Mayaların Chilan Balam, Kakçikellerin Record from Tecpan Atitlan ve Kiçelerin ulusal kitabı Popol vuh, Tulan hakkında çok şey söylemektedir. Bu çalışmaların hepsi çok eski bir tarihte yerliler tarafından yazılmıştı ve tümü özgün dillerinde korunmuştur ancak ne yazık ki sadece bahsettiğimiz son kitap yayımlanmıştır.

<p>55</p>

Sahagun, Historia, Lib. III, Böl. III.

<p>56</p>

Francisco Ernantez Arana Xahila, Memorial de Tecpan Mitlan. MS. in Cakchiquel.

<p>57</p>

Le Popol Vuh, s. 247. Yaqui adı Kiçe dilinde medeni ya da kibar anlamına gelir ve Aztekler için kullanılmıştır fakat kökeni bakımından Aztek dilindeki yauh “gitmek” kökünden gelir, yaque “seyyahlar” ve “tüccarlar” manasındaki kelime de buradan türetilmiştir. Aztek tüccarlarının üstün ve kültürlü bir sınıf olduğunu gören Kiçeler tüccarların kendilerine verdiği ismi kendi dillerine alarak yukarıda verilen anlamda kullandılar. Karşılaştırma için Historia de Nueva España, Lib. IX, Böl. XII.