Rus masalları. William Ralston Shedden Ralston
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Rus masalları - William Ralston Shedden Ralston страница 9

Название: Rus masalları

Автор: William Ralston Shedden Ralston

Издательство: Maya Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-8068-15-3

isbn:

СКАЧАТЬ hemen geri salacaktı ki, canavar bağırıp içtenlikle yalvardı:

      “Beni kuyuya geri gönderme, ey mujik! Ne olur, bırak da dışarı çıkayım! Kötü bir kadın geldi. Hepimizi yedi bitirdi. Derman bırakmadı hiçbirimizde. Bana yardım edersen, güzel bir iyilik yaparım sana.”

      Bunun üzerine adam onu serbest bıraktı. Artık kutsal Rusya’da dilediği yere gidebilirdi. Sonra İfrit dedi ki:

      “Bak, beyim. İstersen benimle beraber Vologda kasabasına gel. Zalim insanlara götüreyim seni, sen de onları iyileştirirsin.”

      İfrit, tüccar karıları ve kızlarının olduğu bir yere götürdü köylü adamı. İfritin etkisiyle çarpılınca hastalanıp kafayı üşüttüler. İşte tam bu noktada mujik devreye giriyordu. O içeri girdiği an İfrit ortadan kayboluyor ve eve huzur doluyordu. İşte bu sebeple herkes adamın sahiden doktor olduğuna inanıp ona para veriyor, pastalar ikram ediyordu. Bu sayede adam epey para biriktirdi. Sonunda İfrit dedi ki:

      “Artık çok paran var. Mutlu değil misin? Şimdi gidip Boyar’ın kızını çarpacağım. Sakın onu da iyileştireyim deme. Yoksa yerim seni.”

      Boyar’ın kızı hastalanıp aklını yitirdi. Öyle ki, insanları yemeye kalktı. Boyar, adamlarına köylü adamı bulmalarını emretti. Onu hekim sanıyorlardı. Mujik gelip eve girdi, Boyar ile bütün kasaba halkından dışarı çıkmalarını, arabacılardan onları arabalarına götürmelerini ve hep birlikte caddenin başında beklemelerini istedi. Ayrıca bütün arabacılara kırbaçlarını vurup avazları çıktığı kadar şöyle bağırmalarını emretti: “Kötü Hanım geldi! Kötü Hanım geldi!” Bunları söyledikten sonra içerideki odaya girdi. Onu gören İfrit, adamın üzerine atıldı: “Bu da ne demek, ey Rus? Ne işin var burada? Ama dur sen, yiyeceğim seni!” dedi.

      “Asıl sen ne demek istiyorsun?” dedi köylü adam, “Buraya seni evden çıkarmaya gelmedim ki. Sana acıdığım için Kötü Hanım’ın burada olduğunu söylemeye geldim.”

      Bunu duyan İfrit, hemen pencereye koşup etrafı kolaçan etti ve herkesin avazı çıktığı kadar “Kötü Hanım geldi!” diye bağırdığını duydu.

      “Köylü,” diye yalvardı İfrit, “söyle, nereye saklanayım?”

      “Kuyuya geri dön. Artık oraya gelmeyecektir.”

      İfrit, kuyuya ve tabii böylece Kötü Hanım’ın yanına geri döndü.

      Hizmetinin karşılığı olarak Boyar, köylüye büyük mükâfatlar bahşetti; onu kızıyla evlendirip malının yarısını ona verdi.

      Kötü Hanım’a gelince, hâlâ Tartarus’taki kuyuda beklemektedir.

      Kadınları hicveden skazkalara vereceğimiz son örnek, Golovikha adlı hikâye. Rusya’daki toplumsal kurumların işleyişine ışık tutan birkaç halk masalından biri olduğu için çok daha değerli. Golovikha kelimesi, Golova, yani bir Volost’un ya da köy toplulukları birliğinin başkanı (Golova=baş) anlamına geliyor. Ama burada “Kadın Golova” yani “Kadın Başkan” anlamında kullanılmış.

      Golovikha

      Evvel zaman içinde ziyadesiyle kendini beğenmiş bir kadın yaşardı. Bir gün köy meclisi toplantısından dönen kocasına sordu:

      “Hangi konuyu görüştünüz mecliste?”

      “Hangi konuyu mu görüştük? Golova seçimini tabii ki.”

      “Kimi seçtiniz peki?”

      “Daha kimseyi seçmedik.”

      “Beni seç,” dedi kadın.

      Bu kadın kötü bir karaktere sahipti ve kocası ona iyi bir ders vermek istiyordu. Bu yüzden meclise döner dönmez oradaki yaşlılara karısının söylediklerini anlattı. Onlar da kadını hemen golova seçtiler.

      Kadın işe koyuldu, meseleleri halletti, rüşvet aldı ve köylülere verilecek ödeneklerle içkiler içti. Ama sonra herkesten vergi toplama zamanı geldi. Golova bu işi beceremedi, vergiyi vaktinde toplayamadı. Bir Kazak10 gelip Golova’yı görmek istedi; ancak kadın saklanmıştı. Kazak’ın ziyaretini duyar duymaz evine koştu.

      “Ah, nerelere saklansam?” diye bağırdı kocasına. “Kocacığım! Beni bir çuvala sarıp mısır çuvallarının yanına koy.”

      Dışarıda beş tane mısır çuvalı vardı. Kocası, Golova’yı bağlayıp onların yanına koydu. Sonra Kazak geldi ve dedi ki:

      “Ha! Demek Golova saklanıyor.”

      Sonra kırbacıyla çuvallara tek tek vurmaya başladı. Kadın acıyla inliyordu:

      “Aman, babacığım! Golova olmayacağım ben! Golova falan olmayacağım!”

      Kazak sonunda çuvallara vurmayı bırakarak atına binip gitti. Ama kadın Golova olmaya doymuştu. Ondan sonra kocasının sözünden hiç çıkmadı.

      Başka bir konuya geçmeden önce iyi ve akıllı bir kadının değerinin kabul edildiği bir hikâyeyi aktarmak doğru olacaktır. Bu amaçla, büyük ihtimalle dünyada “Whittington ve Kedisi” adıyla bilinen hikâyenin de kaynağı olan bir masalın versiyonlarından birini seçtim. Hikâyenin kökeni konusunda hiç şüphe yok, zira tütsü yakmak unsuru doğrudan Budist kaynakları işaret ediyor. Masalın adı Üç Kopek.

      Üç Kopek

      Bir zamanlar öksüz bir delikanlı yaşardı. Bu genç adam öyle yoksuldu ki, elinde avucunda harcayacak tek kuruşu yoktu. Bu nedenle zengin bir köylünün hizmetine girdi, yılda bir kopek karşılığında çalışmayı kabul etti. Bütün sene çalıştıktan sonra parasını alınca bir kuyuya gidip şöyle diyerek parayı kuyunun içine attı: “Batmazsa parayı saklarım. Efendime sadakatle hizmet ettiğim böylece açıkça gözükür.”

      Fakat kuyuya attığı kopek suya battı. Delikanlı, bir yıl daha çalışarak ikinci kez parasını aldı. Yine gidip parayı kuyuya attı ve para yine dibe battı. Üçüncü yıl da çalışmaya devam etti ve yine ödeme zamanı gelmişti. Bu sefer efendisi bir ruble verdi. “Hayır,” dedi öksüz delikanlı, “Paranı istemiyorum, bana hak ettiğim bir kopeki ver.” Parayı alıp kuyuya fırlattı. Bir de ne görsün! Üç kopek su üzerinde yüzüyordu. Genç adam, paraları alıp kasabaya gitti.

      Yolda yürürken küçük çocukların bir kedi yavrusuna işkence ettiğini gördü. Kediciğin hâline üzülüp dedi ki:

      “Şu kediciği bana verir misiniz çocuklar?”

      “Tamam, veririz ama para karşılığında.”

      “Ne kadar istiyorsunuz?”

      “Üç kopek.”

      Öksüz delikanlı kediciği satın alıp bir tüccarın yanına gitti ve СКАЧАТЬ



<p>10</p>

Rus ordusunda önemli mevkiler almış Slav kökenli bir halk; Rus Kazakları. Türk kökenli Kazak halkından farklı bir etnik gruptur. (ç.n.)