Japon masalları. Yei Theodora Ozaki
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Japon masalları - Yei Theodora Ozaki страница 10

Название: Japon masalları

Автор: Yei Theodora Ozaki

Издательство: Maya Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-8068-13-9

isbn:

СКАЧАТЬ style="font-size:15px;">      Ayı yavrularını getirir, Kintaro’yla boğuştururdu. Çocuklarını almaya geldiğinde Kintaro, ayının sırtına binerdi, ayının mağarasına kadar böyle giderlerdi. Geyiği de çok severdi. Uzun boynuzlarından korkmadığını göstermek için kollarını hayvanın boynuna sarardı. Birlikte çok eğlenirlerdi.

      Her zaman olduğu gibi yine bir gün Kintaro dağlara çıktı. Ayı, geyik, maymun ve yaban tavşanı da onu takip ediyordu. Dere tepe yürüdükten sonra güzel dağ çiçekleriyle kaplı büyük bir ovaya vardılar.

      Burası hep birlikte boğuşup oynayabilecekleri güzel bir yerdi. Geyik, boynuzlarını bir ağaca sürttü. Maymun sırtını kaşıdı. Yaban tavşanı uzun kulaklarını düzeltti ve ayı da memnuniyetten hırıldadı.

      Kintaro dedi ki: “İşte oyun oynayacak güzel bir yer. Güreşe ne dersiniz?”

      İçlerinde en büyük ve cüsseli olan ayı cevap verdi:

      “Çok eğlenceli olur. En güçlü hayvan benim. Bu yüzden güreşçilere alanı ben hazırlayacağım.” Toprağı kazıp düzelterek alanı hazırlamaya koyuldu.

      “Pekâlâ,” dedi Kintaro, “siz birbirinizle güreşirken izleyeceğim. Her tur sonunda kazanana bir ödül vereceğim.”

      “Çok eğlenceli olacak! Hepimiz ödülü kazanmaya çalışacağız,” dedi ayı.

      Geyik, maymun ve yaban tavşanı güreşecekleri yeri hazırlayan ayıya yardım ettiler. İşleri bitince Kintaro seslendi:

      “Şimdi başlayın! İlk karşılaşma, maymun ile yaban tavşanı arasında olacak. Geyik ise hakemlik yapacak. Bay Geyik, siz hakemsiniz!”

      “He, he!” diye cevapladı geyik, “Ben hakem olacağım. Şimdi Bay Maymun ve Bay Yaban Tavşanı, ikiniz de hazırsanız lütfen gelin ve yerinizi alın.”

      Maymun ve yaban tavşanı hemen yerlerinden zıplayıp güreş alanına koşturdular. Hakem olan geyik, ikisi arasında durup seslendi:

      “Kızıl sırt! Kızıl sırt!” (Bunu maymuna söyledi, zira Japonya’daki maymunların sırtları kızıl tüylüdür.) “Hazır mısın?”

      Sonra yaban tavşanına döndü:

      “Uzun kulak! Uzun kulak! Sen de hazır mısın?”

      İki güreşçi karşı karşıyaydı. Yaban geyiği, işaret olarak bir yaprağı kaldırıp gösterdi. Yaprağı yere atınca maymun ile tavşan, “Yoişo, yoişo,” diye bağırarak birbirilerinin üzerine çullandı.

      Maymun ile tavşan güreşirken geyik onları cesaretlendirici şeyler söylüyor, bazen de birbirlerini alanın kenarına çekerek düşürecekleri zaman onları uyarıyordu.

      “Kızıl sırt! Kızıl sırt! Dayan!” diye bağırdı geyik.

      “Uzun kulak! Uzun kulak! Güçlü ol, diren. Maymuna yenilme sakın!” diye hırıldadı ayı.

      Böylece, maymun ile tavşan, arkadaşlarının tezahüratları arasında kıyasıya güreşti. Sonunda tavşan, maymunu yendi. Maymun, çelme takmak üzereydi ki tavşan onu iterek alanın dışına attı.

      Zavallı maymun sırtını ovarak oturdu. Öfkeyle bağırırken yüzü buruşmuştu. “Ah, ah! Sırtım koptu. Sırtım koptu!”

      Maymunu yerde böyle acı içinde görünce geyik, yaprağını kaldırdı:

      “Bu tur bitti. Tavşan kazandı.”

      Bundan sonra Kintaro, beslenme kutusunu açıp pirinç mantısını çıkardı. Mantıyı tavşana verdi:

      “İşte ödülün. Hak ettin bu ödülü!”

      Maymun yerinden kızgın bir şekilde kalktı. Japonya’da dedikleri gibi “midesi kalkmıştı”; çünkü oyunu adil bir şekilde kaybetmediğini düşünüyordu. Kintaro ve yanındakilere dedi ki:

      “Adil bir şekilde kaybetmedim. Ayağım kaydı, sendeledim. Lütfen bana bir şans daha verin. Tavşanla bir tur daha güreşeyim.”

      Kintaro kabul edince, tavşan ile maymun tekrar güreşe başladı. Herkesin bildiği gibi maymun kurnaz bir hayvandır. Bu sefer tavşanı haklamaya kararlıydı. Bunun için en iyi yol, tavşanın uzun kulağını tutmak diye düşündü ve böyle de yaptı. Tavşanın uzun kulağını öyle sertçe çekti ki, hayvancağız acıdan yere düştü. Maymun bu fırsatı kaçırmadı ve tavşanın bacağını yakalayıp çardağın ortasına fırlattı. Şimdi maymun galip gelmişti ve Kintaro’dan pirinç mantısını aldı. Öyle mutluydu ki, sırtının acısını bile unuttu.

      Geyik tavşanın yanına geldi. Bir tur daha güreşmeye hazır olup olmadığını, hazırsa da onunla güreşip güreşmeyeceğini sordu. Tavşan kabul edince güreşmeye başladılar. Ayı ise hakem olmuştu.

      Uzun boynuzlu geyik ile uzun kulaklı tavşanın karşılaşması hakikaten eğlenceli bir manzaraydı. Birden geyik, bir dizi üzerine çöktü ve ayı elindeki yaprağı göstererek onu mağlup ilan etti. Bu şekilde bazen biri, bazen diğeri kazandı ve iyice yorulana kadar eğlenmeye devam ettiler.

      Sonunda Kintaro ayağa kalkıp dedi ki:

      “Bugünlük bu kadar yeter. Güreşmek için çok güzel bir yer bulduk. Yarın yine geliriz. Ama şimdi evlerimize gidelim. Haydi!” Böyle söyledikten sonra Kintaro önde, hayvanlar arkada eve doğru yola koyuldular.

      Biraz yürüdükten sonra, vadi içinden geçen bir nehrin kenarına vardılar. Kintaro ve tüylü arkadaşları durup nehri nasıl geçeceklerini düşündüler. Köprü yoktu ve nehir hızla akıyordu. Hayvanlar ciddileşmişti, suyu aşıp akşam evde olmanın yolunu düşünmeye başladılar.

      Fakat Kintaro dedi ki:

      “Bir dakika bekleyin. Hepinize güzel bir köprü yapacağım hemen.”

      Ayı, geyik, maymun ve tavşan ne yapacağını görmek için ona baktılar.

      Kintaro, nehir kenarındaki ağaçlara doğru yürüdü. Sonunda suyun hemen kenarındaki çok büyük bir ağacın önünde durdu. Ağacın gövdesini kavrayıp bütün gücüyle çekti: bir, iki, üç! Üçüncüsünde Kintaro öyle büyük kuvvetle çekti ki, kök yerinden çıktı, ağaç tam nehrin üzerine düştü. Böylece mükemmel bir köprü oluştu.

      “İşte,” dedi Kintaro, “köprüm hakkında ne düşünüyorsunuz? Güvenlidir, korkmayın. Beni takip edin,” dedi ve nehri ilk geçen kendisi oldu.

      Dört hayvan, Kintaro’nun ardından nehri geçti. Daha önce hiç bu kadar güçlü birini görmemişlerdi. Hepsi bağrıştı:

      “Ne kadar güçlü! Ne kadar da güçlü!”

      Bütün bunlar yaşanırken, nehrin kenarında suya bakan birisi, kayanın üzerinde dikilmiş onları gözlüyordu. Kintaro ve hayvan dostlarını şaşkınlık içinde izledi. Bu çocuğun koca ağacı kökünden söküp nehrin üzerine bir köprü olacak şekilde serdiğini görünce rüyada olmadığından СКАЧАТЬ