Çingene Masalları. Francis Hindes Groome
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Çingene Masalları - Francis Hindes Groome страница 6

Название: Çingene Masalları

Автор: Francis Hindes Groome

Издательство: Maya Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-605-7605-81-8

isbn:

СКАЧАТЬ şafak sökerken darılar iyice büyümüş. İhtiyar adam uyandığında bir çuval darı bulmuş karşısında. Sonra tatlı sütten kek yapmış. Keki alıp Kral’a gitmiş.

      “Buyrun Kralım, dediklerinizi yaptım.”

      Kral hayrete düşmüş. “İhtiyar dostum, kulak ver bana. Yapmanı istediğim bir şey daha var. Benim sarayımla kendi evin arasına altından bir köprü kur. Köprünün iki yanına da altından elma ve armut ağaçları dik. O zaman kızımı veririm sana.”

      İhtiyar adam bunu duyunca ağlayarak eve dönmüş.

      Yılan ne demiş dersiniz? “Neden ağlıyorsun baba?”

      İhtiyar, “Tanrı’nın başıma verdiği felaketlere ağlıyorum evladım. Kral, onun sarayından bizim eve uzanan altından bir köprü yapıp iki yanına elma ve armut ağaçları dikmemi istedi,” demiş.

      Yılan, “Korkma baba,” demiş. “Kral’ın dediklerini ben yapacağım.” Sonra yılan düşünmüş, düşünmüş ve tam da Kral’ın anlattığı gibi altından bir köprü oluşuvermiş. Yılan bunu da gece yapmış. Kral gece yarısı uyandığında güneşin tepede olduğunu sanmış. Sabah onu uyandırmadılar diye hizmetkârlarını fırçalamış.

      Hizmetkârlar, “Kralım, daha gece. Sabah olmadı,” demişler. Durumu fark eden kral hayrete düşmüş.

      Sabah ihtiyar adam gelmiş yine. “İyi günler dünür.”

      “Teşekkür ederim dünür. Git de oğlunu getir, düğünü yapalım.”

      İhtiyar eve dönünce, “Dinle beni, Kral ne dedi dersin? Saraya gidip karşısına çıkacaksın.”

      Yılan ne demiş dersiniz? “Baba, eğer öyleyse arabayı getirip atları koş. Ben de arabaya binip Kral’a gideyim.”

      Adam, yılanın sözünü ikiletmemiş. Yılan da arabaya binip yola çıkmış. Kral ve bütün adamları yılanı görünce ürpermiş. Diğerlerinden daha yaşlı olan bir adam, “Kaçmanız sizin için iyi olmaz Kralım. Köylü, sizin her dediğinizi yaptı. Şimdi siz sözünüzü tutmayacak mısınız? Hepimizi öldürür. Kızınızı ona verin ve söz verdiğiniz gibi düğün yapın.”

      Kral ne demiş dersiniz? “İşte istediğin kızım. Al, götür.”

      Kızına, kocasıyla birlikte oturacağı bir de ev vermiş. Gelin, yılanın karşısında tir tir titriyormuş.

      Yılan, “Korkma karıcığım, ben senin gördüğün yılan değilim. Beni dikkatle seyret.”

      Birden bir takla atarak zırh kuşanmış, sarışın bir gence dönüşmüş. Bir şeyi almak için onu istemesi yetiyormuş. Bunu gören kız, kocasına sarılıp onu öpmüş. “Çok uzun yıllar yaşa efendim. Bir an beni yiyeceksin sandım,” demiş.

      Kral, kızının durumunu öğrenmek için bir adam göndermiş. Kral’ın hizmetkârı eve geldiğinde bir de ne görsün? Kız eskisinden de iyi, eskisinden de güzelmiş. Kral’ın yanına dönmüş. “Kralım, kızınız güvende ve rahat,” demiş.

      “Tanrı’nın onun için istediği gibi,” demiş Kral. Sonra bir sürü insan çağırarak düğün yapmış. Üç gün üç gece boyunca süren düğün mükemmelmiş. Ben de oradan çıkıp bu hikâyeyi anlatmaya geldim.

      Kötü Anne

      Bir imparator varmış. On yıldır evli olmasına rağmen çocuğu yokmuş. Tanrı, imparatoriçenin hamile kalarak bir oğlan doğurmasını sağlamış. Bu oğlan artık bir efsaneymiş. Eşi benzeri bulunmazmış. Babası bir altı ay daha yaşadıktan sonra ölmüş. Peki, bu delikanlı şimdi ne yapacakmış? Evinden ayrılarak kahramanlık peşine düşmüş. Durup dinlenmeden upuzun bir yol gittikten sonra devasa bir ormana varmış. O ormanda bir ev, evde ise on iki ejderha varmış. Delikanlı doğruca oraya gitmiş. İçeride kimse olmadığını görünce kapıyı açıp içeri girmiş. Bir çiviye asılı bir kılıç görüp orada kalmış. Kapının arkasına gizlenip ejderhaların dönmesini beklemeye koyulmuş. Her biri içeri girdiğinde kafalarını tek tek kesip yere yuvarlamış. Delikanlı on bir ejderhayı da öldürmüş, geriye yalnızca en küçükleri kalmış. Genç adam onu karşılamak için dışarı çıkıp onunla savaşmış. Kavgaları yarım gün sürmüş. Delikanlı ejderhayı yenmiş. Sonra alıp bir kavanoza koymuş, ağzını da sıkıca kapamış.

      Genç adam yürümeye devam etmiş. Az ileride bir eve daha rastlamış. İçeride yalnızca genç bir kız varmış. Delikanlı kızı görür görmez gönlü okşanmış. Kıza gelince, onun da delikanlıya kanı ısınmış. Üstelik bu kız, delikanlıdan daha kahramanmış. Birbirlerine âşık olmuşlar. Genç adam kıza on bir ejderhayı öldürdüğünü, birini canlı bırakıp bir kavanoza koyduğunu anlatmış.

      “Öldürmemekle iyi etmemişsin,” demiş kız. “Ama şimdilik öyle olsun.”

      Delikanlı kıza, “Gidip annemi getireceğim, evde yalnız,” demiş.

      “Getir ama pişman olacaksın,” demiş kız. “Sen yine de getir, onunla yaşa.”

      Bunun üzerine delikanlı annesini almak için yola çıkmış. Annesini alıp öldürdüğü ejderhaların evine getirmiş. “Hangi odaya girersen gir ama bu odaya girme,” demiş annesine.

      “Girmem oğlum,” demiş annesi.

      Delikanlı avlanmak için ormanın yolunu tutmuş.

      Annesi, oğlanın girmemesini söylediği odaya girmiş. Kapıyı açar açmaz ejderha onu görmüş. “İmparatoriçem, bana biraz su verin, ben de size bir iyilik yaparım,” demiş.

      Kadın ejderhaya su getirmiş. Ejderha ise, “Beni seviyorsan seni alayım, benim imparatoriçem ol,” demiş.

      “Seni seviyorum,” diye yanıtlamış kadın.

      Ejderha bunun üzerine, “Ne yap et, oğlundan kurtul. Baş başa kalalım. Kendini hasta et. Bir rüya gördüğünü, oğlunun sana diğer dünyadaki bir domuzun etini getirmesi gerektiğini söyle. Eğer o eti getirmezse öleceğini ama getirirse iyileşeceğini anlat,” demiş.

      Kadın eve dönüp başını bağlamış ve hastalanmış gibi yapmış. Delikanlı eve dönüp annesini başı bağlı görünce, “Ne oldu anne?” diye sormuş.

      “Hastayım oğlum, öleceğim. Ama bir rüya gördüm. Diğer dünyadaki bir domuzun etini yemem gerek,” demiş kadın.

      Delikanlı bunu duyunca hasta annesi için ağlamaya başlamış. Hemen hazırlanıp yola çıkmış. Sevgilisine giderek durumu anlatmış. “Annem ölecek. Ama bir rüya görmüş. Diğer dünyadan ona domuz eti getirmem gerek.”

      Kız, “Git ama dikkatli ol,” demiş. “Döner dönmez bana gel. On iki kanatlı atımı al. Domuzun seni ele geçirmemesine dikkat et. Yoksa hem seni hem de atı yer.”

      Delikanlı ata binip yola çıkmış. Güneş yolunu yarılamışken oğlan СКАЧАТЬ