Yaban Gülü. Güzide Sabri
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Yaban Gülü - Güzide Sabri страница 9

Название: Yaban Gülü

Автор: Güzide Sabri

Издательство: Maya Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 9786057605597

isbn:

СКАЧАТЬ teşkil eder mi? Ta küçük yaşından beri amcamın eli altında görmüş olduğu terbiye, tahsil ve malik olduğu güzellik şimdiye kadar tesadüf edilen kızlar arasında onun tercih edilmesine bir hak kazandırmaz mı?”

      Hanımefendi müstehziyane güldü. “Bu derece gözüne gireceğini bilseydim kendisine dikkat ederdim. Maatteessüf65 kendisiyle meşgul olmaya hiç lüzum görmemiştim.”

      Feridun ağlar gibi bir sesle “Anne!” dedi. “Hakkımda bu kadar merhametsiz olacağınızı ben de hiç ümit etmezdim.”

      “Faydasız sözlerin uzamasından sıkıldığımı bilirsin. Rica ederim artık bu bahsi kapayalım. Hem bir başkasına ait olan bir kızla meşgul olmak senin gibi namuslu gençlere yaraşmaz.”

      Feridun çıldırmış gibi bir halde “Ne söylüyorsunuz anne? Onun bir başkasına ait olduğundan bahsederken düşünmüyor musunuz ki karşınızdaki oğlunuzdur. Ne kadar elim ıstıraplar içinde kıvrandığıma, ne müşkül bir mevkide kaldığıma niçin bu kadar lakayt bir nazarla bakıyorsunuz? Söyleyiniz rica ederim, onun kime ait olduğunu bir daha tekrar ediniz.”

      Hanımefendi ağır bir sesle “Pakize Hanım’ın biraderine,” dedi.

      Feridun yerinden fırlamıştı. “Ne?” dedi. “Ona, o kuklaya mı? Bunu size kim söyledi?”

      “Pakize Hanım’ın kendisi. Henüz daha buradayken söyledi. Fikir ve arzusunun bundan ibaret olduğunu bir gün bana anlattı. Ben de hiç ehemmiyet vermeyerek dinlemiştim. Bana ne, kimi isterse onu alsın, değil mi?”

      Feridun derin bir yeisle “Anne! Yeter,” dedi. “Çünkü düşüncelerimiz birbirinin aksine olduğu cihetle vereceğim cevabın sizi üzmesinden korkarım.”

      Hanımefendi öfkeli bir tavırla “Nasıl? Anlayamıyorum. Demek Leyla Hanım için tekdirinize,66 azarınıza müstahak olacağız, öyle mi?” dedi.

      “Beni merhametsizlikle itham ettiğiniz için teessüfler ederim. Sizden almış olduğum terbiyeyi hiçbir vakit suiistimal ettiğimi hatırlamıyorum. Size söylemek istediğim sözü anlamak istemiyorsunuz. Yengem, zavallı Leyla’yı başından defetmek niyetiyle, kardeşi olacak o züppe serseriyi bir kimsesiz kızın başına musallat edip onu manen öldürmek istiyor. Zaten ne kadar garezkâr bir kadın olduğunu daha ilk gördüğüm gün anlamıştım. Lakin ben onu kurtaracağım. Yemin ederim ki kurtaracağım. Aksi halde ise bilmem ne yapacağım ve ne olacağım. Bunu istikbal tayin edecektir.”

      Kadın dehşetli bir nazarla oğluna bakarken hiddetten dudakları titriyordu. “Demek her şeyi göze alıyorsun? Bir diğerinin hakkına tecavüz edecek kadar kendini unutuyorsun!”

      “Hayır! Ben mütekabil67 olan iki kalbi birbirinden ayırıp bir hakkı gaspetmiyorum. Çünkü Leyla’nın ondan ne kadar nefret ettiğini bugün anladığım için hem kendi hayatımı hem de onun hayatını kurtarmaya çalışıyorum.”

      “Demek Leyla da seni aynı derecede bir muhabbetle seviyor.”

      Feridun başını önüne eğerek “Belki daha ziyade,” dedi.

      Kadının şefkatli bakışı onun bir gece içinde sararan çehresine çevrilmişti. Oğluna karşı duyduğu sevgiye yenilmekten korkuyor, meselenin vahameti artık kendisini düşündürmeye başlıyordu. Ne yapmalıydı? Ne karar vermeliydi? Bütün fikri altüst olmuştu. Elinden gelse Leyla’yı boğmak, öldürmek istiyordu. Bütün mesuliyeti onda buluyor, bin türlü naz ve eda ile bir tanecik oğlunu baştan çıkarttığına hükmederek onun hakkında daha derin bir kin ve nefret duyuyordu. Rahmi Bey’in ahretliğini oğluna alıp yüz senelik hanedanının asaletine leke sürmek, o kadından doğacak çocuklara torunum demek… Bunu bir türlü havsalası almıyor,68 kibir ve azameti buna katiyen müsaade etmiyordu. Bütün duyguları onun tahakkümü altında ezilip kalıyordu. Dudakları üzerinde garip ve soğuk bir tebessüm göründü. Gözleri ani bir fikrin kararıyla parladı. Artık ne düşündüyse düşünmüştü. Başını sallayarak kendi kendine “Evet, evet,” diyordu.

      Feridun’a doğru dönerek mülayim bir sesle “Demek Leyla’nın da sana karşı aynı muhabbeti var öyle mi? Demek siz söyleşip birbirinizi anladınız,” dedi.

      Feridun halsiz ve ağlamaklı bir sesle “Evet,” dedi. “Leyla’nın da kalbinde kavi69 ve ciddi bir aşk var. Lakin henüz daha birbirimize bir kelime bile söylemedik. Ruhlarımızın sessiz lisanlarıyla konuştuk. Bu bize kâfi geliyordu.”

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Artık az kullanılan, hiç kullanılmayan ya da zamanla anlamı değişen kelimelerin günümüz Türkçesindeki karşılıklarını dipnot olarak ekledik. Bu kelimeleri, kitabın en sonunda alfabetik olarak listelenmiş şekilde bulabilirsiniz. (e.n.)

      2

      Üzgün, umutsuz, karamsar.

      3

      Umutsuzluktan doğan karamsarlık, üzüntü.

      4

      Güçsüzlük.

      5

      Bakış.

      6

      Gerçi.

      7

      En çoğu, çoğu kez.

      8

      Tamamlamak, bitirmek.

      9

      Üzüntü.

      10

СКАЧАТЬ



<p>65</p>

Ne yazık ki, üzülerek söylüyorum ki.

<p>66</p>

Azarlama.

<p>67</p>

Karşılıklı.

<p>68</p>

Aklın kabul edememesi.

<p>69</p>

Güçlü.