Bağımsızlık Dönemi Özbek Edebiyatı. Анонимный автор
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Bağımsızlık Dönemi Özbek Edebiyatı - Анонимный автор страница 10

Название: Bağımsızlık Dönemi Özbek Edebiyatı

Автор: Анонимный автор

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6853-58-4

isbn:

СКАЧАТЬ qo‘nar? Bu ham noma’lum.

      Nolasi bor – uzilgan naydan,

      G‘oyib bo‘lar o‘tmasdan bir zum.

      O‘sha qushdek yashadim cho‘chib,

      Sizni xavfdan ayladim ogoh.

      Ketolmadim ko‘kka ham uchib,

      Topolmadim yerda ham panoh.

2016.

      YALNIZ KUŞ

      Gökyüzünde uçar yalnız kuş,

      Yürekleri yakar ötüşü.

      Bazen uçurtmalar gibi yükselir

      Bazen iner hızla yokuşu.

      Kimse bilmez, o nereden geliyor,

      Nereye konacak? Bu da bir sorun.

      Feryadı var ney sesine benziyor

      An geçmeden kaybolur gözden.

      İşte o kuş gibi yaşadım ürkerek

      Sizi tehlikeye karşı uyardım ama

      Gidemedim gökyüzüne uçarak

      Yerde de kalacak yer bulamadım.

(Aktaran: Marufjon Yuldashev)

      UMRIMIZ YO‘LLARI

      Oqshom cho‘kar asta,

      Boshlanadi tun

      Toshkentning o‘rda-yu go‘shalarida.

      O‘g‘lim ikkalamiz kezamiz beun

      Ulkan bu shaharning ko‘chalarida.

      Samodan tushgandek millionlab chiroq,

      G‘aroyib nur bilan chulg‘anar zamin.

      Bu joyda jam bo‘lar yaqin va yiroq,

      Men bunda totganman yoshlikning ta’min.

      Ulug‘ davralarda charxlandi ruhim,

      Ko‘rdim do‘stlarimdan izzat, e’tibor.

      Sirli she’riyatga to‘ldi shukuhim,

      Balki zinalarda izlarim ham bor.

      Endi yoshim o‘tgan, qadrdonlar kam,

      Bilmayman nogahon borar yerimni.

      Torayib qolgandek ko‘rinar olam,

      Garchand e’zozlashar hamon she’rimni.

      Bolam-chi, vo ajab, u ham bemanzil,

      Go‘yoki sohilda qoldik ikkovlon.

      Shahar qaynab yotar, odam turfa xil,

      Omad boqmas lekin bizlarga tomon.

      Umrning bepoyon yo‘llari bo‘ylab,

      Qaygadir jimgina tashlaymiz qadam.

      Men-ku nimanidir yuribman kuylab,

      Farzandim ko‘nglida nelar bor, bilmam.

      Inson tafakkuri, baxtu iqboli,

      Jo‘n bir tasodifga bog‘lanmasin hech.

      “Olam zavolidir olim zavoli”,

      Buni Rasululloh aytgan erta-kech.

      Hikmatni uqmadi lekin odamzot,

      Oyoq osti bo‘ldi ong bilan shuur.

      Zaminda yursak ham bepar, beqanot,

      Har nechuk hayotmiz, shunga ham shukur.

      O‘g‘lim, faqatgina Haqning yo‘lin tut,

      Faqat ezgulik deb qilgin ibodat.

      Bir kun bu sinovlar bo‘lgaydir unut,

      Buyuk irodangga tayangin faqat.

      Hamdamdek quvonchim va faryodimga,

      Yana ko‘rinadi quyosh tong-sahar.

      Olis yoshligimni solib yodimga,

      Boshimni silaydi onamdek shahar.

2016.

      ÖMRÜMÜZ YOLLARI

      Akşam çöker aheste,

      Başlar gece…

      Taşkent’in merkez ve mahallelerinde.

      Oğlum ve ben geziyoruz sessiz

      Bu büyük şehrin sokaklarında.

      Gökten inmiş gibi milyonlarca ışık,

      Garip ışıklarla süslenir zemin.

      Burada birleşir yakın ve uzak,

      Burada tatmışımdır gençlik tadını.

      Kutluu ortamlarda bilendi ruhum,

      Gördüm dostlarımdan izzet, itibar.

      Gizemli şiirlerle doldu şuurum,

      Belki merdivenlerde izlerim de var.

      Artık yaşım geçti, dostlarım azaldı,

      Bilmiyorum bazen gidecek yerimi.

      Sanki daralmış gibi görünür âlem,

      Gerçi hâlâ sevseler de şiirimi.

      Çocuğum! Ne garip ki, o da çaresiz,

      Sanki engin sahilde ikimiz kaldık.

      Şehir kaynıyor, insanlarla dolu,

      Şans dediğin yüzümüze gülmüyor artık.

      Ömrün sonsuz yolları üzerinde,

      Bir yerlere sessiz sakin gidiyoruz.

      Ben bir şeylerle uğraşıyorum ama,

      Çocuğumun aklında ne, bilemiyorum.

      İnsan tefekkürü, bahtı ve ikbali,

      Basit bir tesadüfe bağlanmasın, aman.

      “Dünyanın ölümüdür âlimin ölümü”,

      Derdi Resulullah her an, her zaman.

      Hikmeti anlayamadı lakin insanlar,

      Ayaklar altına düştü akıl ve şuur.

      Zeminde yürüsek de tüysüz, kanatsız,

      Bir şekilde yaşıyoruz, buna da şükür.

      Oğlum sadece hak yolunu tut,

      Sadece iyilik diye ibadet eyle.

      Bir gün bu sınavlar bitecek elbet,

      Büyük iradene dayan sadece.

      Arkadaş gibi sevincim ve feryadıma,

      Yine doğuyor güneş vakt-i seher.

      Uzaktaki gençliğimi getirip aklıma,

      Başımı okşuyor annem gibi bu şehir.

(Aktaran: Hüseyin Akbaş)

      RAUF PARFİ (1943-2005)

      Rauf Parfi, 27 Eylül 1943’te Yangiyol ilçesine bağlı Şoralisay köyünde doğdu. 1965 yılında Taşkent Üniversitesi Filoloji Fakültesinden mezun oldu. Şiir yazmaya 1960’lı yıllarda başladı. 1999 yılında Özbekistan Halk Şairi unvanı aldı. Şairin yayımlanmış şiir kitapları şunlardır: “Kervan Yolu” (1968), “Aks-i Seda” (1970), “Tasvir” (1973), “Hatırat” (1974), “Gözler” (1976), “Dönüş” (1981), “Sabır Ağacı” (1986), “Sükûnet” (1991), “Tövbe” (2001), “Son Veda” (2006). Ayrıca, Nazım Hikmet’in “İnsan Manzaraları” adlı eserini Özbekçeye tercüme etti.

      Rauf СКАЧАТЬ