Название: Unuttuğun Yerdeyim
Автор: Memmed İsmayıl
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6852-28-0
isbn:
Öyle battı ki, bir gün,
Adım çıktı yâdımdan.
Kime çatar gileyim,78
Emanetimi getir.
Kimim var, kime deyim
Batan adımı getir.
Hani yâdın, yakının,
Var mı seni duyan ses?
Ya balık kulağının
İçinde uyuyan ses…
Deniz mi oldu bu yer,
Emaneti mi sende?
Senden istiyorum, ver,
Batan adımı sende(n)…
O Derdini Açmaz Size
O, derdini açmaz size,
Her suali kendinedir.
Gök sulara dalıp kimse,
Düşünüyor, fikirdedir…
Dalgalara akşam çöker,
Şafakların kızıltısı.
Yaddaşından mısra söker
Dudağının mızıltısı…
Erimez saçındaki kar,
Yaz gelse de genden geçer…
Eline geçmeyen ne var,
Gelip yüreğinden geçer…
Yeni savuşmuştu yayı,79
Nerden çıktı bu kocalık.
Sinesinde parpılayı(r),
Fikrinde tuttuğu balık…
Bir vaht özünü çekerdi,
Şimdi de özü çekilir.
Azalır gözünün nuru,
Dünyadan gözü çekilir.
O bulutlar, bulutlar…
Hâli bulutlardan beter
Özleri kövrelmese de80
Onu ağlatmaya yeter…
Boşalmaya ümit var mı?
Kadere kebin olunca.81
Vatanda dost tapılar mı?
Gurbet zerrebin82 olunca…
Gördüğü yerler yad olur,
Ne yapışır, ne el çeker.
Vatan yolu abad olur,
On yıldır gözü yol çeker…
Uzak yolların canına
Piyade düşmeye gider.
Vatana gitmez, gidende
O, yâda düşmeye gider…
Gam Döven Kapılar
Ana rahmi, ya mezar
Hayatın serhedleri 83
Çektiğimiz musibet
Bir yutum hava için.
Kalmaya yer gezerdi
Bu dünyanın dertleri,
Ağaçlar yükselirdi
Kuşlara yuva için…
Gelip bende kesişir
Kesişmeyen serhedler,
Yeraltı da ben idim,
Yeryüzü de ben oldum.
Geldim… Karınca gibi
Canıma doldu dertler,
Gam döven kapıların
Birisi de ben oldum…
Ona Ne Ad Yaraşır
O kimdi ve saire…
Ateşi tükenen Mug84
Çizdiğin bir daire,
Ve… İçindeki boşluk
Denize çatmayan çay,
Heykele dönmeyen kil,
Buluttan doğmayan Ay,
Ve… Negatifteki şekil .85
Sancılı bir milletin
Yanlış çekilen dişi;
Yurt derdini gurbetin
Canına çeken kişi…
Ya inkâr et, ya beğen
O heder, bu da heder.
Özü gidebilmeyen
Yerlere sözü gider.
Güne eğilen başı
Boynu bükük bir ümit
Ona ne ad yaraşır?
…
Ne ad dedin?
“Tereddüt.”
Dünya ona dört duvar,
Gurbet yüzüne perde,
Ne olduğu yerde var,
Ne olmadığı yerde.
İlahi Bir Zıddiyet
…Yaşatıp ilahi bir zıddiyeti
Bir boğaz oluşur iki akından.
Sular akışından usanmaz kati,
Sahil de bir yerde dayanmasından.86
Tutup eteğinden ‘Allah Kerim’in
Güz ormanındaki kış heyecanı.
Orda öldürülen ümitlerimin
Her akşam sulara dökülür kanı.
Gâh gurub yerini, gâh tan yerini
Öper güzelliğin Tanrısı bir şam
Yığıp dalgalardan, şefeklerini87
Dağların ardına iner her akşam…
Niyetin ölümden başka adı yok,
Gam çeker içine doğan yolları.
Arama, dünyanın kum saati yok,
Geriye işlemez zaman yolları…
Gurbette ışık da gönülsüz yanar,
Gurbette geç yanar, tezden erir şam.
Garibin gözünde tez batar güneş,
Gurbette hevesten tez düşer akşam.
Sular ayrılığa koşan akındır,
Derdini СКАЧАТЬ
78
Giley: Sızlanma, intizar, yakınma, şikâyet.
79
Yay: İlkbahar.
80
Kövrelmek: Kalbi hassaslaşmak.
81
Kadere kebin olmak: Kaderle kebin kesmek, nikâhlanmak.
82
Zerrebin: Dürbün.
83
Serhed: Serhat, sınır.
84
Mug: Zerdüştlük inancında müritlere verilen ad.
85
Neğatifteki şekil: Fotograf filmindeki negatif resim.
86
Dayanmak: Durmak
87
Şefek: Tan vakti, ya da gurub vakti kızıl güneş ışıkları