Sherlock Holmes Son Selam Bütün Maceraları 8. Артур Конан Дойл
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Sherlock Holmes Son Selam Bütün Maceraları 8 - Артур Конан Дойл страница 6

Название: Sherlock Holmes Son Selam Bütün Maceraları 8

Автор: Артур Конан Дойл

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6485-23-5

isbn:

СКАЧАТЬ style="font-size:15px;">      “Çok iyi tespitler.” dedi Holmes nota göz atarken, “Araştırmalarınızda ayrıntılara dikkat ettiğiniz için sizi tebrik ediyorum Bay Baynes. Belki ufak tefek birkaç noktayı daha ilave edebiliriz. Oval mühür şüphesiz bir kol düğmesiyle yapılmış; yoksa o şekle sahip başka ne olabilir ki? Makas kıvrımlı bir tırnak makasıydı. İki kırpmanın da çok kısa oluşuna rağmen her iki tarafındaki kavisi fark edebilirsiniz.”

      Taşra dedektifi kıkırdadı.

      “Bütün meyveyi sıktığımı sanıyordum ama görüyorum ki posasında biraz kalmış.” dedi, “Bazı dolapların döndüğü dışında nottan pek bir şey anlamadığımı da itiraf etmek zorundayım. Bir de her zamanki gibi bir kadın parmağı var işin içinde.”

      Bu konuşma sırasında Bay Scott Eccles yerinde duramıyordu.

      “Notu bulmanıza sevindim, ne de olsa anlattıklarımı teyit ediyor.” dedi, “Ama Bay Garcia’ya veya ev halkına neler olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyorum.”

      “Garcia’ya neler olduğunu size anlatabilirim.” dedi Gregson, “Bu sabah, evinden yaklaşık bir mil uzakta, Oxshott Common’da ölü bulundu. Bir kum torbasıyla veya ona benzer bir şeyle kafasına ağır darbeler almış. Başı aldığı darbelerden çok ezilmişti. Bulunduğu yer çok ıssız bir bölge ve o noktaya en yakın ev, yaklaşık çeyrek mil uzaklıkta. Muhtemelen önce arkadan saldırılmış ve saldırgan, adam öldükten sonra bile darbe indirmeye devam etmiş. Korkunçtu. Suçlulara dair ne bir ayak izi ne de bir ipucuna rastlayabildik.”

      “Bir şeyi çalınmış mı?”

      “Hayır, öyle bir girişimde bulunulmamış.”

      “Bu çok acı verici, çok korkunç!” dedi Bay Scott Eccles sesi titreyerek, “Beni çok zor duruma düşürüyor. Arkadaşımın böyle bir gece gezintisine çıkıp da eceliyle karşılaşmasının benimle kesinlikle bir ilgisi yok. Bu davaya nasıl bulaştım anlayamıyorum.”

      “Çok basit, efendim.” diye cevap verdi Dedektif Baynes, “Merhumun cebinde bulduğumuz tek şey, sizin o gece evinde kalmayı kabul ettiğinizi yazan bir mektuptu. Maalesef o gece de öldü. Bu mektubun zarfının üzerinde yazan isim ve adres sayesinde onun adını ve adresini öğrendik. Bu sabah o eve gidip de sizi ya da ev halkını bulamadığımızda saat dokuzu geçiyordu. Ben Wisteria Konağı’nı incelerken Bay Gregson’a telgraf çekip sizin izinizi Londra’da sürmesini rica ettim. Sonra şehre gelerek Bay Gregson’a katıldım. İşte şimdi de buradayız.”

      “Sanıyorum bu meseleye artık resmî bir şekil kazandırmalıyız.” dedi Gregson ayağa kalkarak, “Bizimle merkeze gelip olanları beyan etmenizi isteyeceğiz, Bay Scott Eccles.”

      “Hemen geleceğime emin olabilirsiniz. Ama sizin hizmetlerinizden faydalanmaya devam etmek istiyorum Bay Holmes. Gerçekleri ortaya çıkarmak için hiçbir masraftan ve zahmetten kaçınmayın lütfen.”

      Arkadaşım taşra dedektifine dönüp baktı.

      “Herhâlde sizinle iş birliği hâlinde olmama itirazınız yoktur Bay Baynes.”

      “Aksine, onur duyarım efendim. İnanın bana.”

      “Gördüğüm kadarıyla hemen harekete geçip sistemli bir şekilde çalışmalarınıza başlamışsınız. Adamın hangi saatte öldüğüne dair bir ipucu bulabildiniz mi sorabilir miyim?”

      “Saat birden beri oradaymış. O sırada yağmur yağıyormuş ve bu olay kesinlikle yağmurdan önce olmuş.”

      “Ama bu mümkün değil Bay Baynes!” diye haykırdı müşterimiz, “Kolay tanınan bir ses tonu vardı. O saatte odama gelip de benimle konuşanın o olduğuna yemin edebilirim!”

      “İlginç ama hiç de imkânsız değil.” dedi Holmes gülümseyerek.

      “Bunlardan bir sonuç çıkarabildiniz mi?” diye sordu Gregson.

      “Genel olarak çok karmaşık bir davaya benzemiyor ama yine de çok orijinal ve ilginç özelliklere sahip. Size kesin ve kati fikrimi söylemeden önce birtakım araştırmalarda bulunmalıyım. Bu arada Bay Baynes, evi incelerken o nottan başka bir ipucu elde edebildiniz mi?”

      Dedektif tuhaf bir şekilde arkadaşıma bakmıştı.

      “Aslında…” dedi, “Bir iki ilginç şeye rastladım. Belki polis merkezinde işimiz bitince benimle eve kadar gelirsiniz, ben de size öğrendiklerimi gösteririm.”

      “Hizmetinizdeyim.” dedi Sherlock Holmes zile basarak, “Bu beyefendileri geçirin, Bayan Hudson ve lütfen oğlana bu telgrafı göndermesini söyleyin. Beş şilin ödeyecek.”

      Ziyaretçilerimiz gittikten sonra bir süre sessizlik içinde oturmuştuk. Holmes her zamanki karakteristik özelliğini sergileyerek bol bol puro içmiş; keskin gözlerinin üzerindeki kaşlarını çatmış, kafasını öne doğru eğmişti.

      “Eh, Watson…” dedi aniden bana dönerek. “Olanlara ne diyorsun?”

      “Scott Eccles’ın gizemli havası hakkında bir şey diyemeyeceğim.”

      “Ya işlenen suç?”

      “Aslında adamın arkadaşlarının da ortadan kaybolmasını ele alırsak cinayetle bağlantıları olduğunu ve adaletten kaçtıklarını düşünüyorum.”

      “Bu bakış açısı da mümkündür tabii; ancak şöyle bir düşününce bile iki hizmetkârın ona karşı bir komplo kurmalarının ve özellikle ziyaretçisinin olduğu bir gecede onu öldürmeye kalkışmalarının uzak bir ihtimal olduğunu görebilirsin. Haftanın diğer geceleri bu iş için daha uygun olurdu.”

      “O zaman niye kaçtılar ki?”

      “Evet, sorun da burada zaten. Niye kaçtılar? Bu çok önemli bir nokta. Diğer önemli nokta da müşterimiz Scott Eccles’ın yaşadığı tuhaf macera. Şimdi, sevgili Watson, her iki noktaya da netlik getirecek bir açıklama herhâlde insanın pratik zekâsının sınırlarının ötesinde olacaktır. Bu esrarengiz notu açıklayabilecek bir bakış açısı olsa bile bunu geçici bir varsayım olarak kabul etmek gerekir. Eğer elde edeceğimiz yeni ipuçlarını yerine oturtabilirsek, o zaman varsayımımızın yavaş yavaş bir çözüme doğru gittiğini görebiliriz.”

      “Peki varsayımımız nedir?”

      Holmes yarı kapalı gözlerle sandalyesine yaslanmıştı.

      “Kabul etmelisin ki sevgili Watson, bu kesinlikle bir eşek şakası değil. Sonuçtan da anlaşıldığı gibi çok ciddi olaylar olup bitiyordu ve ölen adamın, Scott Eccles’ı, Wisteria Konağı’na gelmeye ikna etmesi de onun bu olaylarla bir bağlantısı olduğunu gösteriyordu.”

      “Ama ne gibi bir bağlantısı olabilir ki?”

      “Her şeyi birer birer ele alalım. İlk olarak, bu İspanyol ile Scott Eccles arasındaki ani ve tuhaf arkadaşlık pek normal sayılmaz. Bu arkadaşlığı hızlandırmak isteyen de İspanyol’du. Onunla tanıştığının ertesi günü, Londra’nın ta öbür ucunda СКАЧАТЬ