Altaylardan Tunaya. Ali Akbaş
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Altaylardan Tunaya - Ali Akbaş страница 9

Название: Altaylardan Tunaya

Автор: Ali Akbaş

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6981-45-4

isbn:

СКАЧАТЬ sahili.

      Kilise kulesi

      alışıp yanar,

      Bir melek, avludan

      bûseler sunar

      Şafaklar içinde

      sarar kalbimi

      Geçmişten süzülen

      tebessüm gibi…

      KIRIM

      Yine de evvelki itibarında,

      Nur gibi gönlüme dolanım benim!

      Herkesin dostusun yaz aylarında,

      Kışın yapa yalnız kalanım benim!

      Merhemdir şifalı sıra dağların…

      Bulutlar toplanır başına bazen.

      O göze görünmez gönül bağların

      Sanki geçip gelir garînelerden…

      ŞAİR’E 29

      DERDMEND

      Nedir bu hiddet ey şair

      Seni bîzar eden yar mı?

      Ne dersin derdine dâir

      Bu derdin çaresi var mı?

      Ediplik şanını sakla

      Edeptir ilk gelen akla

      Ayıp başköşeye geçmek

      Çamur çizmeli ayakla.

      Kapılma o kadar zara

      Muhatabın değil karga

      Azizim uçma yüksekten

      Rekabet etme sunkara

      Yanılma ey turfa bülbül

      Bir olur mu dikenle gül

      Dilinde har ü has olsa

      Vuslata eremez gönül

      BİZ

      Asırlar geçti gitti, geçti yıllar

      Nebiler padişahlar sürdü devran

      Ömürlerdir göçtü kervan be kervan

      Gelip geçti cihandan bunca kullar

      Sönüp viran olmuş mamur ocaklar

      Toprakta çürümüş pembe yanaklar

      Eser yeller, tozar kumlar, yiter iz

      Yazık mahzun gönül biz de biteriz

      Misafirdir cihana gelen insan

      Büyütür, azdırır onu zamane

      Yakar ümitleri ateş-i hicran

      Karışır sonunda toza dumana

      KALEME

      Kalem, kalbindeki sırrı ayan et

      Gelip geçenler ahvalin beyan et

      Döküp gözyaşlarını bu kâğıda

      Bencileyin borcunu eyle eda

      Babalar kabri yanında eyle zar

      Dedeler ruhunun armandası var

      Kara toprak dolu mazlum nidası

      Acep onlar kimdir, kimin fedası

      Kalem, kalbindeki sırrı ayan et

      Gelip geçenler ahvalin beyan et

      Döküp gözyaşlarını bu kâğıda

      Bencileyin borcunu eyle eda

      YAZ

      Renc-i hâtır olduğun halkın soğuktan bildi yaz

      Kim saçıp nûr estirip yeller şifalı geldi yaz

      Kar erir kırlar güler hep ıpılık yeller eser

      Dağlara sahralara revnak verip serpildi yaz

      Kırları ormanları hep aldı yaz taşkınları

      Kim saçıp nûrlar şifalı estirip yel geldi yaz

      Yaz geçip günler bitip oldu tamam ömrüm kışı

      Ağla ey bîçare Zâkir, kim seninçün öldü yaz

      KITALAR

      Eğer sabâ varırsan bizim ele

      Selam söyle selam o ince bele

      Düşünde fal açıp saçın tarasın

      Sılaya dönmeme çare arasın

***

      Tatarlıktan Tatar hiç ar eder mi?

      Kişi öz ismini inkâr eder mi?

      Tatarlıkta Tatar oğlu Tatarım,

      Tatar değil deme kurşun atarım!

***

                            “Oğlum sana derim,

                              Gelinim sen anla!”

      Tatar mı ar mısın bilmem özünü?

      Seçtiğin garip bir dil salatası

      Ne zamandan beri “ık-mık” edersin

      Nihayet güç bela dedin sözünü!

***

      Dilin yarı Rusça, yarı Tatarca

      Bilmem ki Rus musun, yoksa Tatar mı?

      Nasıldır acaba ism-i şerîfin?

      Hasan mısın, İvan mısın, Makar mı?.

***

      Gel öğren ey kardeş bir başka dili

      Dünyada dil bilmek büyük maharet

      Karıştırma lakin dil ile dili,

      Dil oynatmak cehalete işaret.

***

      Sokaktan, pazardan derlenmeli söz

      O bitmez hazine, gitme ırağa

      Kaba da olsa dil, halkın özbeöz

      Sözünü pişirip sal o kulağa

***

      Atam anam yurdu için

      Olsa bin canım feda

      Doğup büyüdüğüm yurda

      Son damla kanım feda

***

      Yaz geçti

      Rüzgârıyla, yağmuruyla güz geldi

      Yeşil ormanın bağrına buz geldi

      Gül soldu,

      Yüreğinde kini kaldı.

      Bülbül,

      Sana bir diken, iğne kaldı.

***

      Ömürlerdir görülmekte o düşler

      Devam etmektedir şiddetli kışlar

      Havalar çok durgun uçan hüma yok

      Ezan duyulsa da kıblenüma yok

***

      Yeter değilse de gücüm devletim

      Merkep gibi yük altında değilim

      Kendim СКАЧАТЬ



<p>29</p>

Kardeş Kalemler Dergisi, Ekim 2019, Sayı: 154, S. 5-18, TATARİSTAN.