Название: Altaylardan Tunaya
Автор: Ali Akbaş
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6981-45-4
isbn:
Bütün Garbı karanlıklar kaplamış
Semasında bir tek yıldız kalmamış
Tün Balası Tanrısını öldürüp
Ondan sonra hiçbir şeye tapmamış
Tün Balası tutmuş gece yolunu
İsyan edip, peygamberi Musa’nın
Peltek diye kesivermiş dilini
Tanrının sevgili kulu İsa’nın
Tiksinmeden yudumlamış kanını
Tün Balası hep kavgalı tan ile
Kabil soyu ağzı dolu kan ile
Boş bedene tapınan bir hayvandır
Hiç işi yok onun ruhla, can ile
Dökülmez mi hiç kabından taşan su
Öldürmez mi yayılan güçlü ağu
Tün Balası somurtuyor ölecek
Bir birini yiyor Batı ulusu
Göz diksen de görünmüyor karanlık
Bu çığlıklar seçilmiyor bir anlık
Ağlayan kim, uluyan kim, gülen kim
Bu kim? Bu mu? Tün Balası bu zındık
Karanlıkta Tün Balası bağırır
Bağrışarak bir birini çağırır
Bir engele takılır da ayağı
Yıkılınca küfürleri savurur
Kara gece dalgalanan kara kan
Körler gibi dizilmiş bir sürü can
Dizi dizi o körlerin önünde
Yarım sakal köhne bir entelijan
Gece zindan ve çakır gözlü cinler
Gece zindan kaygılar, kan ve kinler
Kaygı ile kara kana batarak
Tün balası kendi kendini dinler
Gece zindan, geçme bilmiyor zaman
Gelip gider, evham üstüne evham
Tün balası ağlayarak her sabah
Bir peygamber bekliyor gündoğudan
Geceyi yaratmış önce yaratan
Arkasından güneş doğmuş doğudan
Güneş ateş, altındır gün ışığı
Ve güneşten doğmuş Güvin, Türk Atam
Ta ezelden güneşten doğmuş Güvin
O güneşten ateş olup doğdum ben
Yüzümü ve kısık kara gözümü
Doğar doğmaz ışıkla yudum hemen
Kaygılanma zavallı kör çekme zar
Gün oğluyum gözümde gün nuru var
Gelen benim, gelen benim, gelen ben
Mürşidinim etme artık intizar
Hey zavallı görmüyor mu gözün kör
Bak doğudan tan atıyor şimdi gör
Gelen haber, gelen benim o önder
Bekle beni, sen “lâhavle” deyiver
Gün doğudan gelen tan’dır, gelen ben
Gök gürlüyor, sanma benim gürleyen
Yeryüzünü karanlıklar kaplamış
Yeryüzüne nur saçayım sinemden
Karanlık gecede ağıt yakıyor
Tün balası için için ağlıyor
Gün doğuda ak altın bir çizgi var
Uyarmaya Gün Balası geliyor
BEN KİMİM
Arslanım ben var mı karşı çıkacak
Bir parsım ben engelleri yıkacak
Gökte bulut, yeryüzünde borayım
Hükümdârım, var mı hesap soracak
Ben güneşim halka ışık saçarım
Bir istesem hemen arşa uçarım
Bir denizim mavi sonsuz bir deniz
Bunalırım çalkalanır taşarım
Bir alevim yaklaşırsan yanarsın
Küheylanım beni nasıl yenersin
Gök kül olmuş yer yıkılmış ne çıkar
Göz ucuyla şöyle bakıp gülersin
Ölümsüzüm, milletim de ebedî
Nâdan adam bu sırrı hiç bilmedi
Ben sultanım, ben gâziyim, beyim ben
Hangi aptal bana gitme dur! Dedi
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.
1
Kardeş Kalemler Dergisi, Aralık 2009, Sayı: 36, S. 14, TÜRKMENİSTAN.
2
Kardeş Kalemler Dergisi, Eylül 2009, Sayı: 33, S. 4-5, ÖZBEKİSTAN.
3
Kardeş Kalemler Dergisi, Eylül 2009, Sayı: 33, S. 6-7, ÖZBEKİSTAN.
4
Kardeş Kalemler Dergisi, Eylül 2009, Sayı: 33, S. 8-9, ÖZBEKİSTAN.
5
Kardeş Kalemler Dergisi, Aralık 2009, Sayı: 36, S. 15, TÜRKMENSAHRA-İRAN.
6
Kardeş Kalemler Dergisi, Aralık 2009, Sayı: 36, S. 16, KIRIM.
7
СКАЧАТЬ