Altaylardan Tunaya. Ali Akbaş
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Altaylardan Tunaya - Ali Akbaş страница 6

Название: Altaylardan Tunaya

Автор: Ali Akbaş

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6981-45-4

isbn:

СКАЧАТЬ dağ

      Öfkeyle taşlar atar

      Tekrar uyanır dalgalar

      Kayadan ateş çıkarır

      Ya gözden düşen damlada

      Az mı şiir gücü var?

      ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER 16

      MIXAIL SINELNIKOV

xxxxx

      Çok katmanlı bir sözün uzak derinliğinde

      Kapalı manaların en can alan yerinde

      Ve hayat akışında düzenleri yıkarak,

      Mânâ ardınca mânâ, katmanlardan çıkarak

      Sonra zaman içinde sese dönüşür fikir

      Hantal ayrılıkları egale eder bir bir

      Bu müzik eşliğinde sonsuz dünya nizamı

      Fuzulî ve Nizamî!

      TÜRK OĞLU

      Ey Türk oğlu ne zaman yayıldın yer yüzüne

      Yayıldın kurt çağrısı ve kaçan av iziyle.

      Steplerde ulaştın deli rüzgâr hızına

      Yurtların, ovaların gecesi gündüzüyle.

      Bozkırlar değil, denizler yolunu bekler daha

      Nice kavmi ruhunla toparladın bir yere.

      Putlardan yüz çevirip tapındın tek Allah’a

      Bu da böyle bir geçit atlardan, gemilere…

      Camileri ebedî güneşe doğru bakar

      Gün oldu ki haremi güzelliği bitirdi.

      Annelerin elinden koparılmış çocuklar

      Kavuştuğu yerlere vahşi gayret getirdi.

      Pazar sıcaklığında gelir verdiği vâde

      Bu nasıl bir rüyadır ballanır uykusunda:

      Ve orda çoban çocuk, bir nehir kıyısında

      Bir kamışın içine nağmeler üflemede…

      AZERBAYCAN

      Dağların boğazında devasa kahkahalar

      Sis içindedir her yan

      Ruhunda bir kocaman davul kükremesi var,

      Azerbaycan!

      Şeffaf su akışında bir çakıl taşısın sen,

      Ya da muhteşem meşe.

      Düğün tut sevenlere yine canı gönülden

      Bakır borularınla yönelerek güneşe.

      ALEVLER ÜLKESİ

      Memmed İsmail için

      Orada, tepsilerde alev servis edilir,

      Taçlandırır meclisi eve vuran ışını.

      Sıcak kanlı insanlar görüp hissedebilir

      Gaz yağının öfkeli altın kâlp atışını.

      Arasan her diyarın kendi geleneği var,

      Erkekler kötü gözle görülmüyorsa eğer

      Kâh samimi ve kâh da, parlak, koyu ışıklar

      Akşamdan sabaha dek coşan meclisi süsler.

      Ordaki kadınların gücü ölçüye gelmez,

      Onlara bu hayatın özü desek yeridir

      Hiç bitip tükenmeyen alev gibi bir heves

      Sevenleri uğruna hayatını eritir…

      Yanan güçlü hayatta bir ateş çemberi var

      Güzellik mi diyorsun sonunda bu güzellik

      Bazen zarif utangaç, bazen de acımasız

      Odlu çiçekler gibi etrafa ışık saçar.

      ESKİ TAŞKENT

      Eski Taşkent, kül içinde beyaz saçları

      Nasibini aramada kokudan, külden.

      Suya koşar sürü gibi kalabalıklar

      Gökler sisli, gülen yoktu burda gönülden…

      Uçuk sökük durumdadır yemek yerleri

      Büyülü bir yere dönmüş boşalmış şehir.

      Uzak uzak kadim, taşlı tarihten gelip

      Gücü yeten orda burda kebap pişirir.

      Asya’nın esintisi mi hayat ve çamur

      Baştanbaşa bu mübarek tıkanıklığın

      İnce tozlar uçuşmada gaz ışığında,

      Ve eriyip yok olmada yüzler bir yığın.

      Herşey yitip yok olmada bulut içinde

      Sürücü de, reis de eşittir burda

      Ve teğmen de patlatacak bir şey arıyor

      Değmiş soğuk sefaletin nefsi bu yurda.

      Başlamada duyguların soğuk dönemi

      Veda anı çocukların ruhu öfkeli

      Burda yoktur Yunanlar da, Yahudiler de

      O yerden ki uzaklardan tef sesi gelir.

      Tutkun yüzler bir anda irkilir sesten

      Şarkıların iniltisi duyulur siste.

      Kol kola dans etmededir çılgın dansçılar

      Bıldırcının ritmi vardır bu serzenişte!

      Etrafında gül denizi hayret edersin

      Kaysılar mı çiçek açan böyle bir günde?

      Ahmatova’ya17 ışık mı gölgeden geçen

      İmperyanın18 tozu mu var küller içinde?…

      PETROL

      “Ben yanıyorum ve yol aydınlanıyor”

İnnokentiy Anneniskiy 19

      Alışan, yanmayan çalılık20 güney

      Bakü civarında karşına çıkar.

      Orda yıllar yılı yaşayan her şey,

      Ansızın, saklanan ruhunu yakar.

      Alışan petrol mü özel mi özel,

      Yanar yakın-uzak, ikili-üçlü

      Kadim ipek gibi güzel mi güzel,

      Dünya kini gibi güçlü mü güçlü!

      Kah altın kırmızı, kah menekşevî

      Ya da yücelmede bir leylak gibi.

      Çevre yanardöner renkler tümseği

      Sonra günbatımı, akşam iklimi.

      Onunla СКАЧАТЬ



<p>16</p>

Kardeş Kalemler Dergisi, Kasım 2016, Sayı: 119, S. 21-41, RUSYA.

<p>17</p>

Anna Ahmotava: 20. yy Rus edebiyatının en önemli kadın şairi.

<p>18</p>

İmperya: İmparatorluk.

<p>19</p>

İnnokentiy Anneniskiy: 20.yy’da yaşamış Rus şair.

<p>20</p>

Çalı: Musa peygamberin Tur dağında gördüğü çalı.