(Azı almayan çoktan mahrum kalır)
Türkiye
Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz. (Saraçbaşı-Minnetoğlu 1982: 71)
Karaçay-Malkar
Bal-bal degen bla avuzga tatuv kelmez.
(Bal-bal demekle ağza tat gelmez)
Türkiye
Bal-bal demekle ağız tatlanmaz. (Özdemir 1981: 39)
Karaçay-Malkar
Bal bolsa çibin tabılır. (Bal olsa sinek bulunur)
Türkiye
Bal olan yerde sinek bulunur. (Özdemir 1981:40)
Karaçay-Malkar
Bal tuthan barmagın calar. (Bal tutan parmağını yalar)
Türkiye
Bal tutan parmağını yalar. (Saraçbaşı-Minnetoğlu 1982: 77)
Karaçay-Malkar
Baş carılsa börk içinde, kol sınsa ceng içinde.
(Baş yarılsa börk içinde, el kırılsa yen içinde)
Türkiye
Baş yarılır börk içinde, kol kırılır yen içinde. (Özdemir 1981: 42)
Karaçay-Malkar
Baş kalay barsa, ayak da alay baradı.
(Baş nasıl gitse, ayak da öyle gider)
Türkiye
Baş nereye giderse, ayak da oraya gider. (Özdemir 1981: 42)
Karaçay-Malkar
Baynı malı carlını avzun avrutur.
(Zenginin malı fakirin ağzını ağrıtır)
Türkiye
Zenginin malı züğürdün çenesini yorar. (Özdemir 1981: 87)
Karaçay-Malkar
Borçha içgenni başı eki kere avrur.(Borca içenin başı iki kere ağrır)
Türkiye
Borca içen iki kez sarhoş olur. (Özdemir 1981: 49)
Karaçay-Malkar
Boş cürügenden ese boşuna işle. (Boş yürümektense boşuna çalış)
Türkiye
Boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir. (Özdemir 1981: 52)
Karaçay-Malkar
Börünü azıgı boranda. (Kurdun azığı fırtınada)
Türkiye
Kurt dumanlı havayı sever. (Özdemir 1981: 129)
Karaçay-Malkar
Börü da honşu koşuna çabmaydı. (Kurt bile komşu ağıla saldırmaz)
Türkiye
Kurt komşusunu yemez. (Özdemir 1981: 129)
Karaçay-Malkar
Buday cetse orak bagalı bolur. (Buğday yetişince orak kıymetli olur)
Türkiye
Buğday başak verince orak pahaya çıkar. (Özdemir 1981: 53)
Karaçay-Malkar
Bügüngü işni tamblaga kaldırma. (Bugünkü işi yarına bırakma)
Türkiye
Bugünün işini yarına bırakma. (Özdemir 1981: 53)
Karaçay-Malkar
Cel keltirgenni suv eltir. (Yelin getirdiğini su götürür)
Türkiye
Yel ile gelen sel ile gider. (Özdemir 1981: 156)
Karaçay-Malkar
Cılamagan caşha anası emçek salmaz.
(Ağlamayan çocuğa anası meme vermez)
Türkiye
Ağlamayan çocuğa meme vermezler. (Özdemir 1981: 14)
Karaçay-Malkar
Çakırılmagan cerge barma, çakırılgan cerden kalma.
(Çağırılmayan yere gitme, çağırılan yerden kalma)
Türkiye
Çağırılan yere erinme, çağırılmayan yere görünme. (Özdemir 1981: 58)
Karaçay-Malkar
Çakırılmagan konak törge atlamaz.
(Çağırılmayan misafir başköşeye geçmez)
Türkiye
Davetsiz gelen döşeksiz oturur. (Özdemir 1981: 64)
Karaçay-Malkar
Çıkmagan candan umut kurumaz.
(Çıkmayan candan umut kesilmez)
Türkiye
Çıkmadık canda umut vardır. (Özdemir 1981: 59)
Karaçay-Malkar
Eki harbız bir uvuçha sıyınmaz. (İki karpuz bir avuca sığmaz)
Türkiye
İki karpuz bir koltuğa sığmaz. (Özdemir 1981: 105)
Karaçay-Malkar
Ertde turgan col alır, ertde üylengen töl alır.
(Erken kalkan yol alır, erken evlenen döl alır)
Türkiye
Erken kalkan yol alır, erken evlenen döl alır. (Özdemir 1981: 80)
Karaçay-Malkar
СКАЧАТЬ