Название: Sevilmiş
Автор: Морган Райс
Издательство: Lukeman Literary Management Ltd
Жанр: Героическая фантастика
Серия: Vampır Mektupları
isbn: 9781632910646
isbn:
Gönder tuşuna bastıktan sonra telefonu Luisa’ya geri verdi.
Bir gürültü patırtı duydu ve kafasını o yöne çevirdi.
Son sınıftaki kızların en popüler olanlarından birkaç ta- nesi, doğruca onların tarafa gelmekteydi. Aralarında fısılda- şıyor ve hepsi de gözlerini ayırmadan Caleb’e bakıyorlardı.
Caitlin, ilk kez içinin yepyeni bir duyguyla dolup taştı- ğını hissetti: Kıskançlık. Ona daha önce hiç ilgi gösterme- miş bu kızların bir saniye içinde Caleb’i yanından çalmak- tan pek mutlu olacaklarını gözlerinden okuyabiliyordu. Bu kızlar okuldaki her erkeğe, istedikleri herhangi bir erkeğe hükmedebilirlerdi. Çocuğun bir kız arkadaşı olup olmaması fark etmezdi. Gözlerini sizin erkeğiniz üstüne dikmemeleri- ni ummaktan başka bir şey gelmezdi elinizden.
İşte şimdi hepsi Caleb’e bakıyordu.
Caitlin, Caleb’in onların güçlerine karşı bağışık olmasını, sonrasında da ondan hoşlanmaya devam etmesini diledi. Bu- nun hakkında düşünürken ‘niye öyle yapsın ki’ sorusuna bir yanıt bulamıyordu. Kendisi o kadar ortalamaydı ki… Neden bunlar gibi kızlar onunla olmak için çıldırırken Caitlin’in yüzüne baksındı ki!
Caitlin, sadece bu seferliğine, kızların yanlarından yürü- yüp geçmesi için dua etti.
Elbette öyle bir şey olmadı. Grup doğruca onların yanına gelirken yüreği ağzına geldi.
Hoş olmaya çalışan sahte sesiyle, “Selam Caitlin” dedi kızlardan biri.
Tiffany. Uzun boy, düz sarı saçlar, mavi gözler ve incecik bir beden. Tepeden tırnağa özel kesim kıyafetler giymiş. “Ar- kadaşın kim?”
Caitlin ne diyeceğini bilemiyordu. Tiffany ve arkadaşları daha önce Caitlin’e hiç yüz vermemişlerdi. Hatta hiç onun olduğu tarafa bakmamışlardı bile. Kendisinin var olduğu- nu ve adını bildiklerine bile şaşırıyordu. Şimdi de tutmuş muhabbet açıyorlardı. Tabii ki Caitlin, bunun kendisiyle bir alakası olmadığını biliyordu. Onlar Caleb’i istiyorlardı. Hem de öyle fena istiyorlardı ki onunla konuşma zahmetine bile katlanıyorlardı.
Bu iyiye işaret değildi.
Caleb, Caitlin’in huzursuzluğunu sezmiş olacak ki ona doğru bir adım yaklaşıp kolunu omzuna koydu.
Caitlin, bir jeste hayatında bu kadar minnettar olmamıştı.
Özgüveninin yerine gelmesiyle birlikte konuşacak gücü buldu. “Caleb” diye yanıt verdi.
“Peki, siz neler yapıyorsunuz buralarda?” diye sordu bir diğer kız. Kumral olması dışında Tiffany’nin kopyası gibiy- di. “Ben senin taşındığını falan düşünmüştüm.”
“İşe bak ki geri döndüm” dedi Caitlin.
“Peki, sen de burada yeni falan mısın?” diye sordu Tiffany Caleb’e. “Yoksa son sınıf mısın?”
Caleb gülümsedi. “Burada yeniyim, evet” diye muğlak bir cevap verdi.
Tiffany bu cevabı onun okula yeni geldiği şeklinde yo- rumlamış olacak ki gözleri kocaman açıldı. “Harika” dedi. “Bu gece bir parti var, eğer gelmek istersen. Benim evimde. Sadece birkaç yakın arkadaşım için aslında; ama seni de ara- mızda görmekten mutluluk duyarız. … Şey… Seni de sanı- rım” dedi Tiffany, Caitlin’e bakarak.
Caitlin içinde öfkenin kabardığını hissediyordu.
“Davetinizi takdir ediyorum, hanımlar” dedi Caleb. “An-cak bu akşam Caitlin ile önemli işlerimiz var.”
Caitlin kalbinin eridiğini hissetti.
Zafer.
Kızların yüzündeki ifadenin domino taşları misali çök- mesini izlediği zamanki kadar ferahlamamıştı hiç.
Kızlar burunlarını hafifçe kaldırıp sinsice uzaklaştılar.
Caitlin, Caleb ve Luisa yalnız başlarına orada duruyorlar- dı. Caitlin tuttuğu nefesini koyverdi.
“Aman Tanrım!” dedi Luisa. “O kızlar daha önce hiç kimseye yüz vermemişti. Birini davet ettikleriyse görülmüş şey değil.”
“Biliyorum” dedi Caitlin.
“Caitlin!” dedi Luisa birden koluna yapışarak. “Şimdi ha- tırladım. Susan. Sam ile ilgili bir şeyler söylemişti. Geçen hafta. Coleman’lar ile takılıyormuş. Üzgünüm, şimdi aklıma geldi. Belki yardımı olur.”
Coleman’lar. Elbette. Başka nerede olacaktı?
“Bir de” diye devam etti Luisa aceleyle, “Bu gece Frank’lerde toplanıyoruz. Gelmelisin! Seni çok özledik. Ta- bii ki Caleb’i de getir. Tadına doyum olmaz bir parti olacak. Sınıfın yarısı geliyor. Orada olmalısın.”
“Yani… bilmem ki…”
Zil çaldı.
“Gitmeliyim! Döndüğüne çok sevindim. Seni seviyorum. Beni ara. Hoşçakal!” dedi Luisa ve Caleb’e el salladıktan son- ra arkasını dönüp aceleyle koridorda uzaklaştı.
Caitlin normal hayatına geri döndüğünü hayal etmeye bıraktı kendini; tüm arkadaşlarıyla birlikte takıldığını, parti- lere gittiğini, normal bir okulda mezun olmak üzere olduğu- nu… Bu his hoşuna gitti. Bir anlığına, geçen hafta olan şey- lerin tamamını bütünüyle aklından çıkarmayı denedi ciddi ciddi. Kötü olan hiçbir şeyin meydana gelmemiş olduğunu hayal etti.
Ancak dönüp Caleb’i gördüğünde gerçeklik suratına bir tokat gibi çarptı. Hayatı kalıcı olarak değişmişti. Asla eski hâline dönmeyecekti. Bunu kabul etmekten başka çaresi yoktu.
Birini öldürmüş olduğundan, polisin onu aradığından, onu yakalamalarının sadece bir zaman meselesi olduğundan ya da tüm bir vampir ırkının harıl harıl onun peşinde oldu- ğundan, şu aradıkları kılıcın bir sürü insanın hayatını kurta- rabileceğinden bahsetmeye bile gerek yoktu.
Hayat asla eskisi gibi değildi ve olmayacaktı. Sadece mev- cut gerçekliğini kabul etmeliydi.
Caitlin, Caleb’in koluna girdi. Ön kapıya doğru yürüme- ye koyuldular. Coleman’ların nerede yaşadığını biliyordu ve Sam’in orada kalıyor olması akla yatkındı. Şu an okulda de- ğilse muhtemelen oradaydı. Gitmek zorunda oldukları bir sonraki yer orası olacaktı.
İkisi ön kapıdan çıkıp temiz havaya adım attıklarında Ca- itlin, bu liseden bir kez daha yürüyerek çıkmanın ne kadar iyi hissettirdiği СКАЧАТЬ