Название: Sherlock Holmes’un Dönüşü Bütün Maceraları 5
Автор: Артур Конан Дойл
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6485-22-8
isbn:
Arkadaşımın metotlarını artık çok iyi bildiğimden onun tümdengelimlerini takip etmekte zorlanmamıştım. Müşterimizin giyimindeki dağınıklığı, yanındaki yasal evrakları, saatini ve nefes alışını gözlemleyerek bunları doğrulamak benim için zor olmamıştı.
“Evet, söylediğiniz her şey doğrudur, Bay Holmes ve buna ek olarak şu an Londra’nın en talihsiz adamlarından biri olduğumu söyleyebilirim. Tanrı aşkına, beni bir başıma bırakmayın, Bay Holmes! Hikâyemi bitirmeden beni tutuklamaya gelirlerse ne olursunuz tüm gerçekleri anlatmam için bana zaman vermelerini sağlayın. Sizin benim için dışarıda çalıştığınızı bilirsem hapse daha mutlu bir hâlde gideceğim.”
“Tutuklanmak mı?” diye sordu Holmes, “Bu çok, çok ilginç bir durum. Hangi suçlamayla sizi tutuklayacaklar?”
“Aşağı Norwood’lu Bay Jonas Oldacre’yı öldürmekle suçlayacaklar.”
Dostumun yüzünden, içinde memnuniyetin de olduğu bir sevecenlik okunuyordu.
“Bakın işte!” dedi, “Daha bu sabah kahvaltıdayken, ses getiren davaların artık gazetelerde yayımlanmadıklarını arkadaşım Dr. Watson’a söylüyordum.”
Ziyaretçimiz, titreyen elini uzatarak hâlâ Holmes’un dizlerinde duran “Daily Telegraph”ı aldı.
“Eğer gazeteye baksaydınız bu sabah, size hangi amaçla geldiğimi anlardınız. Adımın ve talihsizliğimin herkesin ağzına dolandığını düşünüyorum.” Gazetenin ana sayfasını göstermek için açtı. “İşte burada, izin verirseniz size okumak istiyorum. Bunu dinleyin, Bay Holmes. Başlıklar şöyle:
Aşağı Norwood’daki Gizemli Olay. Ünlü Bir Müteahhidin Kayboluşu. Cinayet ve Kundaklamadaki Şüpheler. Suçluya Ait Bir İpucu.
Bu ipucunun üzerinde duruyorlar, Bay Holmes ve doğrudan beni işaret ettiğini biliyorum. Beni Londra Köprüsü İstasyonu’ndan beri takip ediyorlar ve tutuklamak için sadece tutuklama emrinin çıkmasını bekliyorlar. Annem çok üzülecek, çok üzülecek!”
Endişeyle ellerini sıkmaya başladı ve sonra da sandalyesinde bir ileri bir geri sallandı. Bir cinayete adı karışmış bu adamı ilgiyle incelemeye başladım. Sarışındı, yakışıklıydı, olumsuz bir intiba bırakacak derecede solgundu ve korku dolu mavi gözleri, sinekkaydı tıraşı ile zayıf, hassas bir ağız yapısı vardı. Yirmi yedi yaşında olmalıydı ve üzerindeki giysilerle tam bir beyefendiye benziyordu. Yazlık, hafif pardösüsünün cebinden, mesleğini belli eden dosyalı bir evrak çıkmıştı. “Geri kalan zamanımızı iyi değerlendirmeliyiz.” dedi Holmes, “Watson, sana zahmet olmazsa gazeteyi alıp söz konusu paragrafı okuyabilir misin?”
Müşterimizin okuduğu etkili başlıkların altındaki yazıyı okumaya başladım:
“Dün gece geç saatlerde ya da sabaha karşı, Aşağı Norwood’da bir olay meydana gelmiştir ve maalesef ciddi bir suçun işlendiği ortaya çıkmıştır. Bay Jonas Oldacre, bölgede uzun yıllar boyunca müteahhitlik işiyle uğraşmıştır ve o bölgenin tanınmış sakinlerinden biridir. Elli iki yaşındaki Bay Oldacre bekârdır ve Sydenham’deki Deep Dene Malikânesi’nde yaşamaktadır. Çok tuhaf alışkanlıkları, ketum ve çekingen tavırlarıyla tanınmaktadır. Birkaç yıldır mesleğini yapmıyordu; çünkü dediğine göre oldukça yüklü bir servete sahip olmuştu; ancak ufak bir kereste deposu hâlâ faaliyet göstermekteydi. Evin arka tarafında olan bu yerde, dün gece saat on iki sularında, istiflenmiş yığınların yanmakta olduğu alarmı verilmişti. İtfaiye kısa sürede olay yerine ulaşmıştı; ancak kuru keresteler tutuşmuştu ve yangın itfaiyecilerimiz tarafından güçlükle kontrol altına alınmıştı. Sonuç olarak kereste yığını tamamen ziyan olmuştu.
Bu noktaya kadar olay kaza görünümü veriyordu. Ancak yeni bulgular ciddi bir suçun işlendiğini gösteriyor. Tesis sahibinin olay yerinde bulunmaması merak uyandırdı ve hemen peşinden bir soruşturma başlatılınca bu kişinin ortadan kaybolduğu ortaya çıktı. Odasında yapılan bir tahkikatın sonucunda yatağında hiç yatmadığı, içeride bulunan bir kasanın açık olduğu, önemli evrakların odaya saçıldığı ve son olarak ölümcül bir mücadelenin verildiğine dair ipuçlarına rastlandığı söyleniyor. Odada, meşe kaplamalı bir bastonun sap kısmında da hafif kan izleri görülmüştür. Bay Jonas Oldacre’nın o gece geç saatte odasına bir ziyaretçi kabul ettiği biliniyor ve içeride bulunan bastonun, Graham & McFarlane, 426 Gresham Binaları, E. C.nin genç ortaklarından ve Londralı Avukat yapan John Hector McFarlane’e ait olduğu kanıtlanmış durumdadır. Polis, ellerinde bulunan delillerin yeterli ve inandırıcı olduğunu savunuyor. Bunun yanı sıra, ses getiren gelişmelerin olacağı şüphe götürmüyor.
Sonradan öğrenildiğine göre Bay John Hector McFarlane’in, Bay Jonas Oldacre’yı öldürme suçundan tutuklandığı iddia edilmektedir. En azından bir tutuklama emrinin çıktığı biliniyor. Buna ilaveten Norwood araştırmasında daha kötü gelişmeler yaşanmış. Bu talihsiz müteahhidin odasında bir mücadelenin yaşandığını gösteren izlerin yanı sıra, zemin katta bulunan yatak odasının balkon kapısının açık bırakıldığı ve oldukça büyük bir nesnenin kereste yığınına doğru sürüklenerek götürüldüğü biliniyor. Yangının külleri arasında kömürleşmiş artıkların bulunduğu iddia ediliyor. Polisin teorisi oldukça ses getiren bir suçun işlendiği yönündedir: Kurban odasında öldüresiye dövüldü, evrakları yağmalandı, ceset kereste yığınına doğru sürüklendi ve işlenen cinayetin tüm izlerini örtmek için yakıldı. Soruşturma, Scotland Yard’dan Müfettiş Lestrade’in deneyimli ellerine bırakılmıştır. Kendisinin her zamanki enerjisi ve bilgisi ile ipuçlarının peşine düşeceğini biliyoruz.”
Sherlock Holmes bu olağanüstü hikâyeyi parmak uçlarını birleştirip gözlerini kapatarak dinledi.
“Bu davanın ilginç yönleri var.” dedi her zamanki durgunluğu ile, “İlk olarak şunu sormak istiyorum Bay McFarlane, sizin tutuklanmanızı sağlayacak onca delil varken nasıl oluyor da siz hâlâ özgür dolaşabiliyorsunuz?”
“Ailemle birlikte Torrington Lodge, Blackheath’te yaşıyorum Bay Holmes. Ama dün gece geç saatlere kadar Bay Jonas Oldacre ile çalışmak zorunda kaldım ve bundan dolayı da Norwood’da bir otelde kaldım. İşime oradan gittim. Sizin biraz önce duyduklarınızı ben trende işime giderken öğrendim. Durumumun ne kadar tehlikeli olduğunu anlar anlamaz davamı sizin ellerinize teslim etmek için hemen buraya koştum. Şüphesiz ya şehirdeki ofisimde ya da evimde tutuklanacaktım. Bir adam beni Londra Köprüsü İstasyonu’ndan beri takip ediyor ve eminim… Aman Tanrı’m, bu da ne?”
Zilimiz çalınmıştı ve hemen peşinden merdivenlerde ayak sesleri duyduk. Bir dakika sonra, eski arkadaşımız Lestrade’i kapımızda gördük. Arkasında iki tane üniformalı polisin beklediğini fark ettim.
“Bay John Hector McFarlane siz misiniz?” dedi Lestrade.
Müşterimiz, sapsarı bir yüzle СКАЧАТЬ