Kayıp Zamanın İzinde Swann'ların Tarafı 1. Kitap. Марсель Пруст
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kayıp Zamanın İzinde Swann'ların Tarafı 1. Kitap - Марсель Пруст страница 27

Название: Kayıp Zamanın İzinde Swann'ların Tarafı 1. Kitap

Автор: Марсель Пруст

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6865-41-9

isbn:

СКАЧАТЬ kendisini salona aldım.”

      Gerçekte, rahibin ziyaretleri halamı Françoise’ın sandığı kadar mutlu etmez, Françoise rahibin geldiğini her haber verdiğinde yüzünde takınmayı görev bildiği bir sevinç ifadesi, hastanın duygularıyla tam olarak örtüşmezdi. Rahip (sanattan hiç anlamamasına rağmen derin bir etimoloji bilgisine sahip olduğundan daha fazla sohbet etmemiş olmaktan pişmanlık duyduğum, üstün nitelikli bir insan olan) mühim ziyaretçilere kilise hakkında bilgi verme alışkanlığıyla (Hatta Comb-ray bölgesine ilişkin bir kitap yazmaya niyetliydi.) bitmek bilmeyen, üstelik hiç değişmeyen açıklamalar yaparak halamı yorardı. Ziyareti bir de böyle Eulalie’nin ziyaretiyle aynı ana denk geldi mi halamda su götürmez bir memnuniyetsizlik baş gösterirdi. Halam, Eulalie’nin ziyaretinden en iyi şekilde faydalanmaya, herkesi birden ağırlamamaya bakardı. Yine de rahibi kabul etmeme cesaretini bulamayıp Eulalie’ye rahiple birlikte kalkmamasını, o gittikten sonra kendisiyle baş başa biraz oturmayı istediğini işaret etmekle yetinirdi.

      “Muhterem peder, bana söylendiğine göre ressamın biri şövalesini sizin kiliseye yerleştirmiş, bir vitrayı kopya ediyormuş diye duydum. Doğrusu bu yaşıma geldim, hayatımda hiç böyle bir şeye rastlamadım! Dünya ne hâle geldi! Üstelik kilisedeki en çirkin şey!”

      “Bence kilisedeki en çirkin şey demek biraz abartılı olur çünkü Saint-Hilaire’de görülmeye değer bölümler bulunmakla birlikte zavallı bazilikamın bazı bölümleri de oldukça eski, bizim piskoposluk bölgesinde hiç restorasyon yapılmamış tek bazilika! Doğrusu giriş sundurması kirli ve eski ama yine de muhteşem bir yapı; Ester duvar halılarına gelirsek şahsen üstüne para verseler almam ama uzmanlar Sens duvar halılarından sonra ikinci sırada anıyorlar adını. Ayrıca biraz fazla gerçekçi bazı ayrıntıların yanı sıra, hayret edilecek bir gözlem yeteneğinin ifadesi olan ayrıntılar bulunduğunu da kabul etmek gerekir. Ama o vitrayların lafını bile duymak istemiyorum! Aynı hizada iki döşeme taşı bulamayacağınız bir kilisede gün ışığını içeri sızdırmayan hatta o adını koyamadığım renkteki yansımalarıyla gözü yanıltan pencereler bulundurmak akla mantığa sığar mı? Üstelik bu döşeme taşlarını, Combray başrahiplerinin ve Guermantes senyörlerinin, yani hem bugünkü Guermantes dükünün hem kendisi de bir Guermantes olan kuzeni ve eşi Guermantes düşesinin ataları, eski Brabant kontlarının mezarları olması bahanesiyle değiştirmeyi de reddediyorlar.” (Artık kimseyle pek ilgilenmeyen büyükannem, bütün isimleri karıştırmaya başlamıştı, Guermantes düşesinin adı her telaffuz edildiğinde düşesin Madam de Villeparisis’nin akrabası olduğunu iddia ederdi. Herkes kahkahalara boğulur, büyükannem ise almış olduğu bir davetiyeye istinaden kendini savunmaya çalışırdı: “O mektupta bir Guermantes sözü geçiyordu diye hatırlıyorum.” Ve ben bir seferliğine, diğerleriyle birlikte büyükannemin karşısında yer alır, onun yatılı okuldan arkadaşıyla Brabant’lı Genoveva’nın torunu arasında bir ilişki olabileceğini kabul etmezdim.)

      “Oysaki bakınız, Roussainville, eski çağlarda fötr şapka ve duvar saati ticareti nedeniyle gelişmiş olmakla birlikte, bugün artık bir çiftçi yerleşimi. (Roussainville’in etimolojisinden pek emin değildim. Eski adının, Châteauroux’nun Castrum Radulfi’den türediği gibi, Radulfi Villa’dan türeyen Rouville olduğunu düşünmek eğilimindeydim ama bundan başka bir gün konuşuruz.) İşte bu Roussainville Kilisesi’nin hemen hemen hepsi modern, harikulade vitrayları var. Ünlü Chartes vitraylarının muadili olduğu söylenen o görkemli “Louis-Philippe’in Combray’ye Girişi” vitrayının Combray’de bulunması daha anlamlı olurdu; daha dün, Doktor Percepied’nin bu konulara düşkün olan kardeşiyle konuşuyordum; bu vitrayın harika bir işçiliği olduğunu söylüyordu. Ama çok usta bir sanatçı olduğu söylenen, ayrıca çok da nahif bir insan izlenimi uyandıran o ressamın kendisine de sordum, diğerlerinden bile karanlık olan bu vitrayda ne buluyorsunuz diye.”

      “Eminim, Monsenyör’den rica etseniz size yeni bir vitray bağışlamaktan çekinmez.” derdi yorulacağını düşünmeye başlayan halam konuşmaktan usanmış bir hâlde.

      “Düşünebiliyor musunuz Madam Octave?” diye cevaplardı rahip. “O feci vitrayla ilgili yaygarayı başlatan Monsenyör’ün ta kendisidir; vitrayın bir Guermantes olan Brabant’lı Genoveva’nın torunlarından Guermantes Senyörü Kötü Gilbert’i Aziz Hilarius tarafından günahları bağışlanırken temsil ettiğini kanıtladı.”

      “Aziz Hilarius nerede peki, ben hatırlamıyorum?”

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Sinema filmi gösteriminde kullanılan ilk aygıtların temelini oluşturan aygıttır. 1891’de Thomas A. Edison ve William Dickson tarafından geliştirilmiştir. Aygıtta, izleyici bir izleme deliğinden bakarken film şeridi, hızla bir mercek ile elektrik lambasının arasından geçiriliyordu. Film şeridi, çok kısa aralıklarla çekilmiş bir dizi fotoğraf karesinden oluşuyordu ve şeridin takılı olduğu çıkrığın yardımıyla izleme deliğinin önünden saniyede 46 kare geçiriliyordu. Böylece, insanlar ve cisimler hareket hâlindeymiş gibi görünüyordu. (ç.n.)

      2

      Buğdaygiller ailesinden bir bitki türü. Yağının sakinleştirici, gerginlik azaltıcı etkisi vardır. Parfüm endüstrisinde de kullanılır. (e.n.)

      3

      Uzun saçaklı çatısı olan alçak dağ konutu. (e.n.)

      4

      Merovenj Hanedanı: V. ve VIII. yüzyıllar arasında bugünkü Fransa ve Almanya arasında bulunan bölgede hüküm sürmüş Frank hanedanı. (e.n.)

      5

      İsa’nın ölümünü anmak için ekmek ve şarap kullanılan ayin. Burada ekmek İsa’nın etini, şarap ise kanını temsil eder. Bkz. Efkaristiya. (ç.n.)

      6

      Zetyinyağı, sirke, haşlanmış yumurta, dijon hardalı, kapari, salatalık turşusu ve çeşitli otlarla hazırlanan bir sos. (ç.n.)

      7

      Etkisiz СКАЧАТЬ