Название: Sabit Mukanov Romanlarında Diyalog Kullanımı
Автор: Rita Sultangaliyeva
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6852-24-2
isbn:
Edebiyatçı, “Diyaloglar dizisi, folklorun toplumdaki görüntüsüdür. Diyalogların kendine has özellikleri, folkloru meydana getirir. Manevi değerlerin nasihat edilmesi ise folklorun gerekliliğini ve ona duyulan ihtiyacı ispat etmektedir.” der. Buradan folklorun, komedi diyaloğu sisteminin içinde oluşmuş olduğu, komedi diyaloğun repertuar öğesi olan folklorun icracılık sanatla iç içe kaynaştığı, oradaki toplu yaratıcılığın icracılık fonksiyonunun amaçları ve sorumluluklarına bağlı olduğu meydana çıkmaktadır.
Bilim adamı kendi düşüncelerini: “Folklor, komedi diyaloglarında belli bir ahenk oluşturan etkenlerin çeşitleri aracılığıyla repertuar öğeye dönüşerek, manevi değerler içinde aralıksız nasihat edilmeye imkân bulmaktadır. Komedi diyaloğunun yapı sistemini kesinleştirmek için dâhil edilmiş terminolojik isimler ile terminolojik tamlamaları, sözlü halk edebiyatının meydana gelmesiyle onun çeşitlerinin korunması yönündeki sistemin de terminolojik isimleri ile çeşitleri olarak kabul etmek gerekmektedir.” [45, 79-80 ss] diye, neticelendirmektedir. İşte, bizim incelediğimiz diyalog, sadece iletişimin, kahramanları tasvir etmenin, tanıtmanın, karakterlerin dil ayrıcalıklarını göstermenin edebi aracı değil, folklorun geçmiş tarihinde kendine has özellikleriyle tek olarak görülen, edebiyat dünyasındaki en önemli sanatsal araçtır. Bu dile getirilen sonuçlardan diyaloğun derinden araştırılması gerektiğini, araştırma alanlarının genişletilmesine ihtiyaç duyulduğunu görebilmekteyiz.
Edebi nesir düzeninde diyaloğun payı da ağırlığı da oldukça büyüktür. Dram eserlerde diyalog önemli bir ihtiyaçtan meydana gelirken, nesir eserlerde yazarın çeşitli aktarım yöntemlerine uymak adına değişik diyaloglar kurduğu olur. Fakat tek düze anlatım yöntemlerinin hayat kurallarına uygun olmayacağı malumdur.
Kazak romanındaki diyalog oluşturma sanatını ayrıntılarıyla tanımak için milli edebiyat klasiklerinin örnekleriyle terbiyesini es geçmemek gerekir. Sabit Mukanov’un ‘Botagöz’ romanındaki diyalog örneklerini incelemeden evvel, bilim adamlarının düşüncelerine yer vermeyi uygun görüyoruz. “Eserlerdeki olaylarla hareketlerin gelişerek belli bir zirveye çıktığı anda gizli anlamlara sahip bir çok düşünce sonucunun dile getirildiği kısımlar, yazarın dil zenginliğine de ele alınan tartışma konusu ile kahramanın gerçekçiliğine de tenkit niteliğindedir. Diyalog, söylenmesi gereken, gizlenmesinin mümkün olmayacağı ihtiyaçları ortaya dökmelidir.” [46, 91 s] gibi sözler, ‘Abay Yolu’ roman epopesinde M. Avezov’un savunduğu ilkelere de uygundur.
Edebi karakter oluşturmak, büyük bir sorumluluk isteyen iştir. Edebi karakteri, kahramanın şahsiyetini ortaya koymanın yöntemleri çeşitlidir. Tanınmış edebiyatçı Z. Kabdolov ‘Söz Sanatı’ adlı eserinde edebi karakteri oluşturma usulleri ile onların işlevi hakkında: “Edebiyatta insanın iç dünyası, sadece karakterini tasvir etmekle ya da yardımcı unsurlara başvurmakla ortaya konulamaz. Şahsiyeti ortaya koymak için gereken usullerin hepsi, bu amaca hizmet eder. İnsanın üzüntülerini, sevinçlerini, görünüşünü, hareketlerini tasvir etme, diyalogları ve monologları oluşturma, çeşitli tabiat olaylarını aktarma… Bütün bunların hepsi, neticede insanın edebiyattaki dış görünüşünü belirleyip, iç dünyasındaki sırları açığa kavuşturmak içindir.” [6, 115 s] diye yazmıştır.
Her yazarın kendi imkânları ve ustalığı çerçevesinde kahraman oluştururken çeşitli usul ve yöntemleri kullandığı bellidir. Bununla ilgili olarak kahraman dilini benzersiz olarak ortaya çıkarma, karakterini tanıtma özellikleri de her yazarda çeşit çeşittir. Onların içinde kahramanın özel konuşması, monolog ile diğer kahramanlarla iletişime geçtiği andaki iç düşünceleriyle hayallerinin onun dilinde (konuşmasında) ortaya çıkması, ya da diyalog usulü, insan kişiliğini tanıtmada kullanılan tasvir araçlarının içinde (portre, karakter tasviri v.d.) özel bir yere sahiptir. Diğer edebi usul ve yöntemlerin hepsi de aslında kahraman hakkında sadece ek bir bilgi verir.
“M. Avezov diyaloglarının ruhsal gücü yüksektir. Bu diyaloglar, kahramanların düşünceleri ile duygularındaki değişiklikleri ortaya koyar. Kahramanların konuşmaları özelleştirilmiştir. Her konuşma karakterlere uygundur ve olaylar karşısındaki moral derecelerinin görüntüsünü yansıtır. Diyaloglar, kahramanların çeşitli bakış açılarını, gelişmelere verdikleri tepkilerini ve türlü ilişkilerini tanıtır.” [47, 80 s]. ХІХ. yüzyıl kırsal yaşamındaki sözün büyük gücünü olduğu gibi gösterebilmek için usta tasvirci, kendi dramaturjisinde geniş bir şekilde fark edilen düşüncelerini kısa ve net olarak dile getirmektedir. Bunu yaparken, büyük yeteneğini ortaya koyar, dünyaya bakış açısını aktaran tasvirleri ustaca gösterir. Ğabit Müsrepov sanatında, diyaloğun elverişliliğini psikolojik amaçlar için özel olarak oluşturulmasından görebilmekteyiz. Yazarı ayrıcalıklı yapan ‘diyalog – ayrıntı’, Ğ. Müsrepov nesrindeki Beyimbet Maylin geleneğinin derin izlerini taşımaktadır. Hacmi açısından küçük türlerde, hatta “… olayın başlamasını, gerginleşerek gelişmesini, zirveye tırmanışını, çözümünü” [48, 34 s] tam olarak açığa kavuşturan diyaloğun sıradan köylüyü, yarı aktif birini, kurnazı, hilekâr yöneticiyi, böbürlenen okumuş kimsenin ruh halini, karakter yapısını zeki bir şekilde, tam repliklerle inandırıcı olarak tasvir ettiğini biliyoruz. B. Maylin’in çağdaşları dönemini ortaya koyan Ğabiden Mustafin’in ‘Fırtınadan Sonra’ romanında, insan psikolojisini tam olarak yansıtabilen, mizah yanı açık olan konuşma anları çok sık görülür. Elbette bu, tasvircinin yukarıda bahsi geçen ilkelerin yönünü özel sanat ve üslup ayrıcalığıyla geliştirdiğini, mükemmelliğe ulaştırdığını gösterir. Öğrenme ve uyum sağlama dönemlerinin bütün yazarların sanatsal yanını zenginleştireceği tartışılmazdır.
Muhtar Avezov eserleri hakkında birçok araştırma yapmış olan araştırmacı E. Lizunova, Turgenev’in Avezov sanatına tesir eden esas etkenlerden biri olarak, karakter oluşturmada özgün diyaloğun rolünün büyük olduğunu düşünüyor: “Yazarın son eserlerinde, ele alınan ideolojik çatışmaları vermek için oluşturulan diyaloglar mevcuttur. Örneğin, hayatın anlamını arayan, iç dünyalarının önemli yanını göstermeye çalışan Abay, Kunanbay ile diğer kahramanlar arasındaki diyaloglarda bu açık olarak görülmektedir.” [49, 192-193 ss].
Bilim adamı, sonraki devirlerde nesrin dramlara yaklaşması hakkında E. Kazakeviç’in kavramını onaylayarak: “Bizim düşüncemize göre, tartışma diyaloğu ve düello diyaloğu, bu yakınlaşma sırasında önemli görevler üstleniyor. Mustafin romanları, birçok karakterin düşündüğünü söyleyebilmesi, onların kendi iç dünyalarını açabilmesi sebebiyle ilginçtir. Yazar bu yöntemi çok sık kullanır. Mustafin, dram diyaloglarının büyük ustasıdır.” [50, 249 s] diyor. Bununla birlikte “Ğ. Mustafin’in ‘Fırtınadan Sonra’ romanındaki ortam, durum, tartışma, karakter yapısına uygun konuşma içeriği, kuruluşu, dil kalıplarındaki farklılıklar, yeni latifeler, yeni hal ve durumlara tepkiler dikkat çekmektedir.” [13, 262 s] der, B. Maytanov.
Dil bilim adamı H. Karimov, diyaloğun ‘insan tiplerini oluşturmadaki’ görevini onun başlıca hizmeti olarak incelemektedir. “Çünkü diyalog, insanlar arasında oluşan ve hayatta karşılaşılan türlü türlü ilişkileri tasvir eder. Kahramanlar, replikleri aracılığıyla birbirlerine tesir eder, herkes СКАЧАТЬ