Kerem ile Aslı. Неизвестный автор
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kerem ile Aslı - Неизвестный автор страница 7

Название: Kerem ile Aslı

Автор: Неизвестный автор

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-605-121-992-9

isbn:

СКАЧАТЬ ben ondan başkasını istemem. Sen bana izin ver, gider arkasından bulur, onu alıp gelirim.” dedi.

      Babası razı olmadı. Kerem babasına yalvarıp ayağına düştü.

      Babası:

      “Ben sana en iyisini alayım, gel feragat eyle, bir Keşiş kızı için kendini helak etme, eğer muradın evlenmek ise içeride cariyeler çok, al birini odalık eyle, sana kim ne der? Gel bunun için diyarı gurbete gitme çünkü diyarı gurbet güçtür.”

      Kerem:

      “Baba ben ondan başkasını istemem, elbette giderim.” dedi.

      Babası:

      “Be hey edepsiz! Şöyle dedim olmadı, böyle dedim olmadı. Var yıkıl git! Cehenneme kadar yolun var.” dedi.

      Kerem de babasının elini öpüp:

      “İşte ben de bunu isterim.” deyip, kalkıp sazı elinde hareme girerek anasının yanına geldi.

      Anası, oğlunu böyle görünce aklı gidiverdi:

      “Oğlum böyle olmanın aslı nedir?” dedi.

      Kerem:

      “Şimdi sana söylerim.” deyip aldı sazı eline, bakalım ne dedi.

      Aldı Kerem:

      Cam kasavet bugün başa derildi

      Ağla ninem ayrılığın günüdür

      Bize kısmet gurbet elde verildi

      Ağla ninem ayrılığın günüdür

      Beni kül eyledi elin dilleri

      Şimdengeru gözlemeyin yolları

      Varayım gezeyim gurbet elleri

      Ağla ninem ayrılığın günüdür

      Canım ninem benim ricam sizedir

      Feleğin ettiği bana cezadır

      Belki Aslı’m Kerem yolun gözetir

      Ağla ninem ayrılığın günüdür

      deyip kesti…

      Anası başladı ağlamaya. Kerem anasının elini öpüp:

      “Allah’a ısmarladık bizi duadan eksik etme.” diyerek oradan ayrıldı.

      Sonra Sofu’nun yanına geldi. Gördü ki, atlar binek taşında hazır dururlar. Bunlar atların arkasına binerken babası haber aldı. Yalın ayak yanlarına gidedursun, Kerem “Bari şunlarla helalleşelim, zira gideceğim diyarı gurbettir.” deyip aldı sazı eline, bakalım orada olanlara ne” dedi.

      Aldı Kerem:

      Yeni bir sevdadır geldi başıma

      Gelin helallaşın ben gider oldum

      Gelip ya gelmeyip sizi bulayım

      Gelin helallaşın ben gider oldum

      Yüreğimde yanar bunca ateşler

      Yâr elinden yine yaralar işler

      Gülüp oynadığım kızlar, kardeşler

      Gelin helallaşın ben gider oldum

      Tuz ekmek yediğim kavmü kardeşler

      Nedir bu feleğin ettiği işler

      Gözümden döktüğüm kan ile yaşlar

      Gelin helallaşın ben gider oldum

      Sakın kızlar edepsize varmayın

      Aslı’n kaçmış, gelir ise koymayın

      Dertli Kerem bundan gitti demeyin

      Gelin helallaşın ben gider oldum

      deyip kesti…

      Bir de babası gelip:

      “Oğul niçin böyle çocukluk edersin? Gel bu sevdadan vazgeç.” dedi.

      Bu sözler Kerem’in kulağına girmedi, tekrar babasının elini öptü ve yola çıktılar. Babası arkasından bakakaldı. Bir de Sofu ile İsfahan’dan taşraya çıkıp gördüler ki şehrin kenarındaki bir çeşme başında birkaç gelinlik kız cümbüş ederler. Kerem baktı ki bunların içinde bir tanesi aynı Aslı Han’a benzer. Kerem bu kızları görünce bir kere ah edip Sofu’ya:

      “Aman Sofu kardeş ver şu benim sazımı. Benim Aslı’m burada cümbüş ediyor.” diyerek aldı sazı eline, bakalım ne dedi.

      Aldı Kerem:

      Salına salına yolun üstüne

      Çıkan dilber beni mecnun eyledi

      Üsküfün eğdirmiş şahin bakışlım

      Bakan dilber, beni mecnun eyledi

      Şahin gibi binmek ister atlara

      Sinesini açmak ister yatlara

      Aşkı ile türlü türlü odlara

      Salan dilber beni mecnun eyledi

      Şahin avın ürküttüler turnalar

      Ben korkarım gayri göle konalar

      Ak ellere elvan kına sürerler

      Yakan dilber beni mecnun eyledi

      Dertli Kerem eder alıp satamam

      Gayri güzellere gönül katamam

      Kızlı giymiş diye bühtan atamam

      Duran dilber beni mecnun eyledi

      deyip kesti…

      Bir de böyle söyledikten sonra kızlar darıldı. Kerem kızların darıldıklarını anlayıp Sofu’ya:

      “Sofu kardeş biz baltayı taşa vurduk. Zira kızlar bize darıldılar.” dedi.

      Sofu:

      “Beyim siz bir kere bir şeyi sorup sual etmeden niçin söz atarsınız?” dedi.

      Kerem:

      “Şu kızlardan bir su istemek bahanesiyle hatırlarını soralım da gidelim, zira bizim gideceğimiz diyarı gurbettir bize gücenmesinler.” deyip aldı sazı eline, bakalım ne dedi.

      Aldı Kerem:

      Sakın incinmeyin nazlı bacılar

      Kenardan geçeyim, yol sizin olsun

      Yüreğimde çoktur gamlar acılar

      Ağular içeyim, bal sizin olsun

      Geldim ise yine durmaz giderim

      Dağdan belden aşup izin güderim

      Yâr öcünden ahü vahlar ederim

      Bir su ver içeyim göl sizin olsun

      Mey içip mest oldum istemem meze

      Bari bulsam onu ben geze geze

      Benim bir gülüm var tazeden taze

      Dikende açılan gül sizin olsun

      deyip kesti…

СКАЧАТЬ