Kralların YürüyüŞü . Морган Райс
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kralların YürüyüŞü - Морган Райс страница 8

СКАЧАТЬ düsünüyorlar. Seni linç etmek isteyen bir kalabaligin içine girmissin gibi olacak ve babam da hala bu isin arkasinda senin oldugunu düsünüyorsa isin biter. Bunu yapmak istedigine emin misin?”

      Thor zar zor yutkundu. Bu tek sansiydi. Bogazi kurudu ve bunun hayatindaki dönüm noktalarindan biri oldugunu düsündü. Simdi arkasini dönüp kaçmak kolay olurdu. Kral’in Divani’ndan uzakta bir yerde yasamaya devam edebilirdi. Ya da bu kapidan girip o gerzeklerle birlikte hayatinin geri kalanini zindanda geçirebilirdi; hatta idam bile edilebilirdi.

      Derin bir nefes alip kararini verdi. Seytanlariyla yüzlesmeliydi. Kaçamazdi.

      Thor basini salladi. Agzini açsa fikrini degistirmekten korkuyordu.

      Reese de onaylar bir biçimde basini salladi ve demir kulbu tutup kapiyi omzuyla itti.

      Kapi açildiginda mesale isigi gözünü aldigindan Thor gözlerini kirpti. Kralin özel odasinin ortasinda duruyordu ve arkasinda Reese ve Krohn vardi.

      Içeride en az 20 kisi vardi. Bazilari yataginda oturuyor, bazilari yani basinda duruyor, bazilari da dizleri üzerinde bekliyordu. Kralin etrafinda Argon’la beraber danismanlari ve generalleri vardi. Kraliçe, Kendrick, Godfrey ve Gwendolyn de oradaydi. Ölüm nöbetindelerdi ve Thor özel bir aile meselesini bölüyordu.

      Thor’un ve Reese’in ani girisine sasiran bütün gözler onlara döndü. Thor gizli bir kapidan geçip birden odanin ortasinda belirmelerinin yarattigi saskinligin farkindaydi.

      “Iste bu!” diye bagirdi kalabaliktan biri. Nefretle Thor’u isaret ediyordu ve “krali zehirlemeye çalisan çocuk bu!” dedi.

      Odanin her kösesinden çikan muhafizlar üzerine geldi. Thor ne yapacagini bilmiyordu. Bir yani kaçip gitmek istiyordu ama bu kizgin kalabalikla yüzlesmek istiyordu ve kralla konusmak zorunda oldugunu biliyordu. Bu yüzden bir kaç muhafiz onu yakalamak için hamle yaptiginda buna kendini hazirladi. Krohn ise arkasinda hirliyor, ona saldiranlari uyariyordu.

      Thor orada dururken içinde birden bir isinin yükseldigini, bir gücün geldigini hissetti; bir elini kaldirdi ve istemeden avucunu onlara dogru uzatip enerjisini onlara yöneltti.

      Havada donmus gibi asili kaldiklarini görünce Thor sasirdi. Gücü içinde dolup tasiyordu ve onlari uzakta tutuyordu.

      “Ne cüretle buraya girip büyü kullanirsin çocuk!” diye bagirdi Brom ve kilicini çekti. “Kralimizi bir kere öldürmeye çalisman yetmedi mi?”

      Brom kilici çekili halde Thor’a yaklasti; bu sirada Thor içinde daha önce hissetmedigi kadar kuvvetli bir sey hissetti. Gözlerini kapadi ve odaklandi. Bir sekilde Brom’un kilici, sekli, ve metalindeki enerjiyi hissetti ve onlarla bir oldu. Akil gözüyle onu durdurmak istedi.

      Brom gözlerini kocaman açmis ve oldugu yerde kalakalmisti.

      “Argon,” diye haykirdi Brom. “Bu büyüyü derhal durdur! Çocugu durdur!”

      Argon kalabaligin arasindan siyrildi ve yavasça kukuletasini indirdi. Thor’un gözlerinin içine bakti.

      “Onu durdurmak için bir sebep göremiyorum,” dedi. “Buraya kimseye zarar vermek için gelmemis.”

      “Sen aklini mi kaybettin? Neredeyse Kralimizi öldürüyordu.”

      “Sen böyle zannediyorsun,” dedi Argon. “Benim gördügüm bu degil.”

      “Birakin onu,” diye derinden bir ses geldi.

      MacGil dogrulurken herkes ona bakiyordu. Çok zayif duruyordu. Belli ki konusmak için büyük çaba sarf ediyordu.

      “Çocugu görmek istiyorum. Beni öldüren o degil. Katilimin suratini gördüm. Thor masum.”

      Yavasça digerleri gardlarini indirdiler ve Thor da aklini gevsetti ve onlari serbest birakti. Muhafizlar ihtiyatli bir sekilde Thor’a bakiyorlardi ama geri çekildiler. Ona baska bir düzlemden gelmis gibi bakiyorlardi. Kiliçlarini kinlarina soktular.

      “Onu görmek istiyorum,” dedi MacGil. “Ve yalniz konusmak istiyorum. Çikin. Hepiniz.”

      “Kralim,” dedi Brom. “Bunun gerçekten güvenli olduguna emin misiniz? Yalniz kalmanizin?”

      “Thor’a kimse dokunmayacak,” dedi MacGil. “Simdi çikin. Hepiniz. Ailem de dahil.”

      Ne yapacaklarini bilemeyip birbirine bakan kalabaliga sessizlik çöktü. Thor olaylari sindirmeye çalisiyordu.

      Kral’in ailesi dahil herkes tek tek odadan çikti. Krohn da Reese’i takip ediyordu. Demin bir sürü insanla dolu olan oda simdi bombostu.

      Kapi kapandi. Sessizligin içinde sadece Thor ve Kral kalmislardi. Buna zar zor inanabiliyordu. MacGil’i böyle soluk ve aci içinde görmek Thor’a tarifsiz bir aci veriyordu. Neden bilmiyordu ama içinden bir parça bu yatakta MacGil’le birlikte ölüyormus gibi hissediyordu. Kralin iyi olmasini her seyden çok diliyordu.

      “Buraya gel oglum,” dedi MacGil zayifça. Sesi çatlak ve neredeyse fisilti gibi çikiyordu.

      Thor basini egdi ve hemen kralin yanina gidip diz çöktü. Kral elini uzatti ve Thor elini öptü.

      Thor kafasini kaldirdiginda kralin gülümsedigini gördü. Thor agliyordu.

      “Hükümdarim,” dedi Thor. Acele konusuyordu “lütfen bana inanin. Sizi ben zehirlemedim. Bunu sadece rüyamda gördüm. Bilmedigim bir güç sayesinde. Sadece sizi uyarmak istemistim. Lütfen bana inanin -”

      MacGil elini havaya kaldirdi ve Thor sustu.

      “Senin hakkinda yanilmisim,” dedi MacGil. “Senin olmadigini anlamam için baska bir insan tarafindan öldürülmem gerekti. Sen sadece beni kurtarmaya çalisiyordun. Beni affet. Sen sadiktin. Belki de bana sadik tek kisisin.”

      “Keske yanilsaydim,” dedi Thor. “Keske güvende olsaydiniz. Keske rüyalarim hayal ürünü olsaydi ve hiç suikaste ugramasaydiniz. Belki de yanilirim. Belki yasamaya devam edersiniz.”

      MacGil basini iki yana salladi.

      “Zamanim geldi,” dedi Thor’a.

      Thor yutkundu ve bunun dogru olmadigini umsa da içten içe dogru oldugunu biliyordu.

      “Bu igrenç saldiriyi kimin yaptigini biliyor musunuz lordum?” Thor rüyayi gördügünden beri aklina takilmis bu soruyu düsünüyordu. Krali kimin neden öldürmek isteyebilecegini anlayamiyordu.

      “MacGil tavana bakti. Gözlerini bile zorlukla kirpiyordu.

      “Suratini gördüm. Tanidigim bir surat. Ama bir sekilde kim oldugunu bulamiyorum.”

      Dönüp Thor’a bakti. “Artik fark etmez. Zamanim geldi. Nasil ölmüs olursam olayim sonuç ayni. Simdi önemli olan,” dedi ve uzanip Thor’un bilegini onu sasirtan bir güçle tuttu, “ben gittikten sonra ne olacagi. Kralligimiz kralsiz kalacak.”

      MacGil Thor’a onun anlayamadigi bir kesinlikle bakiyordu. Thor MacGil’in ne dedigini anlamiyordu ya da kendisinden ne istedigini. Sormak istiyordu ama nefesi bile zorlukla aldigini görüyor ve sözünü kesmek istemiyordu.

      “Argon senin hakkinda hakliymis,” dedi bilegini gevseterek. СКАЧАТЬ