Название: Kazak Edebiyatında İmaj ve Kimlik
Автор: Cemile Kınacı
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6494-43-5
isbn:
Kısa bir süre içinde Bolşevik Parti üyesi kişiler devletteki önemli makam ve mevkileri ele geçirdiler. Birkaç hafta içinde Moskova ve Petrograd’daki devlet mekanizmaları Bolşevik kontrolüne girmişti. Bolşevik Devrimi ile güç, Geçici Hükümet’ten Sovyetler’e geçmişti. Büyük şehirlerde Bolşevikler otoritelerini kolay kabul ettirirken, yerel Sovyetlerin yönetimlerini ele geçirmekte sıkıntı yaşadılar. Bunu ancak silahlı kuvvetlerin yardımıyla sağlayabildiler. Lenin, 20 Aralık 1917’de Tüm Rusya Karşı-Devrim ve Sabotaj ile Mücadele Olağanüstü Komisyonu’nu, yani ÇEKA’yı kurdu. Akabinde 23 Şubat 1918’de Kızıl Ordu’yu kurdu ve Sovyet Hükümeti’nin düzeni sağlamasında ÇEKA ve Kızıl Ordu önemli bir destek sağladı (Vernadsky 2011: 362-364).
İhtilal’in en önemli sonucu, Rusya’nın İtilaf Devletleri safından ve savaştan çekilmesi oldu. Sovyet Hükümeti 3 Mart 1918’de Brest-Litovsk anlaşmasını imzaladı. Anlaşma şartları Rusya için oldukça ağırdı. Ukrayna, Litvanya, Estonya ve Letonya Almanlara bırakıldı. Bu ülkeler İttifak devletlerinin savaşı kaybetmesinin ardından da bağımsızlığına kavuştu (Carr 2004: 47-48). Finlandiya’nın bağımsızlığını ise Sovyet Hükümeti kendisi Aralık 1917’de tanıdı. Yeni rejim savaş gündemini kapatarak artık kendini güçlendirme faaliyetine girişti. Rusya’da yeni bir başlangıç için başkent Petrograd’dan Moskova’ya taşındı (Vernadsky 2010: 367). Böylece Rusya’da, merkezi Moskova olan ve yetmiş yıldan fazla sürecek bir Sovyet hâkimiyeti başladı.
Rusya’da İç Savaş
Lenin’in 3 Mart 1918’de imzaladığı barış anlaşması Rusya’da her kesimi memnun etmemişti. Büyük şehirlerde erzak sıkıntısı nedeniyle açlık yaşanmaktaydı. Lenin, büyük şehirlerdeki bu açlık sorununu çözmek için Kızıl Orduyu ve ÇEKA’yı köylere göndererek köylülerin elindeki buğdaylara el koydu. Ekmek dağıtımını karneye bağladı. Yiyecek bulmada büyük sıkıntı yaşanıyordu. Gıda dağıtımlarında da çok âdil davranılmıyordu. Lenin’in yaptığı bu uygulamalar halktaki memnuniyetsizliği artırdı. Özellikle de köylüler, ürünlerinin Kızıl Ordu ve ÇEKA tarafından zorla alınmasına çok kızıyordu ve sonunda bu uygulamaya karşı çıktı. Bununla birlikte Bolşeviklerin kurucu meclisi dağıtmaları, siyasî açıdan da antidemokratik bir uygulamaydı. Ayrıca Almanya ile yapılan anlaşma, Rusya’nın müttefik olduğu diğer ülkelerde Bolşeviklere karşı düşmanlığın doğmasına neden oldu (Bullit 1947: 25)
Rus partileri arasında görüş ayrılıkları olmasına rağmen 1918 ortalarına kadar bu görüş ayrılıkları silahlı çatışmaya dönüşmemişti. Ancak, Bolşeviklerin Rusya’nın tek hâkimi olmak istemeleri üzerine 1918 ortalarından itibaren Bolşevik ve aleyhtarları arasında kanlı çatışmalar başladı. Rusya’da bir iç savaş çıktı (Hayit 2006: 123).
Bolşeviklerin Almanlarla yaptığı anlaşmaya karşı çıkan eski ordu mensubu bazı subaylar ülkenin güneyinde Gönüllüler Ordusu’nu kurarak Don ve Kuban Kossakları ile temasa geçtiler. Kossaklar, güneyde baştan beri devrime karşı bir tutum içindeydiler (Vernadsky 2011: 368).
İç Savaş esnasında Ruslar, Beyaz Ordu ve Kızıl Ordu kuvvetleri olarak ikiye bölünmüştü. Beyazlar, bir bölgeden Kızılları çıkarıyor ve akabinde de devrim öncesi kanunları yeniden uygulamaya koyuyordu. Bu durumda Beyaz ve Kızıllar arasında yaşanan çatışmada olan halka oluyor, halk bu iki güç arasında eziliyordu.
Bolşeviklere karşı en güçlü direniş Güney Rusya’da olmuştu. Gönüllüler Ordusu, Don ve Kuban Kossaklarının desteğini de alarak 1918 yazında Bolşevikleri Kuzey Kafkasya ve Don bölgelerinden çıkarmayı başarmıştı. Samara, Omsk ve Sibirya bölgelerinde de Bolşevik karşıtı hükümetler meydana getirildi. Samara ve Omsk Hükümetleri Çeklerin de desteğini alıyordu. 1918 sonbaharında Bolşevikler eski Rusya İmparatorluğu toprakları içinde sadece Avrupa Rusyası’nın merkez kısmını kontrol altına alabilmişlerdi (Vernadsky 2011: 375).
1918-1919 kışında ve 1919’un ilk yarısında Bolşevik karşıtı kuvvetler, Bolşeviklerle mücadelelerinde başarılar kazandı. Kızıl karşıtı hareketin liderlerinin hedefinde Moskova vardı. Amiral Kolçak Sibirya’da kendisini bölgenin en yüksek otoritesi olarak ilan etmişti. Emrindeki orduyla Perm, Orenburg ve Ufa’yı ele geçiren Amiral Kolçak Moskova’ya gitmeye hazırlanıyordu. Başlangıçta Beyaz orduları başarılı olmasına rağmen onların bu başarıları çok uzun sürmedi. 1919 yazında Kolçak kuvvetleri ard arda aldıkları yenilgiler sonucunda Sibirya’ya geri çekilmek zorunda kaldılar (Vernadsky 2011: 378-379).
Amiral Kolçak müttefiklerin kendisine söz verdiği yardımı göndermemesi ve birlikleri ile iletişiminin kesilmesi nedeniyle zor durumda kaldı. Devrimci komite böylece Amiral Kolçak’ı yakalamayı başardı. Kolçak kurşuna dizilerek öldürüldü. Kızıllar, Bolşevik karşıtı tüm güçleri ortadan kaldırmayı başardılar. Sovyet Hükümeti’nin İç Savaş’ın galibi olması Sovyet Hükümeti’ne karşı içte ve dıştaki tutumların da değişmesine neden oldu (Vernadsky 2011: 380).
Sonuç olarak, İç Savaş Kızıl Ordu’yu güçlendirdi ve Sovyet Hükümeti’ni de merkezî güçlü bir otoriteye dönüştürdü (Vernadsky 2011: 375).
İç Savaş’ın etkileri Kazaklar arasında da derinden hissedildi. Kazakistan’daki İç Savaş’ın merkezlerinden biri olan Orenburg’da Rus Kazaklarından olan Dutov, 1917 Kasım sonunda Sovyet Hükümeti’ni dağıtıp, İhtilalci Komite’nin üyelerini tutukladı (Aldajumanov vd. 1994: 311). Yine 5-13 Aralık 1917’de Orenburg’da II. Umumî Kazak Kurultayı toplandı. Kurultayda Alaş Orda Muhtar Hükümeti kurulmasına karar verildi. İç Savaş’ın başlamasıyla Alaş Orda taraftarları ile Bolşevik yanlısı olan iki taraf birbirlerine karşı mücadeleye girişti (Aldajumanov vd. 2010: 146).
Sovyet karşıtları Orenburg dışında Yedisu ve Oral’da da birleşti. Bu bölgelerdeki Sovyet karşıtı güçleri, Rus Kazaklarından oluşan askerler, işadamları ve tüccarlar oluşturuyordu. Sovyet Hükümeti’ne yerel Alaş Ordacılar da karşı çıkıyordu. 1917 Kasımda hem Yedisu hem de Oral’da Beyazlar tarafından “Askerî Hükümet” kuruldu. Sovyet karşıtı bu askerî hükümetlere, Beyaz askerleri, Es-Er’ler, Menşevikler ve Alaş Orda destek veriyordu (Aldajumanov vd. 1994: 311).
İç Savaş’ın alevlenmesine, I. Dünya Savaşı yıllarında esir alınan Avusturya-Macaristan ordusunun askerlerinden oluşan Çekoslovak Birliği’nin önemli etkisi oldu. İyi silahlanmış Çekoslovak Birliği 1918 Mayıs sonunda İdil boyunda ve Sibir’de Sovyetlere karşı mücadele etti. Çekoslovak Birliği’nin bir bölümü İhtilâl karşıtı güçlerle birleşip Petropavl, Akmola, Atbasar, Kostanay şehirlerini ele geçirdi. Birliğin başarısı, Bolşevik karşıtı hareketleri güçlendirdi. 1918 yılı Haziran ayında Sovyet Hükümeti Semey şehrinde de düştü (Aldajumanov vd. 2010: 146).
1918 yazında Oral, Akmola, Semey ve Torgay bölgelerinin büyük bölümü tamamen Beyaz kuvvetlerinin eline geçti (Aldajumanov vd. 2010: 147). 1918 yazında Sovyet Hükümeti sadece Yedisu bölgesinin önemli bir bölümünde, Sır Derya bölgesinde, Torgay bölgesinin küçük bir bölümünde ve Bökey Ordası’nın bir bölümünde varlığını koruyabildi (Aldajumanov vd. 1994: 312).
Çekoslovak СКАЧАТЬ