Kazak Edebiyatında İmaj ve Kimlik. Cemile Kınacı
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kazak Edebiyatında İmaj ve Kimlik - Cemile Kınacı страница 27

Название: Kazak Edebiyatında İmaj ve Kimlik

Автор: Cemile Kınacı

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6494-43-5

isbn:

СКАЧАТЬ Plehanov ve Martov ile birlikte Partinin yayın organı olan İskra4 adlı gazeteyi çıkardı. İskra “kıvılcım” demekti ve gazete “Koca yangını yalnızca bir kıvılcım başlatır.” sloganı ile yayımlanıyordu (Zinovyev 2012:100-104). Lenin, gizli yollarla bu yayını Rusya’ya sokarak işçiler arasında propaganda faaliyetini yürüttü. Yine Rus entelektüellerinden olan Leon Bronştein (Trotski) da Sibir’de sürgündeyken Avrupa’ya kaçmıştı ve İskra’nın yazı heyetinde yer alıyordu. Rusya’daki sosyalist harekete bir düzen vermek amacıyla İskracılar 1903’te önce Brüksel’de sonra ise Londra’da Rus Sosyal Demokratları’nın kongresini topladılar. Bu kongrede Lenin, merkez komitenin bütün teşkilat ve üyeler üzerinde mutlak bir otoritesinin olması gerektiğini savundu. Ona göre, Parti’ye yeni katılacak olanlar ancak bu merkez komite kararıyla onaylanmalıydı. Lenin, her üyenin ihtilalci hareketete fiilen katılmasını istiyordu. Martov’un temsil ettiği grup, Lenin’in bu fikirlerine karşı geldi ve küçük bir değişiklik yapılmasını teklif etti. Kongrede bir ikilik meydana geldi, oylama sonucunda Lenin grubu çoğunluk kazanarak “Bolşevik” (çoğunluk) adını aldı, Martov grubuna da “Menşevik” (azınlık) adı verildi. Başlangıçta Bolşevikler ile Menşevikler arasında önemsiz prensip farkları varken, Lenin’in Rus sosyalist hareketin tek lideri olmak istemesi, diğer partileri tanımaması nedeniyle Bolşevikler ile Menşevikler arasındaki mesafe giderek açıldı. Bolşevikler, tam bir proleterya iktidarı kurmayı esas prensip olarak benimsediler (Kurat 2010: 368).

      II. Nikolay Çarlık yönetimini korumak için politika geliştirirken, Çarlık karşıtı olan bütün gruplar da farklı farklı yollarla da olsa bu rejimi yıkmak için teşkilatlı bir faaliyete başlamıştı. Sonuç olarak, Çarlık Hükümeti karşıt hareketler nedeniyle önce yavaş yavaş geri çekilmek, ardından da rejim karşıtlarına tavizler vermek zorunda kalmıştı.

      Rus-Japon Savaşı (1904-1905) ve Rusya’da 1905 İhtilali

      Rusya, 1891 yılında inşası başlayan ve önemli bir kısmı 1904 yılına kadar tamamlanan “Transsibirya” demiryolu ile Uzak Doğu’da da varlık gösterme imkânı bulmuştu. Çarlık Hükümeti, halkın dikkatini iç huzursuzluklardan başka yöne çekmek için Japonya ile savaşı göze almıştı. Çarlık Hükümeti’nin düşüncesine göre, Japonya ile yapılacak savaşta Rusya halkı, fikir ayrılıklarını bir kenara bırakarak Rusya’nın dış düşmana karşı başarısını isteyecekti. Japonlar, Rusya’nın kendileri aleyhine savaş hazırlıkları nedeniyle 1904 yılı başında Rusya’ya savaş ilan etti. Bir yıl sonra Rusya beklemediği şekilde Japonlar karşısında kayıplar verdi, 3 Ocak 1905’te Port-Artur kalesi düştü ve Japonlar hem çok sayıda Rus’u esir alırken, hem de çok miktarda ganimetin de sahibi oldu. Savaşın sonuna doğru Rusya’nın çeşitli şehirlerinde büyük kargaşa meydana geldi. Grevler, sosyalist mitingler Çar Hükümeti’ni savaşı bitirmeye zorladı. Rusların kendilerinden daha güçsüz olan Japonlara yenilmeleri, bütün dünyaya Çarlık Rusyası’nın artık ne kadar güçsüzleştiğini göstermiş oldu. Bu yenilgi, Rusya’ya Uzak Doğu kapısını kapatmıştı. Ama bu yenilginin esas can alıcı sonucu Rusya’da ilk ihtilalin gerçekleşmesine zemin hazırlaması oldu (Kurat 2010: 369-371).

      İç karışıklıklarla çalkalanan ve kendisine karşıt hareketin güçlendiğini fark eden Çarlık Hükümeti, Japon Savaşı’nın yenilgisinin ardından rejimi biraz yumuşatarak, hükümetin istişarî mahiyette bir Duma kurma fikrinde olduğunu bildirdi. Bu sırada Rusya dışındaki ihtilalci liderler de olayları dikkatle takibediyor, Rusya’daki sosyalist ve ihtilalcileri yönlendiriyorlardı. Rus-Japon savaşının kötü gidişi Çarlık Hükümeti’nin otoritesini oldukça zayıflatmıştı ve Çarlık’a karşı işçilerin hareketleri de durmaksızın devam ediyordu (Kurat 2010: 379-384; Vernadsky 2011: 328-329).

      II. Nikolay başka çare kalmayınca nihayet 30 Ekim 1905’te Rusya’da meşrutî bir idare kurulmasına karar verdi ve bir ferman yayınladı. Çar’ın Rus halkına vaatleri şunlardı: “1) Temel kişi hak ve özgürlükleri- kişi dokunulmazlığı, düşünce, konuşma ve örgütlenme özgürlüğü- güvence altına alınacak; 2) Demokratik oy verme hakkı getirilecek; 3) Duma’nın onayı alınmadan hiçbir kanun çıkarılmayacak.” (Vernadsky 2011: 329). Çar’ın fermanı, Rusya’da yeni bir dönemin başladığının habercisiydi. Liberaller ve sosyalistler daha geniş hürriyet talep ederken, muhafazakâr gruplar verilen hürriyetten tatmin olmuştu. Bunlardan bir grup “17 Oktober Birliği” adlı parti çatısında bundan böyle Çarlık Hükümeti’ni destekleme kararı aldı. Liberal ve demokratik çevreler ise, Duma’da Kadet Partisi çatısı altında yer aldı. Sosyalist partiler genel olarak gelişmelerden memnun olmasalar da meşru yollarla faaliyet yürütme kararı verdi (Kurat 2010: 385-386). 30 Ekim sonrası Rusya’ya dönen Lenin ve destekçileri ise, hükümet politikalarını şiddetle eleştirmeye devam etti (Vernadsky 2011: 330).

      1905 İhtilali, Rusya Türkleri arasında da nispî bir hürriyet havasının doğmasına yol açmıştır. Rusya Türkleri, Çar’ın kendilerine verdiği imkânlardan ellerinden geldiği ölçüde faydalanmıştır. İhtilalin hemen ardından özellikle Kazan Türkleri’nin önderliğinde millî ve siyasî bazı faaliyetler gerçekleşmiştir. 1905 yılına kadar, yayınlanan tek Türkçe gazete Kırım’daki Tercüman idi. Matbuat hürriyeti ile Kazan’da ve diğer şehirlerde birçok Türkçe gazete ve dergi çıkmaya başlamıştır. İhtilal her ne kadar tam anlamıyla bir hürriyet getirmese de Türkler arasında kültürel bir aydınlanmaya imkân sağlamıştır. Bununla birlikte siyasî anlamda da Türkler Hükümet yetkililerine dilekçeler yazarak bazı haklar talep etmişlerdir (Kurat 2010: 389-390).

      Rusya Müslümanları’nın önde gelen isimlerinden Yusuf Akçura, İsmail Gaspıralı ve Azerbaycanlı Alimerdan Topçubaşı 1905 sonrası gerçekleşen nispî rahatlıktan Rusya Müslümanları adına faydalanma amacıyla 8 Nisan 1905 tarihinde Petersburg’da bir araya gelerek Rusya Müslümanları Kongresi toplama planını hazırladılar. 15 Ağustos 1905’te Nijni Novgorod şehrinde gayriresmî olarak Rusya Müslümanları’nın Birinci Kongresi’ni topladılar (Devlet 1999: 102-103). Kongrede Rusya Müslümanları’nı ilgilendiren pek çok mesele üzerine kararlar alındı. Bu kararlardan bazıları şunlardı: Rusya Müslümanları’nın siyasî, sosyal ve kültürel faaliyetlerde birleşmeleri gerektiği; bunu gerçekleştirmek için Rusya’nın yenilikçi gruplarıyla işbirliği yapılması; Ruslarla her bakımdan eşitlik talep edilmesi; Müslümanlar arasında yayın ve okullar aracılığıyla modern hayatın yaygınlaştırılması; bu planların gerçekleştirilebilmesi için kongrelerin toplanması. Kararlarda Rusya Müslümanları’nın talepleri siyasî olmaktan çok, Rusya Müslümanları’nı kültürel açıdan geliştirmeyi hedefliyordu. 1905 İhtilali ile birlikte Rusya Müslümanları da artık kendi haklarını talep etmeye başlamışlardı (Kurat 2010: 391; Devlet 1999: 104). Rusya Müslümanları, 1905’teki ilk Rusya Müslümanları Kongresi’nin ardından I. Dünya Savaşı’na kadar II. (13-23 Ocak 1906), III. (16-21 Ağustos 1906) ve IV. (Haziran 1914) Rusya Müslümanları Kongrelerini toplamıştı. Bu kongreler, Rusya Müslümanları arasında millî bir aydınlanma hareketi başlatması açısından oldukça önemli bir misyon üstlenmişti.

      1905 İhtilali’nin Kazak Türklerine etkisi, Kazan Türklüğü’ne oranla daha az olmuştu. Troisk’te çıkarılan Aykap gazetesi etrafında toplanan Kazak aydınları, Kazaklar arasında ihtilalci fikirlerin yayılmasına gayret ettiler. İhtilal sonrasında Kazak asilleri arasından Rus okullarında okuyarak yenilikçi görüşlere sahip bir zümre de oluşmaya başlamıştı. Sayıları az da olsa Kazaklar arasından da Duma’da temsilci yer alıyordu. Kazak aydınları ve uruk liderleri, СКАЧАТЬ



<p>4</p>

Aralık 1900 yılında Münih’te ilk sayısı yayımlanmıştır. Bu gazete genel olarak Devrim tarihinde, özel olarak ise Komünist Parti tarihinde önemli rol oynamıştır. İskra yalnızca bir gazete işlevi görmemiş, aynı zamanda bütün bir kuşağın düşüncelerini belirlemiş, büyük bir yazınsal-siyasal iş başarmış, partinin genişlemesinde büyük örgütsel-siyasal işlev gören bir yayın organı olmuştur. İskra’nın yayın kurulu: Plehanov, Lenin, Martov, Akselrod, Potresov ve Zasuliç. Lenin dışındaki diğer üyeler daha sonra Menşevizme kaymış ve Lenin gazetede sivrilmiştir ve gazete kısa bir sürede “Leninci” olarak anılmaya başlamıştır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Zinovyev (ilk baskı Paris 1926, 2012:100-104).