Название: Kazak Tiyatrosunda Kadın Meselesi
Автор: Cemile Kınacı
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6853-03-4
isbn:
Kazak toprakları için yeni bir sanat olan, sahne sanatının ustası olarak görülen Jumat Şanin’in adı kısa zaman içinde Kazakistan’da yayılmıştır, özellikle de yönetmenlik başarısı bütün Kazakistan’da duyulmuştur. Bunun üzerine Halk Eğitim Komiserliği tarafından Kızılorda’ya çağrılan yetenekli tiyatro meraklıları arasında Jumat Şanin de vardır. O, 1926 yılı Ekim ayından itibaren ilk Kazak tiyatrosunun direktörü ve sanat yöneticisi olmuştur. Jumat Şanin burada millî tiyatroyu kurma işine girişmiştir. Kazak aktörlerinin yeteneklilerini eğitip onların gelişmesi için çaba harcamıştır (Nurgali 2002: 132). Hem aktör hem de rejisör olan Şanin, 1926-1932 yılları arasında hem oyunları sahneye koymuş hem de Kazak millî tiyatrosunun idareciliğini üstlenmiştir (Kazak SSR 4-Tom Kıskaşa Entsiklopediya 1989: 321). Kazak millî tiyatro sanatının doğup gelişmesi ve ilk başarıları Jumat Şanin ile doğrudan bağlantılıdır.
Şanin’in birkaç komedisi de sahnelenmiştir. Şanin’in Torsıkbay ve Aydarbek komedileri, Kazak sözlü edebiyatına dayanmaktadır (20-30 Yıllardagı Kazak Adebiyeti 1997: 98).
Torsıkbay piyesi ilk olarak 1925 yılında Semey’de çıkan Tan dergisinde yayımlanıp daha sonra 1928’de Kızılorda’da müstakil bir kitap olarak basılmıştır. 1925 yılında 6 Nisan’da Kazak gençlerinin çabasıyla Moskova’da sahnelenmiştir (Nurgali 2002: 142). Jumat Şanin, Torsıkbay’ı Millî Drama Sahnesi’nde 1926’da kendisi sahnelemiştir. Eskide kalmış Kazak hayatındaki asalak olarak yaşayan kötü kişilerin temsilcisi olan mollaların azgınlığı, nefis düşkünlükleri tiplik bir görünüştür. Bu tipe o dönemde Kazak edebiyatındaki pek çok eserde rastlamak mümkündür. Drama türü esas alındığındaysa Şanin’in Torsıkbay adlı oyunu, Beyimbet Maylin’in Şanşar Molda adlı oyunu konu bakımından birbirlerine benzer. Aynı zamanda her iki eserde fikir de benzer, ikisinde de gülünçlükler, ironik durumlar ve tenkit bir arada bulunmaktadır (Nurgali 2002: 144).
Şanin’in Aydarbek piyesinde de 20. asrın başında Kazak yazarların en çok değindikleri konu olan kadın eşitliği işlenmiştir (Nurgali 2002: 145).
Şanin’in Kozı Körpeş-Bayan müzikal draması ise folklor hazinesinden faydalandığı önemli bir eserdir, ancak bu eser basılmamıştır (Nurgali 2002: 174).
Jumat Şanin’in Ölimmen Ümitke adlı dört perdeli draması Kazak tiyatro sahnesinde ilk defa 1928 yılında 14 Mart günü sahneye konulmuştur. Sonra adı değiştirilerek Şahta olup piyes 1930 yılında basılmıştır (Kazak Adebiyetinin Tariyhı 7-Tom 2004:132).
Jumat Şanin, Kazak draması ve tiyatrosunun filizlenme döneminde Jüsipbek Aymavıtulı ve Muhtar Avezulı’dan sonra repertuar oluşturmaya en çok emeği geçen Kazak yazarıdır (20-30 Yıllardagı Kazak Adebiyeti 1997: 97). Kazak tiyatrosunun kurulmasındaki tarihî rolü sebebiyle 1931 yılında Jumat Şanin’e “Cumhuriyet’in Halk Artisti” unvanı da verilmiştir (Nurgali 2002: 132). Ancak, yeni kurulan Kazak tiyatro sanatına büyük emeği geçen Şanin, 1938 yılında 26 Şubat’ta öldürülmüştür (Nurgali 2002: 133).
Kazak draması ve tiyatrosunun oluşması ve gelişmesine ilk yıllarda büyük emeği geçen yazarlardan biri de Muhtar Avezulı’dır. 20’li yılların içinde yazılan Enlik-Kebek, El Ağası, Baybişe-Tokal, Karagöz piyesleri yine bu yıllarda sahnelenmiştir
Kazak halkına hem bilgi hem de “yeni bir dünya”nın aydınlık ışığını getiren öğretmen tipinin sahneye ilk çıkışı da özellikle Aymavıtulı ve Avezulı dramalarıyla başlamıştır. Avezulı’nın Baybişe-Tokal piyesindeki okuyan genç delikanlı Gaziz ile onun arkadaşı Rakış bu okumuş genç tipinin ilk örneklerindendir.
Muhtar Avezulı’nın Baybişe-Tokal piyesi, Semey’de yapılan il çapındaki ilk kadınlar toplantısında sahnelenmek için yazılan piyestir. Piyes 1918 yılında yazılarak 1923 yılında Taşkent’te kitap olarak basılmıştır. Millî tiyatro sahnesinde Enlik-Kebek’ten sonra 1926 yılında Ocak ayında sahnelenmiştir (20-30 Yıllardagı Kazak Adebiyeti 1997:111).
Baybişe-Tokal, 1926’da sahnelenmesinin ardından bir daha hiç sahnelenmemiştir. Yazar esere ilerleyen yıllarda geri dönmemiş ve tekrar gözden geçirmemiştir. Buna rağmen Baybişe-Tokal, kendi döneminin önemli sosyal meselesi olan kadın özgürlüğü konusunu ele alıp, Kazakların eski yaşayışlarındaki “uygunsuz” geleneklerini tenkit etmesi bakımından önemlidir. Piyeste olumsuz kahramanların davranışları geniş bir yer bulmuş ve bu tiplerin sahnedeki görünüşleri toplu olarak eserde yer almıştır. Buna karşın, olumlu kahramanlardan yalnızca Dameş akılda kalırken, diğerleri piyeste geri planda kalmış ve hiç dikkat çekici, akılda kalan tipler olmamışlardır. Eserle ilgili Smagul Saduvakasulı “Piyeste hareket yok denecek kadar az” yorumunda bulunmuştur (20-30 Yıllardagı Kazak Adebiyeti 1997:112). Smagul Saduvakasulı, Baybişe-Tokal hakkında yazdığı tenkit makalesinde piyesin ikinci zayıf tarafının gereksiz kahramanlar olduğunu düşünmektedir. İlk sahnelenmesinin ardından piyesin bir daha sahnelenmemesinin sebepleri bu tenkit noktalarında belirmektedir. Buna rağmen, Baybişe-Tokal piyesinin ilk sahnelenmesi Kazak tiyatrosunun filizlenmesinde halkın eğitilmesi konusunda halka öğüt ve nasihat veren üslûbuyla önemli bir rol üstlenmiştir ve izleyici tarafından ilgiyle izlenmiştir (20-30 Yıllardagı Kazak Adebiyeti 1997:113).
Avezulı’nın konusunu halk edebiyatından aldığı Enlik-Kebek piyesi ise 1922 yılında Orınbor’da müstakil bir kitap olarak basılmıştır (Kazak Adebiyetinin Tariyhı 7-Tom 2004:129). Enlik-Kebek’teki kişi hürriyeti ve aşk yolundaki mücadele, yönetici sınıfın davranışlarından duyulan rahatsızlık, birbirlerini seven gençlerin kötü kaderleri Avezulı’nın Karagöz piyesinde de edebî olarak gözler önüne serilmiştir. Karagöz, 1925 yılında yazılıp aynı yıl yayımlanmıştır. Piyes, yeni kurulan Kazak tiyatro sahnesinde sahnelenecek en iyi piyeslerin seçilmesi için düzenlenen yarışmada birincilik ödülü almıştır (20-30 Yıllardagı Kazak Adebiyeti 1997:114).
Kazak tiyatrosunun ilk yıllarında komedi türü ile özellikle ilgilenip bu türün esasını kuranlardan biri Beyimbet Maylin’dir. Şanşar Molda, El Mektebi, Neke Kıyar, Ayşa, Selde, Közildirik gibi komedilerin içeriği avul hayatındaki aksaklıkları ele alır, fakir ve zenginlerin çatışmasını, eğitimsizliği yok etme konusunda ortaya çıkan sorunları işler, cahil mollaların görgüsüzlüklerini gözler önüne serer, kız-erkek ilişkilerindeki anlaşmazlıkları ele alır (Kazak Adebiyetinin Tariyhı 7-Tom 2004: 138).
Kazak tiyatrosunun ilk yıllarında pek çok eser yalnızca sahnelenmek için kısa süre içinde yazılmış ama basılmamıştır. Bu sebeple elyazması olarak kalıp bu haliyle dağıtılmış ve çeşitli bölgelerde düzenlenen programların repertuarlarında yer alan tiyatro eserleri de vardır. Mesela Beyimbet Maylin’in bazı piyesleri bu şekilde basılmadan elyazması olarak dağıtılmıştır. Maylin’in önemli tiyatro eserleri 1920’li yılların sonunda yazılmakla birlikte onların düzenlenip, edebî seviyelerinin yükseltilerek sahnelenmesi 1930’lu yıllarda olmuştur. Bu sebeple onun bu eserleri Kazak tiyatrosu ele alınırken 1930’lu yıllara dahil edilmektedir (20-30 Yıllardagı Kazak Adebiyeti 1997: 99).
XX. asrın başında doğan Kazak tiyatrosu, ilk yıllarda СКАЧАТЬ