Название: Kazak Tiyatrosunda Kadın Meselesi
Автор: Cemile Kınacı
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6853-03-4
isbn:
7
Rus yazarı İvan Gonçarov’un (1812-1891) 1859 yılında yazdığı Oblomov romanının başkahramanıdır. Romanda soylu toprak sahibi Oblomov’un hiçbir amacının olmaması, hiçbir işte dikiş tutturamaması, tembelliği ve nihayet anlamsız hayatı içinde kendini bir eve hapsederek hayatını devam ettirmesi anlatılır. Zaman içerisinde Oblomov ve Oblomovculuk tembelliğin, amaçsızlığın ve anlamsız bir hayatın sembolü haline gelmiştir.
8
Ekim Devrimi’nden sonra Sovyet devrinin yeni kadınını temsil eden “Devrimci Kadın” imajı ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Kınacı 2012, Kınacı 2014, Kınacı 2016a.
9
Stalin’in Kızıl Kırgın döneminde öldürülen Alaş aydını Koşke Kemengerulı’nın adı ve eserleri edebiyat tarihlerinden çıkarılarak tamamen silindiği için, Sovyet devrindeki kaynaklarda 13 Ocak 1926’da Kazak Millî Tiyatrosu’nun Muhtar Avezulı’nın Enlik-Kebek trajedisi ile perdelerini açtığı yazmaktadır. Sovyet devrinde bu şekilde bilgi veren bir kaynak için bkz. (Kazak SSR 4-Tom Kıskaşa Entsiklopediya 1989: 321).
10
Avul: Kazak konar-göçer hayatı içinde birkaç çadırdan meydana gelen yerleşim birimi.
11
I. Dünya Savaşı devam ederken, 25 Haziran 1916’da Çarlık Hükümeti daha önce askere alınmayan Türkistanlılardan 19-43 yaş arasındaki erkekleri cephe gerisinde, silahsız olarak çalıştırmak üzere (siper kazma, yol açma, köprü inşası…) askere alma kararı çıkarmıştır. Alınan karara göre, Kazakistan’dan ve merkezi Asya’dan 400 bin kişi, bu rakamın içinde Kazakların yaşadığı bütün bölgelerden 240 bine yakın asker alımı planlanmıştır. Ancak o günün şartlarında Kazaklar arasından bu kadar kişinin askere alınması, sosyal ve ekonomik açıdan Kazakları felakete uğratacak bir durumdur (Kınacı 2016b: 74). Doğal olarak Kazak halkı çocuklarının savaşa götürülmesini üstelik de silahsız olarak cephe gerisinde çalıştırılmak üzere götürülmesini istememiştir. Bu durum askere alım listelerini hazırlayan yerel yöneticiler tarafından kullanılmış, bir çıkar aracı olarak değerlendirilmiştir. Yerel idareciler, listelerde yaptıkları tahrifatlarla istedikleri kişileri askere gönderirken, istedikleri kişileri listelerden çıkarıp bunun karşılığında ailelerden para almıştır. Dolayısıyla halk, hem Çarlık kanunları hem de yerel idarecilerin keyfi uygulamaları nedeniyle 1916’daki zorunlu askere alma sürecinde zarar görmüştür ve büyük bir sıkıntı yaşamıştır. Sovyet devrinde 1916 süreci ve bu süreçte halkın yaşadığı mağduriyetler Kazak edebiyatında sıklıkla işlenen konulardan biri olmuştur.
12
1917 Ekim Devrimi sonrasında 1918-1922 yılları arasında Bolşeviklerle ona muhalif olanlar arasında yaşanan iç savaştır. Beyaz Ordu kuvvetleri ile Kızıl Ordu kuvvetleri arasındaki mücadeleyi Kızıl Ordu kazanarak Rusya’da Sovyet Hükümeti’nin kalıcılığı resmileşmiştir.
13
Sovyet Devrinde Kazak edebiyatında roman türü esas alındığında da Ekim Devrimi sonrasında kadınlara verilen eşitlik ve hürriyeti dile getiren çok sayıda eser yazılmıştır. Bunların bir kısmı mesela Akbilek ve Botagöz adlı romanlarda olduğu gibi, doğrudan yeni devrin kadın imajını temsil eden bir kadın kahramanın hayatı etrafında şekillenir (Kınacı 2012; Kınacı 2014; Kınacı 2016a). Bunun dışında Sovyet devrinde yazılan hemen hemen her romanda yeni devrin aydın kadın tipini yansıtan kadın kahramanlar mutlaka yer alır. Bunlara örnek olarak Adaskandar/Möldir Mahabbat romanlarındaki Hakime Asiya Bektesova, Azamat Azamatıç romanındaki Kayşa, Ösken Örken’deki Asiya Alimova gibi yeni devrin kadın kahramanları verilebilir. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. (Kınacı 2016b: 399-428).
14
Ahmet Baytursınulı’nın hayatı ve edebî şahsiyeti hakkında bkz. Biray 2011.
15
Aykap dergisi: 1911-1915 yılları arasında Troisk şehrinde Kazaklar tarafından çıkarılan dergidir. Mirjakıp Duvlatulı bu dergide Kazakların o günkü en önemli sorunlarını ele almış, özellikle de o dönemin en önemli sorunlarından biri olan yer-toprak meselesi ve Çarlık’ın Kazak topraklarında yürüttüğü Rus iskân siyaseti üzerine yazılar yazmıştır. Konuyu örneklendirmesi açısından Aykap’ın 1911 yılı 11. sayısında Azamat Alaşuglı imzasıyla yayımlanan Mirjakıp Duvlatulı’nın “Jer Meselesi” başlıklı yazısı için bkz. Negimov 2010: 180-183.