Batı Trakya'da Türk Edebiyatı'na Gönül Verenler. Анонимный автор
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Batı Trakya'da Türk Edebiyatı'na Gönül Verenler - Анонимный автор страница 48

Название: Batı Trakya'da Türk Edebiyatı'na Gönül Verenler

Автор: Анонимный автор

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6494-28-2

isbn:

СКАЧАТЬ sokak, insanların o telâşlı gidip gelmeleri

      Şu anda neredeyim, nasılım

      Duyuluyordu yakın istasyonda tiren sesleri

      Pencerenin yanında oturuyordu kadın

      Karşı yapıda çalışan işçiler vardı

      Geceden kalma bir uykusuzluktu ağırlığı

      Nedense lise yılları aklına takılmıştı

      Dinçti yüreği, gülmeleri, bembeyaz dişleri

      Uykuları yasemin, düşleri hep pembeydi

      Pencerenin yanında oturuyordu kadın

      Gelecek, karanlık bir tünelin sıkıntısı

      Ve geçmiş en güzel günlerle dolu

      Zaman bir güzel kuştu uçan elinden

      Yüreği olanlara değil, olmayanlara yanıyordu

      Pencerenin yanında oturuyordu kadın

      Reklâm ışıkları kırmızı yeşil, durmadan yanıyordu

      Işıklı, gürültülü bir kalabalık cendereydi

      Eziyordu o güzelim düşlerini, teller elektrik saçıyordu

      Pencerenin yanında oturuyordu kadın

      Yaşanmamış bir aşkın özlemiydi gözlerindeki hüzün

      Sıradan bir yaşam; elişi, yemek, çamaşır, ütü

      Sanki ne bekliyordu yaşamdan, başkaları ne bekliyordu

      Söyle, kim yaşamak istediklerini yaşıyordu

      (Rahmi Ali, -Batı Trakya’da ilk kez- 1982 yılında Öğretmen Dergisi Yayınları arasında çıkan “Ay ile Güneş” adlı çocuk hikâyeleri kitabıyla “Çocuk Edebiyatı” alanında bir harekete öncülük etmiş, 2008 yılında İstanbul’da basılan ikinci çocuk kitabı “Annem Okşarken Saçlarımı” adlı şiir kitabıyla da bu alana yeniden bir canlılık kazandırmıştır. Annem Okşarken Saçlarımı” adlı kitabı hakkında Türkiyeli yazarlardan Mustafa Aslan’la Güngör Şenkal’ın yayımlanmış birer eleştiri yazısı vardır.)

YİTİK ŞARKILARI

      Omzunda tütün çapası vardı kadının

      Yorgundu ama sımsıcaktı yüreği

      Ova bir ihanet, bir umut

      Yalnızlık çekilmez bir yokluk

      Kimi harmanlar savrulurdu düşlerinde

      Çocuklar bir sevinç, bir üzüntü

      Ulucami içinde bir şadırvan

      İçtim suyu içtim suyu

      Vurdu ve sordu toprağa kadın

      Sen ve ben dost muyuz şimdi

      Niçin yüreğim böyle kıpır kıpır

      Korkularım yedi kat yerin dibi

BİR TÜRKİYE DÜŞÜNÜYOR ATATÜRK

      Bir Türkiye düşünüyor Atatürk

      Gördüğü bozkır değil

      Gözleri ışıl ışıl çocukların

      Dağlar çıplak değil

      Bir Türkiye düşünüyor Atatürk

      Özgürlük aşk olmuş, girmiş yüreklere

      Yürür koşar adımlarla gençlik

      Düşünmek bir erdem, suç değil

      Bir Türkiye düşünüyor Atatürk

      Türküler doldurur bereketli ovaları

      Hızlı bir tren geçer gözlerinden

      Olanlar gerçek, masal değil

      Bir Türkiye düşünüyor Atatürk

      Mutlu bir halk, mutlu bir yarın

      Bu ülke, bu insanlar bizim

      Gelecek pek uzak değil

Topraklarımızı Elimizden Aldılar IV

      O ne tütün kırmalardı öyle, hırslı,

      Şarkılar düşmezdi dilimizden,

      Geceydi, gün ışırdı, at arabaları,

      Korku kaçardı yarınki neşemizden.

      İşimiz zordu, acıydı, belki de gaddar,

      Ayşığı güzel, tütün acı kokardı.

      Sorarım, ne vardı bizi kıskanacak,

      Ayışığı güzel, tütün acı kokardı

      .

      Şimdi aldılar tarlalarımızı elimizden,

      Çocuklarımız ufka hüzünle bakacak.

      Toprak uysal, toprak dilsiz ve sağır,

      Güneş biraz daha erken batacak.

Çocuk şiirlerinden örnekler:KİTAPLARIM

      Yorulur, dalarım düşlerime

      Kitaplarımla baş başa kalırım

      Yalnızlık korkusu girerken yüreğime

      Robinson Kruzue’yi anarım

      Törenler, top ve tanklar, alkışlar

      İnsanlar birbirini sevmelidir

      Donkişot ne isterdi hayattan

      Şanzo Panzo hâlâ gülmektedir

      Çalıkuşu’nu çocukça seviyorum

      Öğretmen dediğin böyle olmalı

      Munise’nin dişleri apak hâlâ

      Zeyniler köyüne birlikte gidiyorum

      Nasrettin Hoca kendi gülmez hiç

      Göle kaşık dolusu yoğurt atar

      Dillerden düşmez belki de hiç

      Akşehir’de şimdi sessiz yatar

      Keloğlan bir iyiliksever delikanlı

      Anacığını pek sevmektedir

      Nereye varsa bir kötülük, haksızlık

      Hepsinin hakkından gelmektedir

      Köroğlu, yiğitlik, Ayvaz

      Bolu dağları inlemektedir

      Nal sesleri, kılıç şakırtıları

      Gece uykularıma girmektedir

MEVSİMLER

      Baharı nasıl sevmem

      Uyanır tüm hayvanlar

      Yeşerir doğa bütün

      Çiçeklenir ağaçlar

      Yaz, çiftçinin umudu

      Karıncalar çalışır

      Güneş kavurur bizi

      Ambarlar kışa hazır

      Sonbaharda yapraklar

      Hüzün veriyor bana

      Okullar açılırken

      Neşe dolar her yana

      Kışı hep soğuk derler

      Karlar, buzlar, yağmurlar

      Kötü günler görmeyen

      İyi günden ne anlar

RESİM

      Bir СКАЧАТЬ