Название: Ahmet Baytursınulı
Автор: Nergis Biray
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6981-55-3
isbn:
Kimlik Nedir?
Kimlik ve kişilik kavramları bazı bilim adamlarının tanımlarında karışık olarak verilmektedir. Aslında bu iki kavram aynı şeyleri ifade etmiyor. Kimlik, kendine özgü niteliksel özellikler taşır, aitlik bildirir. Kişilik kavramı ise bireyin içinde yer aldığı topluma karşı kendine has ayarlama ve uyumlarını belirleyen psikofizik sistemlerin dinamik örgütlenmesidir. Bu açıdan ele alındığında kimlik ile millî kimlik iç içe girmektedir (Yazıcı Ersoy 2016: 563).
Kimlik kavramı, bireylerin kültürlerini de yaşadığı çevredeki sosyal konumlarını da statülerini de karşılayan, genel olarak inandıkları şeyleri, tutumları, değer verdikleri yargılar gibi onların hayat biçimlerini simgeleyen bir olgunun alt basamağıdır (Yazıcı Ersoy 2016: 562).
Aksoy, kimliğin üç boyutundan bahseder: bireysel boyut, resmi boyut ve kültürel boyut. Bireysel kimlik, bir insanın içinde yer aldığı ve yetiştiği sosyal ortamda bir süreç içerisinde kendisi ile ilgili tercihlerini ifade eder. Çünkü birey sadece içinde yer aldığı ve var olduğu sosyal ortamda insan olur. Yani sosyal bir varlık olur (Aksoy 2013: 152, 153).
Kimliğin kültürel boyutu ise yaşanılan sosyal grupta kazanılan değerlerdir. Yani zaman içerisinde tarihî devamlılıktan kaynaklanarak, geleneğe bağlı olan unsurlar kimliğin kültürel boyutunu oluşturur (Aksoy 2013: 153). Kimlik başlangıçta bireysel olsa da zamanla topluma mal olmaktadır.
Kimlik kavramında bakılması gereken en önemli olgulardan biri dildir. Dil, bir grup oluşturmanın en asil aracıdır (Assmann 2015: 148). Assmann (2015: 157), bir dilbilimci olan Joshua Fishman‟ın kimlik kavramını oluşturmak ve onu yaymak için dilden daha değerli bir şey olmadığı fikrine katılmaktadır. Solok (1986: 181), dilin insan topluluklarının bir malı olduğuna ve halkın isteği dâhilinde işlenip değiştirilebileceğine vurgu yapar. Dil ve kimlik birbiriyle yakından bağlantılıdır. O bireyin kimliğinin biçimlenmesinde en önemli rollerden birine sahiptir. Kimliğin inşası ve korunması bakımından dil son derece önemlidir (Khorssed 2018: 505).
Bu açıdan ana dili bilincinin nasıl edinildiğine kısaca değinip asıl konumuz olan Ahmet Baytursınulı’nın ana dili bilinci ve kimlik konularında ne tür çalışmalar yaptığını görelim.
Ana Dili Bilinci Nasıl Edinilir?
‘Ana dili’ bir bireyin içinde doğduğu ve büyüdüğü aile ya da toplum çevresinde ilk öğrendiği dildir. Kişinin çocukluk döneminde edindiği ya da kazandığı, aynı millet içerisinde ortak olarak kullanılan dildir. Ana dili, her toplum için öğretimin en önemli aracı konumundadır. Milletleri sosyal olarak ayıran unsurlardandır. Dil, milletin kültürle ilgili değerlerindendir. Ana dili, duygu, düşünce ve kültürümüzün, kısacası kişiliğimizin aynasıdır. Ana dili bilincinde olmak ve ana dilini sevmek, aynı millete mensup kişiler arasında ortak bir düşünce sistemi, kainatı birlikte aynı şekilde anlama ve kavrama yeteneği oluşturur. Ana dili eğitimi, çocuğun bilişsel gelişiminde etkili olduğu kadar kişilik gelişimini de sağlar. Dil öğretimi demek, düşünce öğretimi demektir.
Ana dilimiz, duygularımızın, düşüncelerimizin, kültürümüzün, kısacası kişiliğimizin aynasıdır. Ana dili bilinci ve sevgisi aynı millet içerisinde yaşayan insanlar arasında ortak bir düşünce sistemi, evreni birlikte anlama ve kavrama yeteneği kazandırır. Aynı milletin içerisinde yaşayan insanlar arasındaki bağı güçlendirir. Ana dili eğitimi bunun yanında çocuğun bilişsel gelişimi üzerinde de büyük bir etkiye sahiptir.
Ana dili ve kişilik gelişimi arasında çok büyük bir yakınlık vardır. Dil, düşünceden soyutlanamayacağı için dil öğretimi demek, düşünce öğretimi demektir. Dil, boş bir bal peteğine, düşünce de bu peteğin balına benzetilebilir. Düşünce yapımız ve tarzımız da kişiliğimizin emelini oluşturur (Hengirmen).
Peki bu bilinç nasıl kazandırılır. Ana dilin resmi dil olarak kullanılması ile, devlet kurumlarında açık ve sade bir yazışma dilinin (ana dilinin) kullanımının desteklenmesi ile, ana dili üzerindeki çalışmalara özen gösterilmesi ile, yazı dilinin düzenlenmesi ve kurallarının belirlenmesi ile, diğerleri de ana dili ile olmak şartıyla ancak özellikle ilk kademedeki eğitim öğretim faaliyetlerinde kullanılacak ders malzemesinin ana dili ile kaleme alınması vasıtasıyla, vs. kazanılır.
Ana dilini yazılı ve sözlü olarak doğru kullanabilen yurttaşlar yetiştirmek devletin eğitim sistemine yüklediği bir sorumluluktur. Kişinin etrafındaki insanlarla iletişim kurabilmesi, sosyal bir varlık olarak toplum içerisinde kendini ifade edebilmesi, bireysel gelişimini tamamlayabilmesi ve hayatın her aşamasında başarılı olmasının yolu iyi bir ana dili eğitim ve öğretiminden geçmektedir (Kayaalp 1998:89). Ortak bir ana dili eğitim ve öğretiminden geçmiş çok farklı meslek gruplarına mensup insanların oluşturduğu kültürel alt yapısı sağlam nesillerin yetiştirilmesi bir toplumu güçlü kılar. Ana dili dersleri ulusal, demokratik değerlerin benimsendiği bir süreci oluşturur (Yalçın 2002:29).
Ana dilini iyi bilmeyen bir öğrenci, diğer derslerde de tam başarılı olamaz. Çünkü okuduklarımızı anlamamız, anladıklarımızı doğru olarak anlatabilmemiz için ana dilimizi iyi bilmemiz gerekir. Ana dil bilinci oluşturmak için için neler yapılmalıdır?
1. Okuma Sevgisi: Okullarda okutulan bir tek Türkçe kitabıyla çocuklarda okuma sevgisi geliştirmek mümkün değildir. Çocuklar haftada ve yılda belli sayıda kitap okumaktadırlar. Çocukların kitap ihtiyacını kütüphanelerde aynı kitaptan kırk elli tane bulundurarak karşılamak gerekir. Türkçe kitaplarında genel olarak kuru bir anlatımla ve öğretici/didaktik metinlerden ibaret belirlenmiş konuların olduğu görülmektedir. Ancak çocukların okuma zevkini geliştirecek metinlere ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır.
2. Ana dili dersi olarak Kazak Türkçesi, Türkiye Türkçesi, vs’nin dersi ve onun müfredatı bu açıdan dikkatle oluşturulmalı ve gözden geçirilmelidir.
3. Öğretmen Yetiştirilmesi: Türkçe öğretiminde en önemli problem, uzman öğretmen yetiştirilmesi konusunda karşımıza çıkmaktadır. Ana dili öğretimi üzerine çalışan yeterli sayıda kurum ülkede henüz bulunmamaktadır. Mesela kitap okumadan yetişen öğretmenler, öğrencilerine de kitap okuma alışkanlığı kazandıramamaktadır. Farklı kitaplar okuyarak düşünce düzeyini geliştiremeyen öğrenciler, düşünemeyen bir toplumun oluşması anlamına gelir.
Çağdaş ana dili öğretiminin üç temel ilkesine göre etkili bir dil öğretimi için; dil öğretiminin öğrenme durumunda gerçekleştirilmesi, etkinlikler yardımıyla yapılması ve dil öğretiminde kullanılan her çeşit malzemenin içeriğinin anlamlı olması gerekir (Yıldız 2003:9-10). Bunun yanında sistemi bilen, kendini yetiştirmiş, malzemeleri kullanabilen uzmanlaşmış öğretmenlerin olması gerekir.
4. Ders Kitapları: Ana dili öğretiminde en önemli unsurlardan biri ders kitaplarıdır. Ana dilinin öğretildiği derslerde СКАЧАТЬ