Diriliş . Морган Райс
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Diriliş - Морган Райс страница 6

Название: Diriliş

Автор: Морган Райс

Издательство: Lukeman Literary Management Ltd

Жанр: Героическая фантастика

Серия: Vampır Mektupları

isbn: 9781632916266

isbn:

СКАЧАТЬ o tanıdık yüzünü görmek için dua ederek kapıya doğru koştu.

      Ama gelenin yalnızca Caleb olduğunu görünce hayal kırıklığına uğradı. Caleb yüzünde korkunç bir ifadeyle eve dönmüştü. Görünüşü Caitlin’in daha da kötü duygulara kapılmasına neden oldu. Eli boş döndüğü aşikârdı.

      Caitlin bunun yararsız olduğunu biliyordu ama yine de dayanamayıp sordu: “Bir şey buldun mu?”

      Caleb yere bakarak başını iki yana salladı. Kalbi paramparça olmuş gibiydi.

      Sam ve Polly birbirlerine baktılar, ardından Caitlin’in yanına gelip sırayla ona sarıldılar.

      Polly “Sabah kalktığım gibi geleceğim,” dedi. “Eğer bir şey duyarsan beni kesin ara. İsterse gecenin bir yarısı olsun. Söz mü?”

      Caitlin konuşamayacak kadar bitkin olduğu için başını evet anlamında salladı. Polly’nin kendine sarıldığını hissetti ve o da ona sarıldı, ardından da erkek kardeşini kucakladı.

      Sam omzunun üzerinden "Seni seviyorum abla,” dedi. “Biraz sabret. Scarlet sapasağlam dönecektir.”

      Caitlin gözyaşlarını sildi ve Sam ve Polly’nin kapıdan çıkmalarını seyretti.

      Şimdi yalnızca o ve Caleb kalmışlardı. Genelde Caleb’le yalnız kalınca çok heyecanlanırdı- ama kavgalarından sonra şimdi gergin hissediyordu. Görebildiği kadarıyla Caleb de kendi üzüntü ve pişmanlık dünyasında kaybolmuştu; Caitlin aynı zamanda Caleb’in kendisine, polislere kafasındakileri sesli bir şekilde söylediği için hala kızgın olduğunu sezebiliyordu.

      Bütün bunlar Caitlin’in dayanamayacağı kadar fazlaydı. Bir an Caleb’in dönüşüne büyük bir umut bağlamış olduğunu fark etti; içinde, onun heyecanlı adımlarla içeri gireceğine ve iyi bir haber vereceğine dair küçük bir iyimserlik beslemişti. Fakat onun bu şekilde, bomboş, tamamen bomboş geri döndüğünü görünce büyük bir umutsuzluğa kapıldı. Scarlet bir gündür yoktu. Nerede olduğunu kimse bilmiyordu. Gece yarısı olmuştu ve eve dönmemişti. Caitlin bunun ne kadar kötü bir işaret olduğunu biliyordu. Olasılıkları gözden geçirmeyi bile istemedi ama bunun çok, çok kötü olduğunu biliyordu.

      Caleb “Ben yatmaya gidiyorum,” dedi, döndü ve merdivenleri çıkmaya başladı.

      Caleb her zaman “iyi geceler” derdi, her zaman Caitlin’in onunla yatağa gelmesini isterdi. Aslında Caitlin birlikte yatmaya gitmedikleri bir gece dahi hatırlamıyordu.

      Ama şimdi, bunu sormamıştı bile.

      Caitlin oturma odasındaki tekli koltuğuna döndü ve orada oturup Caleb’in merdivenleri çıkan botlarının sesini, yatak odasının kapısının arkasından kapanmasını dinledi. Bu Caitlin’in hayatında duyduğu en yalnız sesti.

      Caitlin gözyaşlarına gömüldü ve saatlerce ağladı. Sonunda gözyaşlarıyla yastığa gömülerek bir yumak gibi kıvrıldı. Ruth’un yanına gelip yüzünü yalamaya çalıştığını hayal meyal hatırlıyordu; ama hepsi bulanıktı, çünkü kısa süre sonra vücudu hıçkırıklarla sarsıldı ve derin ve kötü bir uykuya daldı.

      ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

      Caitlin yüzünde soğuk ve ıslak bir şey hissetti ve yavaşça gözlerini açtı. Aklı karışmış bir şekilde yan yan oturma odasına baktı; sonunda koltukta uyuyakalmış olduğunu fark etti. Oda loştu ve panjurlardan sızan belli belirsiz ışıktan günün daha yeni ağarmaya başladığını anladı. Yağan yağmurun sesi cama vuruyordu.

      Caitlin bir inleme sesi duydu ve yeniden yüzünde ıslak bir şey hissetti ve bakınca Ruth’un yanı başında durup onu yalayarak deli gibi inlediğini gördü. Ruth soğuk, ıslak burnuyla Caitlin’i dürtüyor ve bir türlü buna son vermiyordu.

      Sonunda Caitlin bir şeylerin yolunda gitmediğini fark ederek doğrulup oturdu. Ruth inlemeyi kesmiyordu ve giderek daha da sesli bir şekilde inliyordu; sonunda Caitlin’e havlamaya başladı- Caitlin onun bu şekilde davrandığını daha önce hiç görmemişti.

      Caitlin “Ne oldu Ruth?” diye sordu.

      Ruth yeniden havladı, ardından döndü ve ön kapıya doğru koşarak odadan çıktı. Caitlin yere baktı ve loş ışıkta halının her yerinde çamurlu pati izlerini gördü. Caitlin, Ruth’un daha önce dışarı çıkmış olduğunu anladı. Ön kapı açık olmalıydı.

      Caitlin, Ruth’un kendisine bir şeyler söylemeye, kendisini bir yere götürmeye çalıştığını fark ederek derhal ayağa kalktı.

      Scarlet, diye düşündü.

      Ruth yeniden havladı ve Caitlin düşündüklerinin doğru olduğunu anladı. Ruth onu Scarlet’e götürmeye çalışıyordu.

      Caitlin kalbi son hızla atarak odadan koşarak çıktı. Yukarı kata koşup Caleb’e haber vererek bir saniye daha kaybetmek istemedi. Oturma odasını yararak geçip önce salona oradan da ön kapıya ulaştı. Ruth, Scarlet’i nerede bulmuş olabilirdi ki? diye düşündü. Scarlet iyi miydi? hayatta mıydı?

      Caitlin panik halinde Ruth’un zaten yarı açık bırakmış olduğu ön kapıdan fırlayarak çıktı. Ruth her nasılsa kapıyı açabilmiş ve evin önündeki verandaya çıkmıştı. Her yan yağan yağmurun sesiyle dolmuştu. Hafif bir gök gürültüsü vardı ve sökmekte olan şafakla birlikte ara ara da şimşek çakıyordu. Hafif bir gri ışıkla birlikte şiddetli bir şekilde boşalan yağmur yeryüzünü dövüyordu.

      Caitlin merdivenlerin başında durdu, çünkü Ruth’un nereye gittiğini gördü. Her yanını bir panik hali sardı. Şimşekler gökyüzünü doldururken orada, gözlerinin önünde onu travmaya sokacak bir görüntü vardı- bu görüntü zihninin her yanını esir aldı ve yaşadığı sürece bunu asla unutamayacaktı.

      Orada, evin önündeki çimenlerin üzerinde tortop olmuş, bilinçsiz, çıplak bir şekilde yatan kızıydı. Scarlet. Korunmasız bir şekilde yağmurun altındaydı.

      Ruth başını bir ona bir Caitlin’e çevirerek deli gibi havlayarak ona doğru koştu.

      Caitlin hemen harekete geçti: merdivenleri üçer üçer inerken dehşet içinde çığlık atarak kızına doğru koştu. Zihni, ona ne olmuş olduğu, nereye gitmiş olduğu ve nasıl dönmüş olduğuyla ilgili milyonlarca senaryo ile dolup taşıyordu. Sağ mıydı? Yaşıyor muydu?

      Caitlin kayarak ve tökezleyerek çamurlu çimenin üzerinde koşarken olası en kötü senaryolar zihninde bir yanıp bir sönüyordu.

      Caitlin “SCARLET!” diye haykırdı ve feryadına yeni bir gök gürlemesi karşılık verdi.

      Bu acı içindeki bir annenin feryadıydı; Scarlet’in yanına koşup başucunda diz çökerek onu kollarının arasına alıp Tanrı’ya kızının hala hayatta olması için bütün varlığıyla dua eden, bunun için yalvarmayı bir an olsun bırakamayan bir annenin feryadıydı.

      DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

      Caitlin, Scarlet’in uyumasını seyrederek bembeyaz hastane СКАЧАТЬ