Savaş ve Barış I. Cilt. Лев Толстой
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Savaş ve Barış I. Cilt - Лев Толстой страница 9

Название: Savaş ve Barış I. Cilt

Автор: Лев Толстой

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6865-50-1

isbn:

СКАЧАТЬ sandalyeler arasından kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı. Güzel yüzünden eksik olmayan gülümseyiş, daha da ışıldıyordu şimdi. Piyer; genç kız önünden geçerken korkuyla karışık bir hayranlıkla, büyülenmiş gibi baktı ona.

      Prens Andrey, “Çok güzel.” dedi.

      “Evet, çok güzel.” dedi Piyer de.

      Prens Vasili onların önlerinden geçerken delikanlıyı kolundan tutmuş ve Anna Pavlovna’ya dönerek “Benim hatırım için eğitin bu ayıyı.” demişti. “Bende kalmaya başlayalı neredeyse bir ay olacak, insan içine çıktığını ilk defa görüyorum. Oysa bir genç adamın iyi yetişmesi için zeki ve kültürlü hanımların eğitiminden geçmesi gereklidir.”

      IV

      Anna Pavlovna gülümsemiş ve Piyer’le ilgileneceğine dair söz vermişti: Delikanlının, Prens Vasili ile baba tarafından akraba olduğunu biliyordu.

      “Ma tante”nin yanında duran yaşlı hanım da aceleyle kapıya doğru ilerlemişti; bu arada ve holde, Prens Vasili’ye yetişmişti. Göstermelik güler yüzlülüğü uçup gitmişti sanki çizgilerinden. Gözyaşlarıyla yoğurulmuş çehresinde şimdi sadece kaygı ve panik vardı. Hızla yaklaştı Prens’e ve sordu:

      “Borisim hakkında bana söyleyebileceğiniz bir şey yok mu Prens?”

      Boris derken o sesini özellikle vurgulamaktaydı. Bir açıklamada bulunmayı gerekli görerek şöyle devam etti:

      “Petersburg’da uzun süre kalamayacağım. Söyleyin, zavallı yavruma iyi bir haber götürecek miyim?”

      Prens Vasili, onu istemeye istemeye ve sabırsızlık gösterecek kadar terbiye kurallarına aykırı bir şekilde dinlediği ve bunu da açıkça belli ettiği hâlde kadın, ona içtenlikle tatlı tatlı gülümsemekteydi. Hatta gitmesini engellemek için Prens’in kolunu tutarak sürdürdü konuşmasını:

      “İmparator’a bir kelimecik söylemek, sizin için işten bile değildir ve oğlumun Muhafız Alayı’nda görevlendirilmesi bir saniyelik bir emre bakar.”

      “İnanın ki elimden gelen bütün her şeyi yapacağım, Prenses.” diye cevap verdi Prens Vasili. “Ama İmparator’dan ricada bulunmak benim için zor. Size bu iş için daha çok Rumyantsef’e başvurmanızı tavsiye ederim. Prens Golitsin’i aracı koyun. İnanın, daha etkili olur.”

      Yaşlı hanım, bir prensesti ve Rusya’nın en büyük ailelerinden biri olan Drubestkoyların adını taşıyordu. Ama çok fakirdi, bir hayli zaman olmuştu sosyete toplantılarına gitmeyi bırakalı; dolayısıyla da eski tanıdıklarının çoğuyla ilişkisini kesmişti. Biricik oğlunun İmparatorluk Muhafız Alayı’nda görevlendirilmesini sağlamak için gelmişti Petersburg’a. Kendisini, Anna Pavlovna’nın toplantısına Prens Vasili’yi görebilmek için çağırtmış; Vikont’un hikâyesini de sırf bunun için dinlemişti. İşte bundan dolayı da Prens Vasili’nin sözleri, dehşete düşürmüştü onu. Eski güzelliğinin izlerini yer yer hâlâ taşıyan yüzünde bir öfke dalgası belirir gibi oldu birden ama bu, bir an bile sürmeyecekti.

      Nitekim yeniden gülümsedi hemen Prenses Drubetskaya ve Prens Vasili’nin koluna daha güçlü bir şekilde asılarak konuştu:

      “Dinleyin, Prens. Bugüne kadar, sizden hiçbir şey istemedim; bundan böyle başka hiçbir şey de istemeyeceğim. Babamın sizin için beslediği dostluk duygularını da hatırlatmadım size hiç. Ama şimdi Tanrı adına yalvarıyorum! Oğlum için yapın bunu. Sizi ömrümün sonuna kadar velinimetim olarak kabul edeceğim. Yoo yoo, hayır, kızmayın ne olur! Sadece söz verin bana ve bilin ki daha önce Golitsin’den ricada bulundum ama reddetti. Soyez le bon enfant que vous avez ete.”57

      Büyük bir aceleyle söylemişti bu son sözleri ve şimdi gülümsemeye çalışmaktaydı. Oysa gözleri yaşlarla doluydu.

      “Baba, geç kalıyoruz.”

      Kapının yanında beklemekte olan Prenses Helen, Eski Çağ büstlerini andıran omuzlarının üzerindeki güzel başını babasına doğru çevirerek söylemişti bunu.

      Yaşadığımız dünyada nüfuz, bitip tükenmesini önlemek için idareli kullanılması gereken bir sermayedir. Bunu gayet iyi bilen ve bütün ricacılarına yardıma koştuğu takdirde kendisi için hiçbir şey isteyemeyeceğini gayet iyi öğrenmiş olan Prens Vasili de pek ender durumlarda kullanırdı nüfuzunu. Ama Prenses Drubetskaya’nın son sözleri; onda, pişmanlığa benzer bir duygu uyandırmıştı. Hakikati dile getirmişti Prenses… Vasili, mesleğindeki ilk adımlarını Prens Drubetskoy’a borçluydu.

      Ayrıca bir başka önemli husus daha vardı Prens Vasili’yi kaygılandıran: Davranışlarından anladığı kadarıyla Prenses Drubetskaya, kafalarına koydukları şeyi elde etmeden sizin yakanızı bırakmayan, sizi canınızdan bezdirinceye dek peşinizde dolaşan ve hatta gerekli gördüğü vakit hiç çekinmeden rezalet çıkaran kadınlardan daha doğrusu analardan biriydi. İşte bu son ihtimal, için için ürpertti Prens Vasili’yi.

      Her zamanki teklifsiz ve sıkıntılı sesiyle konuştu:

      “Chère58 Anna Mihailovna, arzu ettiğiniz şeyi yapmak hemen hemen imkânsız bir şey benim için. Ama size nasıl candan bir sevgi beslediğimi ve babanızın anısına nasıl derinden bir saygıyla bağlı olduğumu ispat etmek için bu imkânsız şeyi yapacağım. Oğlunuz İmparatorluk Muhafız Alayı’na atanacaktır, size söz veriyorum. Oldu mu? Memnun musunuz şimdi artık?”

      “Sevgili Prens dedim ya, siz benim velinimetimsiniz! Biliyordum ve bekliyordum bunu. Ne kadar iyi yürekli olduğunuzu biliyordum!..”

      Gitmek üzere davrandı Prens. Ama Prenses bırakmadı:

      “Biraz bekleyin lütfen, bir çift sözüm daha var: Une fois passé aux gardes…”59

      Durmuştu. Ama hemen yendi kararsızlığını ve devam etti:

      “Mihail İvanoviç Kutuzof’u herhâlde çok iyi tanırsınız, Boris’i yaver olarak tavsiye edin ona lütfen. İçim ancak bu şekilde rahat olur benim…”

      Prens Vasili gülümsemişti.

      “İşte buna söz veremem, Prenses. Kutuzof’un başkumandanlığa atandığından beri nasıl bir kuşatma altında olduğunu bilemezsiniz. Çocuklarını yaver alması için bütün Moskovalı hanımların hücumuna uğradığını söylüyordu bana, daha dün kendisi.”

      “Olsun, siz yine de tavsiye edin lütfen! Kıramaz sizi… Söz verin bana. Velinimetim değil misiniz!”

      Güzel Helen’in sesi yükseldi yeniden:

      “Geç kalıyoruz, baba.”

      “Tamam, gidiyoruz.”

      Anna Mihailovna’ya döndü Prens.

      “Au revoir.”60 dedi. “Hoşça kalın.”

      “Yarın СКАЧАТЬ



<p>57</p>

“Geçmişteki o iyi yürekli çocuk olun.”

<p>58</p>

Sevgili

<p>59</p>

“Muhafız Alayı’na geçtikten sonra da…”

<p>60</p>

“Görüşmek üzere.”