Doğumunun 100. Yılında Cengiz Dağcı'ya Armağan. Анонимный автор
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Doğumunun 100. Yılında Cengiz Dağcı'ya Armağan - Анонимный автор страница 25

Название: Doğumunun 100. Yılında Cengiz Dağcı'ya Armağan

Автор: Анонимный автор

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6853-24-9

isbn:

СКАЧАТЬ anne kucağına dönmeleri, çocukluk yıllarına gitmeleridir. Bu sebeple Şehriyar’da, Cengiz Aytmatov’da, Cengiz Dağcı’da anneyle ve çocuklukla ilgili çok sayıda anı bulunmaktadır.

      Aşağıda verilen Anneme Mektuplar’dan alınan parçalar ile “Heyder Baba” şiirindeki bazı bölümler arasında neredeyse fark yoktur:

      “Uslu bir çocuktum ben. Pili başı duvarı dibindeki karınca öbekleri üstünde geçirirdim günü Saniye ile birlikte. Hoş, her zaman uslu oynamazdım elbet. Eski kuyunun çevresine taşmış sular içinde yüzen kurbağalara taş atardım. Kertenkeleleri kovalardım bağın asmaları arasında. Tutabildiğim ir kertenkele, kuyruğunu avucumun içine bırakıp kaçıverirdi. Saniye’den yana atardım kertenkelenin kuyruğunu. İrkilirdi….” (Dağcı, 2016: 16)

      Yine “Heyder Baba’ya Selam” şiirinde geçen Şehriyar’ın çocukluk anılarından bahsettiği parçalarla Cengiz Dağcı’nın anıları arasında denklik bulunmaktadır:

      Emmecan’ın bal bellesin yeyerdim,

      Sondan durub üs donumu geyerdim,

      Bahçalarda tiringeni deyerdim,

      Ay özümü o ezdiren günlerim,

      Ağac minib, at gezdiren günlerim.

      Heçi hala çayda paltar yuvardı,

      Memmed Sadık damlarını suvardı,

      Heç bilmezdik dağdı, daşdı, divardı

      Her yan geldi, şıllak atıb aşardık,

      Allah, ne koş, gamsız-gamsız yaşardık. (Ateş, 1964: 15)

      “Davar inerdi Kasım içinde köye. İnekler böğrüşürlerdi, koyunlar melerdi Kızıltaş’ta.” ( Dağcı, 2016: 93)

      Seher tezden nahırçılar gelerdi,

      Koyun kuzu dam bacadan melerdi,

      Emme Can’ım körpelerin belerdi,

      Tendirlerin kavzanardı tüstüsi,

      Çöreklerin gözel iyi, istisi. (Ateş, 1964: 21)

      SONUÇ

      Cengiz Dağcı’nın eserleri Türkiye’deki yayınevlerinde Türkiye Türkçesiyle yayımlansa ve Türkiye Türkleri tarafından okunsa da bilinçli ya da bilinçsiz bir biçimde Kırım Türkçesinden izler taşımakta, eser boyunca sık sık bu öğeler varlığını hissettirmektedir. Türkiye Türkçesinde kullanılmayan Türkçe kelimelerin eserde geçmesi, bir anlamda farklı coğrafyalardaki Türklerin birbirini anlamasını çok yavaş da olsa kolaylaştıracak bir etken gibi görülebilse de yazardan mı redaktörden mi kaynaklandığı bilinemeyen ve Türkçenin türetme yapısına uygun olmayan kelimelerin izahı da önemli bir sıkıntıdır. Bu kategoride ele alınacak kelimelerdeki eklerin Kırım Türkçesi gramerlerinde de yer almaması, bu kelimelerin bu sahaya da ait olmadığını ve yanlış biçimler olduğunu göstermektedir. Son cümle olarak Cengiz Dağcı’nın eserleri tam olarak Türkiye Türkçesiyle yazılmamış, söz varlığı açısından biraz Kırım Türkçesinden ve biraz da yanlış türetilmiş unsurlardan örnekleri barındıran bir nitelikle okuyucuya sunulmuştur.

      KAYNAKLAR

      AĞCA, Ferruh (2017) “Genç Temüçin’deki Tatarca Unsurlar Üzerine”, Uluslararası Cengiz Dağcı Sempozyumu Bildiri Kitabı 16-17 Mayıs 2017 · Eskişehir, s.31-35.

      ATEŞ, Ahmed (1964) Şehriyâr ve Haydar Baba’ya Selam, Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Seri:4, Sayı:2, Ankara.

      BANGUOĞLU, Tahsin (1990) Türkçenin Grameri, TDK Yayınları, Ankara.

      BOZ, Erdoğan- KAMACI, Duygu- ASLAN, EZGİ (2017) “Cengiz Dağcı’nın Kırım Tatar Türkçesiyle Yazdığı Şiirler Üzerine Dil İncelemesi”, Uluslararası Cengiz Dağcı Sempozyumu Bildiri Kitabı, 16-17 Mayıs 2017, Eskişehir, s.73-79.

      ÇONOĞLU, Salim (2017) “Cengiz Dağcı’nın Şiirleri Üzerine Bir Değerlendirme”, Vatanı Dilinde Cengiz Dağcı Kitabı, Ötüken, 2017, s.265-298.

      DAĞCI, Cengiz (2016) Anneme Mektuplar, Ötüken Neşriyat, İstanbul.

      KÖK, Abdullah (2017) “Londra’dan Kırım’a Anneme Mektuplarla “Vatan” Metaforları”, Uluslararası Cengiz Dağcı Sempozyumu Bildiri Kitabı 16-17 Mayıs 2017, Eskişehir, s.259-268.

      ŞAHİN, İbrahim (2017) “Düşünerek Anlatmak: Dağcı’nın Edebi Dili Üzerine” Vatanı Dilinde Cengiz Dağcı Kitabı, Haz. İbrahim Şahin- Salim Çonoğlu, Ötüken Neşriyat, İstanbul, s. 238-253

      lugatim.com/s/ÇİZİKTİRMEK–ÇIZIKTIRMAK–CIZIKTIRMAK

      http://lugatim.com/s/DOST

      http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&arama=kelime&guid=TDK.

      GTS.5bcda547223ab3.55356055

      http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS. 5bcda69cb18102.71377797

      http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.

      GTS.5bbb4b0412b239.32834014

      http://lugatim.com/s/R%C3%9CY%C3%82%E2%80%93R%C3%-9CY%C3%82

      Dağcı’nın “Söyleyin Duvarlar” Şiirindeki Değişmeler

      İsa Kocakaplan18

      SÖYLENİZ DİVARLAR/ CENGİZ DAĞCI

I

      Men kirem qocaman saraynıñ içine,

      Men kirem baş eğip insanlar küçüne,

      Men kirem kuneşli künümni quçaqlap,

      Men kirem lânetli keçmişni hatırlap.

      Sus tilim! Söyleme, söyleme, söyleme!

      Divarlar söylesin, sen ise, kel diñle!

      Divarlar pek qarttır, divarlar tarihtır,

      Divarlar tökülgen qanlarğa şaattır.

      Söyleñiz siz maña, söyleniz divarlar!

      Sarayda ne oldı, sarayda neler bar?

      Söyleñiz, ne yerde güzeller ağladı,

      Qalbinde sevgini nelerge bağladı?

      Ne yerde, nasıl han atlandı atına?

      Qaysı bir qapıdan çıqtı o yatına?

      Qaysı bir topraqta duşmannen çarpıştı?

      Ne yerde baş kesip atlısı çapıştı?

      Söyleñiz! Ne içün edi kötekler?

      Kim içün yırtıldı o qanlı etekler?

II

      Söyledi divarlar, o buyük divarlar…

      Qalbime sarıldı burçaqlı bulutlar.

      Dedim men, bu saray çoq künler keçirdi.

      O СКАЧАТЬ



<p>18</p>

Öğr. Gör., İstanbul Kültür Üniversitesi.