Türk Dünyasında Milli Ruh ve Edebiyata Yansıması. Orhan Söylemez
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Türk Dünyasında Milli Ruh ve Edebiyata Yansıması - Orhan Söylemez страница 12

Название: Türk Dünyasında Milli Ruh ve Edebiyata Yansıması

Автор: Orhan Söylemez

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6494-84-8

isbn:

СКАЧАТЬ edebiyatında yaklaşık otuz senedir ki, posmodernist görüş gelişmektedir. Gerçekliğe şartlı bakış, gerçekliğin çıplaklığı, zamansızlık ortamı ve hayatın adiliklerinin edebiyatını yaratmak, edebiyattaki geleneksel postmodernizmin ana tezahürleridir. Azerbaycan’da postmodernist yaklaşım bediî nesirde daha çok gelişmiştir. Artık şiirde de bu tip bir bakışın edebiyatı dikkat çekmektedir. Modern dramada postmodernist ruh hâli de görülebilir. Böylece, Azerbaycan edebiyatında postmodernizm, bir edebî akıma dönüştürülebilmiştir. Kemal Abdulla, Azerbaycan’ın postmodern edebiyatının esas kurucusudur. Onun postmodernizm örneği olan “Yarım Kalmış Elyazma” romanı dünyanın birçok dillerine tercüme edilmiş ve ilgi çekmiştir.

      Bağımsızlık dönemi edebiyatında Kamal Abdulla, İlgar Fehmi, Firuz Mustafa, Selim Babullaoğlu, Gulu Ağses, Hemid Herisçi, Şerif Ağayar, Kanturalı, Ferid Hüseyin, Rasim Karaca, Akşin Yenisey, Tural Hasanlı, Seymur Baycan, Şehriyar Del Ge-rani ve başkaları Azerbaycan postmodernizm edebiyatını başarıyla temsil ediyorlar.

      4. Dekadentizm

      Azerbaycan edebiyatınde çökmekte olan süreçlerin yaşandığını göstermektedir. Özellikle XX. yüzyılın doksanlı yıllarında “geçiş dönemi” edebiyatında belirmiş yalnızlık, teessüf, manevî kriz, umutsuzluk gibi eğilimler XXI. yüzyılda toplumun gelişimi ile ilgili olarak bir miktar azalsa da bu tip yaklaşımın belli belirtileri bir süre daha devam etmiştir. Şimdi de manevî aşınma, yalnızlık düşüncesi, sıkıcı ruh hali vb. yaklaşımlara edebiyatın çeşitli türlerinde yazılan eserlerde rastlamak mümkündür. Çöken ruh hâli, XX. yüzyılın doksanlı yıllarında Azerbaycan şiirinde daha geniş bir yere sahip olmuştur. Vakıf Samedoğlu, Ramiz Ruşen, Rüstem Behrudi, Vakıf Bayatlı Oder, Vakıf Behmenli ve başkaları Dekadans şiirin ilginç örneklerini yaratmışlardır. Tüm bunları dikkate alarak, 1990-2005 yıllarında Azerbaycan edebiyatında Dekadanizm’in edebî bir cereyan olarak yaşadığını söylemek mümkündür.

      Məsələn, Vakıf Samedoğlu’nun şiirlerinde, toplumdaki geçiş süreçlerinin zorluklarından kaynaklanan hüzünlü motifler ve heyecanlar, bu dönem edebiyatının çöküş cephesinin ruh hâlini tam olarak yansıtmaktadır:

      Mənə Vətən yolu dar gəlir yenə,

      Üzümə bahar yox, qar gəlir yenə.

      Yenə qar üstündə iz qoyub getmək,

      Qar üstə yıxılıb üz qoyub getmək,

      …Və bilmək, və bilmək, bilmək ki, gecdir,

      Karvan çoxdan keçib, köç çoxdan köçüb.

      Sən bel bağladığın, ümid sandığın

      Bulağın suyunu ozgələr içib…

      Bulaqlar qupquru, səma dupduru,

      Bu yurda çox gördü Tanrı uğuru…

      İndi hansı səmtə, haraya doğru

      Üz tutub gedəsən qar yağa-yağa?

      Tale görə-görə, bəxt baxa-baxa…

      Üzümə bahar yox, qar gəlir yenə,

      Mənə Vətən yolu dar gəlir yenə.22

      5. Dedektif Edebiyat

      Yirminci yüzyılın ortalarından itibaren Azerbaycan edebiyatında yaranan dedektif edebiyat yavaş yavaş gelişmeğe başlamıştır. Cemşit Emirov`un “Sahil Operasyonu”, “Kara Volga”, “Pırlanta Meselesi” gibi eserleri toplumda baş veren olumsuz süreçleri edebiyata yansıtmakla, sosyalist realizm edebiyatındaki zahiri istikrarın sessizliğini bozmuştur. Buna rağmen, Sovyet yönetimi yıllarında uzun süren bir dönemde Azerbaycan edebiyatında dedektif edebiyat genişlenerek gelişememiştir. Bu tür sadece Azerbaycan devlet bağımsızlığı yıllarında, seksenlerin ortalarından sonra yeniden canlanma sürecini yaşamağa başlamıştır. Cengiz Abdullayev ve Natig Resulzade dedektif edebiyatın yeni örneklerini vermişler. Fakat Azerbaycan edebiyatında dedektif tür devlet bağımsızlığı yıllarında asıl gerçek gelişimini bulmuştur.

      Cengiz Abdullayev`in yarattığı çekici dedektif eserler dizisi bu türün mükemmel örneklerindendir. Cengiz Abdullayev, şimdiki düzeyde dedektif türün dünya edebiyatındaki önemli temsilcilerindendir. Onun “Mavi Melekler”, “Eclafların Kanunu”, “Drango” vs. gibi eserleri bu türün Azerbaycanda yaranan dünya edebiyatı örnekleridir. Rusca yazan Cengiz Abdullayev`in eserlerinin 30`dan çoğunun dünya halklarının dillerine çevrilmesi, romanları esasında dizilerin yapılması ona büyük ün kazandırmıştır.

      Natig Resulzade`nin rusca yazdığı roman ve povestleri de ülke sınırlarının dışında da büyük yankı uyandırmıştır. Türün kendine özgü zorlukları dedektif eserler yazan yazarlar şebekesinin genişlenmesini imkansız kılıyor. Bu yüzden, Azerbaycan`da dedektif edebiyat akım düzeyine ulaşamamıştır. Cengiz Abdullayev ve Natig Resulzade Azerbaycan edebiyatında neorealizm edebî akımı hüdutlarında farklı üsluplar sergileyen önemli yazarlardır.

      6. Akademizm

      Şimdiki tarihsel aşamada, Azerbaycan edebiyatında akademizmin edebî bir eğilim olarak oluşum sürecinde olduğu dikkat çekiyor. Bu esasen bilim ve edebiyatın çift kanat olarak katıldığı entelektüel literatürü kapsayan bir edebiyattır. Henüz, ilk oluşum aşamasında olan bu edebî akımı, çoğunlukla bilimsel faaliyetlerde bulunan akademik çevre, aynı zamanda edebî yaratımla uğraşan yaratıcı güçler olan bilim adamları temsil etmektedir.

      Akademizm edebi eğiliminin tezahürleri, akademik Şefahat Mehdiyev`in, matematik bilimleri doktorları Hamlet İsahanlı ve Knyaz Memmedov`un, jeoloji-mineralojik bilimler doktorları profesör Hikmet Mahmud ve Oktay Rza`nın, felsefi bilimler doktoru Ahmed Gaşamoglu`nun, biyoloji felsefe doktoru Sadık Karayev`in, filoloji felsefe doktoru Şakir Albalıyev`in ve başkalarının çalışmalarında görülebilir.

      Görüldüğü gibi, bağımsızlık döneminin çok yöntemli Azerbaycan edebiyatı Azerbaycancı konumu, biçim ve içerik yeniliği, topluma, insana gerçek yaklaşımı, farklı sanatsal yöntem ve üslupların, yeni edebiyat modellerinin meydanını genişletmesiyle çok asırlık millî edebî fikir tarihinde yeni bir aşamadır.

      Edebî sürecin doğal akışı, yaratıcılık akımları ve üsluplarından hangisinin ülke edebiyatında yaşama, istikrar ve güçlendirme hakkına sahip olduğunu ortaya çıkarır. Birbirini tamamlayan veya beraber addımlayan edebî temayül ve üslupların gelişimi edebî ortamın ve yaratıcılık süreçlerinin gelişiminin demokratik karakterini sergiler.

      Bu bağımsızlık dönemi çok yöntemli Azerbaycan edebiyatının gerçek yüzüdür.

      Bağımsızlık dönemi Azerbaycan edebiyatı millî edebiyatın büyük örneklerini yaratıyor, dünya deneyimi ve ülke gerçeklerine dayanarak, çok asırlık Azerbaycan edebiyatını yeni temalar, çekici sanatsal formlar, özgün sanatsal tanımlama ve ifade vasıtalarıyla, farklı imgelerle daha da zenginleştirmeye devam ediyor.

      Bu dönemi Azerbaycan edebiyatı ülkemizde devlet bağımsızlığının edebî garantisi misyonunu derinden anlayan ve halkımızı daha büyük geleceğe götürmek görevini sorumluluk ve şerefle yerine getiren Azerbaycan edebiyatıdır.

      Modern dünyadaki sosyal-edebî süreçler ve küreselleşme, olayların СКАЧАТЬ



<p>22</p>

V.Səmədoğlu. Mən burdayam, ilahi. – Bakı, Gənclik, 2005, s.375.