Bulgaristan Türkleri Edebiyatında; Hiciv ve Mizah. Şaban Mahmudoğlu Kalkan
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Bulgaristan Türkleri Edebiyatında; Hiciv ve Mizah - Şaban Mahmudoğlu Kalkan страница 3

Название: Bulgaristan Türkleri Edebiyatında; Hiciv ve Mizah

Автор: Şaban Mahmudoğlu Kalkan

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6853-33-1

isbn:

СКАЧАТЬ style="font-size:15px;">      Bulgaristan Türkleri Edebiyatında Hiciv ve Mizah

      13 Temmuz 1878 tarihinde imzalanan Berlin Antlaşmasından sonra Rumeli’deki Osmanlı toprakları üzerinde yeni bir Bulgar Prensliği kuruldu. 1885’de Doğu Rumeli’nin Bulgar Prensliğine katılması ile Bulgar devleti şekillenmiş oldu. Bu yeni devletin içinde kalan Türklere de Bulgaristan Türkleri dendi.

      Bulgaristan Türkleri yeni koşullar altında kendi varlıklarını sürdürebilmek için siyasi, iktisadi ve sosyal savaşta yerlerini aldılar. Seslerini duyurmak, haklarını korumak ve dertlerini anlatabilmek için yazılı basını bir vasıta olarak kullandılar. Günün şartlarına uygun, başkentte ve ülkenin birçok şehrinde gazete ve dergi neşretmeye başladılar. Bulgar Prensliğinin kurulmasından sonra ilk Türkçe gazete Varna’da “Varna Postası” adı ile Necip Kadir tarafından 1890’da neşredildi. Daha sonra Sofya’da “Tarla”, “Serbest Bulgaristan”, “Dikkat”, “Çaylak”, “Ahali”, “Balkan”, “Gayret”, “Ferhat”, “Doğru Yol” gazeteleri yayın hayatına girdi. 1887-1908 yılları arasında Bulgaristan’ın diğer taşra şehirlerinde de birçok gazete ve dergi yayınlandı. Yapılan son araştırmalara göre sayıları kırk dört dolayında. 1908-1944 zaman diliminde de Sofya, Plevne, Şumen, Razgrat, Kırcali, Vidin, Osman Pazarı, Eski Cuma, Rahova, Silistre şehirlerinde “Halk Sesi”, “Deliorman”, “Rehber”, “Karadeniz”, “istak-bal”, “Özdilek”, “Yarın”, “Yeni Gün”, “Dostluk”, “Ziya”, “Balkan Postası”, “Havadis” ve “Yıldırım” adlı gazeteler ile “Muallimler Mecmuası”, “Altın Kalem” ve “Sevinç”, dergileri neşredildi. 1934 yılında gerçekleştirilen askeri darbeden sonra onların birçoğu kapatıldı. Yayın hayatını sürdürenler de çok sıkı bir sansür altına girdi. 1944-1984 yılları arasında da Sofya’da, “Dostluk”, “Vatan”, “Işık”, “Yeni Işık”, “Yeni Işık-Nova Svetlina”, “Halk Gençliği”, “Eylülcü Çocuk”, “Filiz” ve “Emek Davası” gazeteleri, “Yeni Hayat”, “Piyoner” ve “Agitatorun Kılavuzu” adlı dergiler yayımlandı, il merkezlerinde de Razgrat’ ta, “Dostluk”, Şumnu’da, “Savaş”, Rusçuk’ta, “Tuna Gerçeği”, Silistre’de, “Ziya”, Eski Cuma’da, “Komünizm Bayrağı”, Varna’da, “Halk Davası”, Haskovo’ da, “Rodop Mücadelesi”, Kırcali’de, “Yeni Hayat”, Nova Zagora Maden ocağında, ”Alev”, adlı gazeteler ve birçok küçük şehirlerde Kırcali ili Ardino’da, “Ardino’nun Sesi”, Razgrat ili Zavet belediyesinde, ”Zora-Şafak”, adlı Bulgarca – Türkçe çok tirajlı ikişer sayfalık gazeteler yayınlandı. Bulgaristan’da, Türkçe basın tarihinde ilk defa Temmuz 1993 yılında eski gazeteci Ali Hasan Rıza ve Naim Ömer Bakoğlu tarafından Silistre’de de Türkçe olarak aylık hiciv ve mizah, “Gülmece”, dergisi yayın hayatına girdi.

      1985-1989 yılları arasında Türkçe yasak kapsamına alındı ve bütün Türkçe basın yayın durduruldu. 11 Kasım 1989 yılında yapılan Demokratik Devrimden sonra Türkçeye uygulanan yasak kaldırıldı. Sofya’da şu gazete ve dergiler yayın hayatına girdi: “Hak ve Özgürlük”, “Filiz”, “Müslümanların Sesi”, “Ümit” ve “Balon”. Son yıllarda Sofya’da, “Zaman Bulgaristan” , Kırcali ilinin Ardino ilçesinde, “Ardino’ nun Sesi”, adlı yeni, Türkçe – Bulgarca neşredilen gazeteler Bulgaristan Türklerinin hizmetine sunuldu.

      XX. yüzyıl Bulgaristan Türkleri Edebiyatı, yukarıda saydığımız gazete ve dergilerde yayınlanan edebi eserlerle varlığını sürdürdü. Başta şiir olmakla beraber daha sonraları öyküler, destanlar, romanlar ve sahne eserleri de yaratarak gelişmesine devam etti. Bununla beraber Bulgaristan Türk yazarları yaşadıkları ortamda siyasi, iktisadi ve sosyal hataları gözden kaçırmadılar. Her türlü hırsızlığı, yalanı, rüşveti, ikiyüzlülüğü, yaltaklığı, haylazlığı, yobazlığı, toplumdaki türlü aksaklıkları amansızca top ateşine tuttular yazdıkları hiciv ve mizah dolu eserlerle. Yaşadıkları toplumun daha iyi, daha dürüst ve nimetlerin daha adaletli paylaşılmasını istediler. Yazarlarımızın hiciv ve mizah dolu olan yapıtları, yöneticilerin, toplumun huzurunu bozanların ve vicdansızları rahatsız ettiği için bütün dönemlerde yazarlarımızı tehdit ve baskı altında tutmaya çalıştılar. Diğer edebiyatlarda da olduğu gibi Bulgaristan Türkleri Edebiyatının Hiciv ve Mizah dalının yazarları sansürle, baskılarla savaşarak yoluna devam etti. Yazarların bir kısım tutuklandı, gözaltına alındı, işten kovuldu, sürgünlere gönderildi, lâkin onlar yılmadı. Onlar susmadı. Hiciv ve Mizah içerikli eserler yazmak yürek ister ve yüksek vatandaşlık şuuru ister. Yüzyıl gibi uzun bir zaman diliminde Bulgaristan’da Türkçe çıkan Hiciv ve Mizah kitaplarının sayısı iki elimizin parmaklarının sayısını geçmediğini görüyoruz. Bu da baskının ve sansürün ne kadar büyük ve gaddar olduğunu anlatıyor bize. Sofya’da, Narodna Prosveta devlet yayın evinin neşrettiği hiciv ve mizah içerikli kitapları teker, teker sayalım: Mehmet Bekir, “Aya Namzet’’ (mizahi hikâyeler), 1962, “Yel Değirmeni” (mizahi hikâyeler), 1964, İsmail İbişoğlu, Ahmet Tımış ve Mehmet Bekir, “İğneli Şakalar”, (epigramlar, hikâyeler, fıkralar) 1965, Kazım Memiş, “Püsküllü Bela” (mizahi hikâyeler), 1966, Turhan Rasi, “İnsanlık Hali” (epigramlar,, fıkralar ve taşlamalar), 1968, 1989 demokrasi devriminden sonra neşredilen hiciv ve mizah yüklü esreler: Mustafa Keloğlan, “Karpuz Kabuğu”, (mizahi şiirler, fabuller), 1996, İsmet Osman, “Öbür Türlü”, (epigramlar, taşlamalar), 1997,Ali Durmuş, “Kadın Deyip Geçme”, mizahi şiirler, Kırcali, 2002, Ali Durmuş, “Yeşil Orman”, mizahi şiirler, Ardino, 2013.

      XX. yüzyıl Bulgaristan Türkleri Edebiyatının Hiciv ve Mizah dalının eserlerini üç dönemde inceleyebiliriz:

      Birinci dönem: 1878 – 1944

      İkinci dönem: 1944 – 1989

      Üçüncü dönem: 1989 – Günümüze kadar

      Bulgaristan Türkleri edebiyatının Hiciv ve Mizah dalında yazılan eserleri edebi türlere göre şöyle sıralayabiliriz:

      1. Hiciv ve Mizahlı Makaleler

      2. Mizahi Şiirler

      3. Fıkralar

      4. Taşlamalar

      5. Mizahi hikâyeler

      6. Feyletonlar

      7. Monologlar

      8. Fabuller (Basneler)

      9. Aforizmler (Vecizeler) 10. Epigramlar

BİRİNCİ DÖNEM: 1878-1944

      Hiciv ve Mizah eserlerini o dönemde yayınlanan gazetelerin dördüncü sayfalarında ki Hiciv ve Mizah yüklü makaleler, şiirler ve fıkralar temsil etmektedir. Ön de gelen şair ve yazarlar: Mehmet Behçet, Şerif Alaynak, Mahmut Necmettin, İsmail Muharrem, İsmail Hakkı, Arif Necip, Ömer Kaşif Nalbantoğlu, Hasan Sabri, Mustafa Oğuz, Halim Özdemir, Bekir Sıtkı, Osman Sungur, Ahmet Kemal, Mustafa Asım, Ahmet Gültekin, Yahya Hayati, Mehmet Fikri ve diğerleri

İKİNCİ DÖNEM: 1944-1989

      Hiciv ve Mizahın bütün edebi türlerini gazete ve dergilerin özel sayfalarında bulmak mümkündür. Örnek olarak: “Yeni Işık’ın”, “Topuz”, “Halk Gençliği” nin, “Sivri Sinek”, “Yeni Hayat’ın”, “Dön Gül, Dön Ağla”, “Dostluk’ un”, “Rende”, “Savaş’ın”, “Törpü”, “Tuna Gerçeği’”nin, “Sarıca СКАЧАТЬ