Kahramanların cep aynası. Baltasar Gracián
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kahramanların cep aynası - Baltasar Gracián страница 7

Название: Kahramanların cep aynası

Автор: Baltasar Gracián

Издательство: Maya Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-8068-70-2

isbn:

СКАЧАТЬ layık biriyimdir.”

      Bir saygınlık zaferi!

      Yüceliğin peşinde olanlar da aynısını yapsın. Çalışmalarının, zahmetlerinin şöhretle karşılık bulacağından da emin olsun.

      Eskiler Herkül uğruna öküz kurban etmekte haklılarmış. Övgüye değer işlerin, iyi eylemlerin tohumunun ekildiği bir yastık olduğunu, ün, takdir ve ölümsüzlük hasat edileceğini gizemli bir şekilde göstermişler.

      İlk Olmanın Muazzamlığı

      Çoğu insan işlerinde Zümrüdüanka gibi parlayabilirdi, o işi başkaları daha önce yapmasaydı. İlk olmak büyük avantajdır, saygınlıkla birlikte iki kat iyidir. İlk elden anlaşma yapın, üstünlüğü kazanın.

      Birinin izinden gidenler taklitçi olarak görülür. Ne kadar ter dökerlerse döksünler hiçbir zaman bu yükü sırtlarından atamazlar.

      İlkler doğuştan şöhreti kazanır. Takip edenler ise ikinci oğullar gibidir, kıt porsiyonlarla yetinmek zorunda kalırlar.

      Yeniliklere âşık eskiler, sanat yapanlara yalnızca saygı göstermekle kalmamış, onları kutsal saymışlardır. Saygıyı hürmete çevirmişlerdir. Bu çok bayağı bir hatadır ama ilk olmanın önemini gösterir.

      Önemli olan zamanlamada değil saygınlıkta ilk olmaktır.

      Çokluk kendi itibarını kendi sarsar, muhteşem bir şeyi çoğaltsa bile. Ama azlık ortalama bir yetkinliği bile daha değerli kılar.

      Muazzamlığa giden yeni bir yol bulmak ve şöhrete giden modern bir harita çizmek nadir yeteneklerdir. Eşsizliğe giden birçok yol vardır ama her yolda iyi ilerlenemez. En yeni yollar çetin olabilir ama genellikle bu yollar yüceliğe giden kestirmelerdir.

      Süleyman savaşla ilgili her şeyi babasına bırakıp akıllıca davranarak barışçıl olmayı tercih etti. İzlenen yolu değiştirerek kolaylıkla bir kahraman oldu.

      Augustus’un yüce gönüllülükle yaptığını, Tiberius siyaset sanatıyla başarmaya uğraştı.

      Muhteşem II. Felipe ise tüm dünyayı tahtından ihtiyatla yöneterek asırlarca herkesi şaşırttı. Felipe’nin yenilmez babası bir enerji örneğiyse, Felipe de bir ihtiyat paradigmasıydı.

      Kilisenin ışık saçan güneşi de bu şekilde şöhretinin doruğuna ulaştı. Bazıları şöhretini kutsallığına, bazıları yaşayarak öğrendiklerine borçlu. Bazıları şöhretini yarattığı yüceliğe, bazılarıysa bulundukları konuma yeni bir ışık getirmelerine borçlu.

      Bu tür yenilikler iyi yönlendirilmiş kişilerin büyük insanlar geçidinde kendilerine yer edinmelerine yardımcı olur.

      Maharetli insanlar kendi sanatlarını elden bırakmadan herkesin gittiği yoldan ayrılır ve zamanla eskimiş mesleklerde bile saygınlığa doğru yeni adımlar atar. Horatius, epik şiiri Virgil’e bırakmış, Martialis de lirik şiiri Horatius’a bırakmıştır. Terentius komediyi, Persius hicvi seçmiş, ikisi de kendi alanlarında ilk olmayı umut etmiştir. Cesur hevesler asla basit taklitlere yenik düşmezler.

      Yürekli bir ressam10, Rafael ve Titian gibilerinin önüne geçmenin imkânsız olduğunu görmüş. Rafael ve Titian gibilerin ünü, onlar öldükten sonra daha da canlanarak büyümüş. Bu ressam da tüm yenilikçiliğini kullanmış. Diğer ressamları yalnızca taklit etmekle yetineceği, ince ve titiz resimler yapmaktansa cesur ve kaba bir stil geliştirmiş. Onu eleştirenlere de açık yüreklilikle kaba çizimlere öncelik verdiğini, inceliğin ikinci planda olduğunu söylemiş.

      Bu örnek diğer tüm mesleklerde de yaygınlaşsın, seçkin insanlar bu stratejiyi anlasın. Hem saygın hem de yeni olan şeyler bizim için yüceliğe giden sıra dışı bir yol açar.

      Kahramanca Bir Uğraş

      İki şehir iki kahraman yarattı: Thebai’den Herkül, Roma’dan Cato. Tüm dünya Herkül’ü alkışlarken Cato Roma’nın baş belasıydı. Birine tüm dünya hayranken diğeri kendi şehrinden dışlandı.

      Şüphesiz Cato, Herkül’den üstündü, ihtiyat açısından üstündü. Herkül de Cato’yu şöhret konusunda alaşağı etti.

      Cato’nun işi daha zordu çünkü o halkın canavarlarını ehlileştirmeye uğraşırken Herkül doğanın canavarlarıyla baş etmeye çalıştı. Sonunda Thebai’li daha çok tanındı.

      Aralarındaki fark Herkül’ün takdire şayan, Cato’nunsa tatsız işler yapmasıydı. Herkül’ün şanı dünyanın diğer ucuna kadar uzandı; dünya daha büyük olsa daha da öteye giderdi. Cato’ya gelince, çalışmalarının çirkinliği onu Roma’nın duvarları arasına hapsetti.

      Tüm bunlara rağmen makul insanlar da dahil çoğu kişi, daha çok emek isteyen daha zor işleri, daha çok övgü görecek işlere tercih eder. Çoğu insan az kişinin hayranlığını kaba bir kalabalığın alkışından daha çok arzular. Bu insanlara göre alkış alan işler “cahillerin mucizesidir”.

      Daha önemli bir konunun zorlu, emek isteyen yanını algılayabilenler hem daha az, hem de daha saygın kişilerdir. Azınlıkta olmaları da ne kadar değerli olduklarını gösterir. Kolay şeyleri herkes kolaylıkla algılar, alkış sıradan ve ucuzdur.

      Zeki birkaç kişinin yoğunluğu koca bir ulusun çoğunluğuna tercih edilir.

      Yine de kitlelerin ilgisini kazanmak için takdire şayan bir uğraş ve ihtiyat bulmak yetenek işidir. Sonuçta saygınlık bir kamu işidir ve şöhret evrensel halkın oylamasına bağlıdır. Daha çok insanın dahil olduğu konular daha çok değer görür. Bazı işlerde mükemmelliğe yalnızca hafifçe değinilir ve bu mükemmellik o kadar aşikârdır ki hemen alkışlanır. Emek isteyen konular soyut düşünce gibidir; şöhret, yoruma ve görüşe bağlıdır.

      Hangi uğraşlar takdire şayandır? Herkesin gözü önünde, herkesi tatmin eden ama kişinin itibarına zarar vermeyen uğraşlar. Onursuz olan işlerin yanı sıra gösteriş dolu işleri de bunların dışında tutmak isterim. Bir aktör yaşarken alkış bakımından zengindir, ama öldüğünde itibar bakımından fakir olur. Yaşam sahnesinde asil bir işte yüksek mevkide olmak, işte bu kesinlikle alkışa değer bir şeydir.

      Prensler arasında yalnızca savaşçı olanlar şöhret sahibi oldu, yalnızca bu kişiler büyük insan olarak isim yapmayı gerçekten hak etti. Dünyayı alkışla, asırları şöhretle, kitapları da işleriyle doldurdular çünkü savaş barıştan daha çok alkış getirir.

      Hâkimler arasında en sert ve adil olanı ölümsüzlükle diğerlerinden ayrıldı çünkü zulmetmeden sağlanan adalet insanları gafil merhametten daha çok memnun eder.

      Nükte konularında da alkışa yer vardır. İyi bir konuşmanın tatlılığı ruhu tazeler ve kulaklarımızın pasını siler. Metafizik bir kavramın kuruluğu ise işkence eder, baş ağrıtır.

      En Büyük Hünerinizi Bilin

      İnsanların en büyük kişisel hünerleriyle, en kral yetenekleriyle СКАЧАТЬ



<p>10</p>

Muhtemelen Diego Velázquez (1599-1660).