Название: KUYRUKLU YILDIZ ALTINDA İZDİVAÇ
Автор: H.RAHMİ GÜRPINAR
Издательство: Автор
isbn: 978-625-8035-43-8
isbn:
A – A… yuvarlaktır elmasım, yuvarlak. Erenköyü’ne kadar ne gidiyorsun? Ne gerek var. Aksaray’dan tramvaya bininiz, Bayezid’e kadar o koca yokuşları çıktıktan sonra bir düzlük gelir. Çarşıkapısı’nı geçiniz, Türbe’den aşağıya bir iniş başlar. A, işte yusyuvarlak.
L – Hiçbiriniz gereği gibi anlayamamışsınız.
C – Biz anlayamamışsak anlat bakalım, yuvarlağın üstünden niçin yere düşmüyoruz?
L – A, ondan kolay ne var?
C – Eh, hadi söyle.
L – Karpuzun, kavunun üstünde karınca gezdiğini hiç görmediniz mi?
He – A, öyle ya, öyle ya doğru! Duvarda, tavanda tahtakuruları düşmeden nasıl geziyorlar?
Se – Bizim köşkte asıl yenidünyanın üzerinde böceklerin her türlüsü geziniyor. Niçin aşağıya düşmüyorlar?
C – A, bu nasıl söz? Tahtakurusu, karınca başka; insan başka… Tahtakurusu gezinir, ama biz tavanda yürüyebilir miyiz? İlâhi hanım!
F – Tahtakurusu mu? O kör olasıcayı söylemeyiniz. Bizim Vefa’daki evde o kadar çoktu ki, çamaşır ipinin üstünde cambaz gibi gezinirlerdi.
Ş – Ya pire? Pire?
F – A, o daha marifetlidir. Sabahleyin yorganın üstünden tutmaya uğraşırken insanın parmaklarının arasından kurtulursa ta alnına kadar hoplar… Pek atiktir.
S – Ya öteki?
F – Hangisi?
S – (F Hanım’ın kulağına eğilerek): Bit…
F – Aman, o musibeti söyleme. O miskin mundarı aklıma getirme.
S – Nasıl miskin? Topalı, yedi mahalleyi dolaşırmış.
B – Frengistan’da pireyi arabaya koşarlarmış, dayım söyledi.
F – İşit de inanma. Hiç o mini mini hayvan araba çekebilir mi?
D – Arabaya deyip de koskocaman landoya40 koşmazlarmış ya? Onun da kendine göre küçücük arabası varmış. Ona buna parayla seyrettirirlermiş.
F – Maymunların da çalgı çaldıklarını işittimdi, ama bunu duymadımdı.
G – Ya bir ayı, şehirde güzel bir kıza âşık olmuş. Gazetede onu okumadınız mı?
F – Hay sen sakla Rabbim! Ayıdan pek korkarım.
G – Ayının Çingene’yle homur homur güreştiğini seyretmedin mi hiç?
D – Ayı için şebeğin amcasıymış derler.
F – Aman nesi olursa olsun, hoşlanmam!
D – A, ben şebeği pek severim. Ne kadar maskaradır. Hele o al cepkenini, püsküllü takkesini giyip de aynaya baktığı vakit gülmekten kırar geçirir.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.
1
Romana ve Romancıya Dair Notlar, Edebiyat Üzerine Makaleler, Milli Eğitim Bakanlığı, 1969, s.57.
2
Arapça “Toplanmak” demektir. Burada, kıyamet günü dirilip bir araya gelmek anlamındadır.
3
Kazasker: Osmanlı döneminde, kadıların başında bulunan, askerlerle ilgili şeriat sorunlarını çözüme bağlamakla yükümlü, belli bir aşamaya değin olan kadıları ve müderrisleri atamaya yetkili, ilmiye sınıfının yüksek aşamasında bulunan ve padişah divanının üyesi olan devlet görevlisi
4
“İşini Allah’a bırakana, Allah’a güvenene bir şey olmaz” anlamında bir deyim
5
(Ar.) Bütün falcılar yalancıdır.
6
Osmanlıda, kadınların saçlarına yaptıkları topuz
7
Kuran-ı Kerim kastediliyor.
8
Âşık yolunu şaşırdı, endişe: Örgü modelleri
9
Karaman koyunu
10
Ervah (Ar.): Ruhlar. Ervahi: Ruhlar âleminden olanlar, oraya ait olanlar
11
Ağıt
12
Allah’ım sabır ver
13
“Mümkün değil, tövbe tövbe” anlamında
14
Sibirya yağı
15
1283 üç gramlık bir ağırlık ölçüsü birimi
40
Landau (Fr.): Dört tekerlekli, içinde dingillere paralel olarak düzenlenmiş karşılıklı iki oturma sırası bulunan, üstü açılıp kapanabilen çift körüklü binek arabası