Ertuğrul Bey’den Sultan Vahdettin’e Tarihin En Kudretli Hanedanı Üç Kıtanın Efendileri Osmanlılar. Hasan Yılmaz
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Ertuğrul Bey’den Sultan Vahdettin’e Tarihin En Kudretli Hanedanı Üç Kıtanın Efendileri Osmanlılar - Hasan Yılmaz страница 19

СКАЧАТЬ tesis etmesi, Bizans Devleti’nin telaşlandırdı. Bizans imparatoru, papa ve Venedik ile birlikte Osmanlılar’a karşı haçlı seferi çağrısında bulunmak için diplomatik faaliyete başladı. I. Mehmet’in Aydınoğulları Beyliği’ni egemenliği altına aldığı 1414 yılında, Nakşa Adası’nın Venedikli dükü, bağlılıklarını yenileyen Ege’deki diğer Latin emirlere katılmamıştı. Bunun üzerine I. Mehmet, Çalı Bey komutasında 112 gemilik Gelibolu donanmasını 1415 yılında Kiklat Adalarına yolladı. Venedik bu saldırıya saldırı ile karşılık vermeye karar verdi. Pietro Loredano kumandasındaki Venedik donanması beklenmedik bir saldırı yaparak, 28 Mayıs 1416’da Gelibolu’daki Osmanlı donanmasını tahrip etti.

      Mustafa Yeni Cephe Açtı

      1402 yılında Timur’un eline esir düşen I. Mehmet’in kardeşi Mustafa, Ocak 1415’te Timurlu Şahruh tarafından serbest bırakıldı. Şehzade Mustafa, önce Trabzon’a ulaştı. Orada, abilerine karşı iktidar mücadelesinde desteklerini istemek için elçilerini Venedikliler ve Bizans imparatoruna gönderdi. Mustafa, aynı dönemde önce Konya’ya, oradan Kastamonu’ya, daha sonra da deniz yoluyla Eflak’a geçti. I. Mehmet tarafından Niğbolu beyliğiyle uzaklaştırılan Cüneyt Bey de Mustafa’yı destekledi.

      Mustafa’nın iktidardan pay istemesi, Anadolu ve Rumeli’deki dengeleri altüst etti. Mustafa, askerî olarak Mircea tarafından desteklenmesine rağmen, uç beylerini yanına çekmeyi başaramadı. Bunun üzerine, İstanbul’a dönmeye mecbur kaldı. Bizans imparatoru da 1416 yılında onu, Cüneyt ile birlikte Makedonya’ya gönderdi.

      Mustafa, Niğbolu Kalesi’nin eski beyi Cüneyt ile birlikte Makedonya’da Serez’i ele geçirdi ve elde ettiği başarıyla Osmanlı uç beylerinin desteğini kazanmayı ümit etti. Ancak bunda başarısız oldular. I. Mehmet de onları yine Selanik’e ilticaya zorladı. Bu arada, Bizans’ın kardeşini kendisine karşı desteklemesini düşmanca tutum kabul ederek Bizans’a savaş ilan etti. Sonunda imparator, I. Mehmet yaşadığı sürece Mustafa ve Cüneyt’i hapiste tutma konusunda anlaştı. Karşılığında da Osmanlı Devleti’ni yıllık 10 bin duka altın haraca bağladı.

      Şeyh Bedrettin Ayaklanması da Aynı Dönemde Oldu

      I. Mehmet’in devletin birliğini tesis etmeye çalıştığı dönemde, toplumsal birliği tehdit eden büyük ayaklanma Bulgaristan’ın Deliorman bölgesinde çıktı. Önemli bir din bilgini olan Şeyh Bedrettin tarafından 1416 yılının yaz aylarında başlatılan ayaklanmadan yararlanan Eflak Voyvodası Mircea, Deliorman’ı işgal ettikten sonra Silistre’ye saldırdı. I. Mehmet, Şeyh Bedrettin’i Zağra’da yakaladı ve Serez’de idam ettirdi.

      Şeyh Bedrettin’in Rumeli’de ayaklandığı aylarda, Anadolu beyleri de ayaklanma girişiminde bulundu. Bunun üzerine I. Mehmet önce Şeyh Bedrettin’in Eflak’e geçmesine yardımcı olan İsfendiyar Bey’e karşı 1417 yılının başında bir sefer düzenledi. İsfendiyar Bey aynı yıl I. Mehmet’e bağlılığını bildirerek savaştan kurtuldu.

      Macar Kralı Balkanlar’ı İşgal Etmek İstiyordu

      Macar Kralı Sigismund, Eflak Voyvodası Mircea’nın da desteğini alarak, Osmanlı Devleti’ndeki yönetim boşluğundan ve istikrarsızlıktan yararlanmak istiyordu. I. Mehmet, Timurlu Şahruh’un da desteğini alan Sigismund’un planını boşa çıkarmak için 1419 yılında Eflak’e bir sefer düzenledi. Sigismund’un planlarını, Timurlu Şahruh da destekliyordu. I. Mehmet’in Anadolu’daki vasalları Karamanlı ve Candaroğulları beyleri de bu sefere oğullarının komutasında destek birlikleri gönderdiler. Seferden önce, üs olarak kullanmak üzere Rusçuk Kalesi’ni inşa ettiren I. Mehmet, ardından “Macaristan vilayetine varıp Severin Kalesi’ni” aldı. Bu sefer sırasında Eflak Voyvodası Mircea teslim oldu ve üç oğlunu sultana rehin olarak gönderip haraç ödemeyi kabul etti.

      Timurlular Yine Büyük Tehdide Dönüştü

      Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Rumeli’de yeniden toparlandığı dönemde, Azerbaycan ve İran’ın batı bölgesinde Karakoyunlu Devleti’nin doğuşuna tanık olundu. Timur’un Anadolu’yu terk ettikten sonra Osmanlı Devleti’nin birliğini yeniden tesis etmesini kendisi için tehdit olarak yorumlayan Timurlular Devleti’nin hükümdarı Şahruh, doğudaki hâkimiyetini tesis ettikten sonra yeniden batıya yöneldi. 1402 yılında esir alınan I. Mehmet’in kardeşi şehzade Mustafa’yı serbest bırakmalarının nedeni de Osmanlı içinde iktidar kavgası başlatmaktı. I. Mehmet’in kardeşlerini iktidar denkleminden düşürmesinden en fazla rahatsız olan da Şahruh oldu. I. Mehmet de Şahruh’a yazdığı mektupta, Osmanlı Devleti’nin bölünmesinin İslam düşmanlarına yarayacağını bildirdi. Zira Şahruh’un 1419 yılında batıya dönük büyük bir sefer hazırlığı vardı. Osmanlı Devleti’ni tedirgin eden bu hazırlık nedeniyle, Osmanlı Devleti ile Karakoyunlu Devleti arasında elçi trafiği yoğunlaştı. Bu süreçte, Timurlular Hükümdarı Şahruh, Azerbaycan’ı işgal ettikten sonra, I. Mehmet’e Aralık 1420’de elçi göndererek Karakoyunlu Hükümdarı Kara Yusuf’un oğlu İskender’in Osmanlı topraklarına sığınmasına izin vermemesini istedi. Babası Yıldırım Bayezid ile Timur arasındaki yazışmalardan ders çıkartan I. Mehmet, Şahruh’un bu uyarısına diplomatik bir tevazu ile teslimiyet gösterdi. Zira Karakoyunlu Hükümdarı İskender, Akkoyunlu Hükümdarı Kara Osman’ı 1421 yılının Nisan ayında yenmesi üzerine Şahruh Doğu Anadolu’ya girmiş ve İskender’e karşı aynı yılın Temmuz ayında ezici bir zafer kazanmıştı. I. Mehmet de Timurlular’ın tehdidine karşı Memlûkler’in ittifakını tesis etmeye çalıştı.

      Son Yıllarında Oğlu Murat’ı Tahta Hazırladı

      I. Mehmet, Timurlular tehdidinin arttığı yıl rahatsızlandı. Bu nedenle bütün dikkatini oğlu Murat’ı yerine hazırlamaya verdi. Bu süreçte hükümdarlık için en büyük tehdit, kardeşi Mustafa idi. Mustafa, saatli bomba gibiydi. Bizans İmparatorluğu onu her an serbest bırakabilir ve iç ayaklanma başlayabilirdi. Bu nedenle Şehzade Murat’ı destekleyenler, Mustafa’nın öldüğünü ve taht iddiasında bulunan kişinin “Düzmece” olduğu haberini yaydılar.

      Bu arada I. Mehmet, Şehzade Murat’ı tahta çıkartırken sorun yaşamamak için uç beyleriyle de anlaşma yaptı. Buna göre oğlu Murat’ı kendisinin halefi olarak Edirne’ye gönderdi. Oğlu Mustafa’nın da Anadolu’da kalacağını duyurdu. Buna karşılık iki küçük oğlu sekiz yaşındaki Yusuf ve yedi yaşındaki Mahmut’u da Bizans İmparatoru II. Manuel’in yanına rehine olarak göndermeyi kabul etti. Karşılığında imparatordan Mustafa’yı serbest bırakmamasını istedi. Osmanlı Devleti, Bizans’ın iki şehzadeyi koruması karşılığında yıllık haraç alacaktı.

      Murat, Mustafa, Kasım, Ahmet, Yusuf, Mahmut olmak üzere altı oğlan ve yedi kız babası olan I. Mehmet, oğlu Murat’ın tahta çıkışı için şartları hazırladıktan sonra 25 Haziran 1421’de Edirne’de vefat etti. Babasının vefat ettiğini haber alan Murat, Bursa’da tahta çıktıktan sonra, kardeşlerini imparatora göndermeyi reddetti.

      II. MURAT (1421-1444 / 1446-1451)

      Haziran 1404’te Amasya’da doğan II. Murat’ın çocukluğu Amasya ve Bursa’da geçti. Babası gibi, o da 12 yaşına girince Amasya, Tokat, Sivas, Çorum ve Osmancık bölgelerini içine alan Amasya merkezli Rum vilayetine vali olarak gönderildi.

      1402’deki Ankara Savaşı’ndan sonra Osmanlı СКАЧАТЬ