Rus Şiiri Antolojisi. Ahmet Emin Atasoy
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Rus Şiiri Antolojisi - Ahmet Emin Atasoy страница 22

Название: Rus Şiiri Antolojisi

Автор: Ahmet Emin Atasoy

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6981-95-9

isbn:

СКАЧАТЬ hudut;

      Tek sensin gölgeleyen pırıl pırıl bu günü,

      Hüzünle buruşturan mutluluğun yüzünü.

      Yakına dek garezden kararmıştı her yanın

      Şimşekler tarafından yakılıyordu karnın,

      Yakına dek gürleyip ne tehditler savurdun

      Ve rahmetle toprağı bol bol sulayıp durdun.

      Ama yeter bu kadar! Artık gizlen bir yere!

      Engin sükût içinde, step tertemiz, bak hele,

      Ve rüzgâr süzülerek tazeliğin izinden,

      Kovuyor seni mavi gökyüzü denizinden.

1835***

      Kent dışında dalgın dalgın dolaştığım zamanlar

      Eski mezarlıklara da bazen gitmişliğim var –

      Demir parmaklıklar, haçlar, mezar manzaraları,

      İşte burda çürür nice başkentlinin canları,

      Onlar ki gelmiş gibi dilenci ayinine

      Çamur içinde iyice sokulmuşlar birbirine,

      Ama tüccar, ama memur, hepsi son uykudalar,

      Onlar için mozoledir bu çok farklı mezarlar

      Taşlarında yaşamların şiirleşmiş izleri

      Hizmet, unvan övgüleri, minnet, şükran sözleri;

      Kart bir geyik ardından eşin döktüğü yaşlar

      Hırsızlar tüm boşta kalan vazoları çalmışlar,

      Mezarların çoğu çökmüş – açık ağızlar gibi,

      Ertesi gün yeni aday beklemekteler belki

      Такие смутные мне мысли все наводит,

      Что злое на меня уныние находит.

      Хоть плюнуть да бежать…

                      Но как же любо мне

      Осеннею порой, в вечерней тишине,

      В деревне посещать кладбище родовое,

      Где дремлют мертвые в торжественном покое.

      Там неукрашенным могилам есть простор;

      К ним ночью темною не лезет бледный вор;

      Близ камней вековых, покрытых желтым мохом,

      Проходит селянин с молитвой и со вздохом;

      На место праздных урн и мелких пирамид,

      Безносых гениев, растрепанных харит

      Стоит широко дуб над важными гробами,

      Колеблясь и шумя…

1836
* * *Exegi monumentum

      Я памятник себе воздвиг нерукотворный,

      К нему не зарастет народная тропа,

      Вознесся выше он главою непокорной

             Александрийского столпа.

      Нет, весь я не умру – душа в заветной лире

      Мой прах переживет и тленья убежит —

      И славен буду я, доколь в подлунном мире

             Жив будет хоть один пиит.

      Слух обо мне пройдет по всей Руси великой,

      И назовет меня всяк сущий в ней язык,

      И гордый внук славян, и финн, и ныне дикой

             Тунгус, и друг степей калмык.

      İşte böyle fikirlere dalıyorum burada

      Boğuluyor gibiyimdir hüzünlü duygularda.

      Ah, çek git! derim kendime…

      Oysa ne çok mutluyum ben,

      Bu güz vakti günbatımı sessizce yaklaşırken,

      Köyün müşfik kollarında dinlenirken şu anda

      Ölülerin yatıştığı bu harika mekânda;

      Bir mavilik titrer her bir yoksul mezar üzerinde

      Hırsız gezip zarar vermez en karanlık gecede de;

      Yüzyıllarca yosunlanmış yorgun taşlar arasında

      Dua eden saf bir köylü görünür ara sıra;

      Mezarların başlarında ne vazo, ne kaide,

      Ne portre görünür, ne tirşe, onların üzerinde

      Salt ulu bir meşe vardır mezarlar denli vakur,

      Sallanıp hışırdar durur…

1836
* * * Exegi monumentum 2

      El yapımı olmayan bir anıt dikeceğim kendime

      Otlar örtmeyecek ona götüren ulusal yolu

      Asi başı, Aleksandır Sütunu’nun üzerinde,

      Dikileduracaktır mert ve onurlu.

      Ben asla ölmeyeceğim, çünkü kalbimdeki bu lir

      Yenilmeyecek toprakta gizlenen sınırsız güce.

      Ve şöhretim yeryüzünde hükmünü sürdürecektir

                           En son şair yaşadığı sürece.

      Ünüm yüce Rus yurdunda yayılacak kesilmeden

      Halklar beni farklı farklı dillerinde anacaklar –

      Gururlu Slav torunları, yabanıl Tunguz ve Fin’den

                           Bozkır’ın sahibi Kalmuk’a kadar.

      И долго буду тем любезен я народу,

      Что чувства добрые я лирой пробуждал,

      Что в мой жестокий век восславил СКАЧАТЬ



<p>2</p>

Bir anıt diktim ben (Horatius).