Kazak Folklorunun Tarihi. Avelbek Koniratbayev
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kazak Folklorunun Tarihi - Avelbek Koniratbayev страница 8

Название: Kazak Folklorunun Tarihi

Автор: Avelbek Koniratbayev

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6981-48-5

isbn:

СКАЧАТЬ align="center">

      RUS EDEBİYATINDA DOĞU FOLKLORUNUN İZLERİ

      XIX. yüzyılda Rus halkbilimciliğinde Doğu kültürünü araştıran Doğu bilimi (oryantalizm) akımı hızlı bir şekilde yayılma göstermiştir. Bu akım Orta Asya, Kazakistan, Altay, Sibirya bölgelerinde yaşayan göçebe Kazak, Kumuk, Kırgız, Özbek, Karakalpak, Azeri, Tatar, Başkurt, Türkmen, Uygur, Kalmak boylarının tarihi ile dilini, etnografyasını, arkeolojisini, folklorunu ve müzik sanatını araştırma konusunda çok büyük katkı sağlamıştır. Doğu bilimciler tarih (Levşin, Kraft), folklor (Radloff, Berezin, Potanin, Katanov, İvanov, Kastanye, Divayev), dil (Sablukov, İlminski, Meloranski) ve arkeoloji uzmanları eski Türk boylarının zengin folklor ürünleri üzerine çok yönlü araştırma yapmışlardır. Araştırmacılar bir asır boyunca çeşitli coğrafya ve etnografya kursları açarak bir sürü folklor eserlerini derleyip bastırmışlardır. “Transoksanya Tarihi” eserinin yazarı G. Vambery, Çin kültürü araştırmacısı N. Biçurin, Tibet bölgesine seyahate çıkan N. M. Prejevalski ve coğrafyacı Semenov, bu akımın önde gelen isimleriydi. Rus bilim adamlarının Doğu kültürü ve sanatını araştırma konusunda yaptığı hizmetler, adı geçen halkların arasında var olan tarihî kültürel ilişkilerin ilk kanıtı olmuştur.

      Rus Doğu bilimcilerin çok sayıdaki bilimsel çalışmaları günümüz Kazak halkbilimciliğinde yeterince araştırılmamıştır. Bazı Doğu bilimcilerin çalışmalarında misyonerlik (örneğin, İlminski) belirtilere da rastlanmaktadır. Fakat genel olarak Doğu bilimcilerin tuttuğu yön ve Doğu halklarının folklor eserlerini toplayıp araştırmalar çalışmalarını yürütmeleri çok önemliydi. Biz onlar için bir ulusun kültürünü araştıran Doğu bilimci araştırmacıları diyoruz.

      Kazak folklorunda Rusçaya çevirilen ilk eser “Kozı Körpeş – Bayan Sulu” aşk destanıdır. Bu destanın Başkurtça nüshasını T. Belyayev 1812 yılında Kazan’da “Kuz- Kurpeç” adıyla Rusça yayımladı. 1812 yılı, Kazak folkloru eserlerinin toplanışının başlangıcıydı. Bu yıldan başlayarak bir tek “Kozı Körpeş” destanı çevresinde çok sayıda araştırma çalışmaları gerçekleştirildi.21 Doğu bilimcilerin ortaya koyduğu folklor bizim için geçtiğimiz yüzyılın otuzuncu yıllarına kadar kendi meyvesini vermiştir. En büyük meyvesi de 1922 yılında Taşkent’te yayımlanan kahramanlık destanlarıdır. T. Belyayev’in başlattığı çalışmayı Sablukov (1880), Puşkin (1833), Radloff, Berezin, Kastanye, Potanin, Divayev gibi folklor araştırmacıları devam ettirmiştir. Bu bilimsel araştırmada ulaşılan en büyük kazanç ve başarı ise Rus âlim İ. A. Çekaninski’nin “Kozı Körpeş” (1927) üzerine yapmış olduğu karşılaştırmalı çalışmaydı.

      Çok sayıda Kazak halkının müzik örneklerini derleyen A.V. Zatayeviç değerli ismi gibi Kazak folklorunu araştırmada çok emekleri geçen bilim adamlarından Radloff, Potanin ve Divayev’in çalışmaları da takdire şayandır.

      W. Radloff (1837-1918)

      Alman kökenli halkbilimcidir. Genç yaşında iyi bir eğitim alıp 1858 yılında filoloji bilimlerinin uzmanı unvanına layık görülmüştür. 1870 yılına kadar Barnawıl’daki Dağ Madencilik Okulu’nda Almanca ve Latince öğretmenliği yapmıştır. Altay Bölgesinde geçirdiği on yılda Uygur, Tatar, Kazak, Kırgız ve Altay dillerini öğrenmiştir. 1862 yılında İli Nehri ve Issık Göl’ü gezen Radloff, Ayaköz’de “Kozı Körpeş – Bayan Sulu” destanını yazıya geçirmiştir. Aynı konulu destana Abakan Tatarları arasında da rastlamıştır. Uzun yıllar yaptığı araştırmalar sonucunda Radloff, sadece Orta Asya halklarının folklor ürünlerini toplamakla kalmamış, aynı zamanda kayda değer bilimsel eserler de ortaya koymuştur (Radloff’dan akt. Konıratabayev, 1991). Uygur, Altay bölgelerini gezerek “Kozı Körpeş” destanının Uygurca nüshasını bulması da bilim dünyasındaki önemli bir yenilik olmuştur. Araştırma çalışmalarının sonucu olarak W. Radloff, 1860 yılından itibaren “Türk Boylarında Halk Edebiyatı Sorunları” adlı 10 ciltlik eserini yayımlamaya başlamıştır. Bu eserin her bir cildi farklı boyların folklor çalışmaları için ayrılmıştır. Örneğin, 3. ciltte Kazak folkloru örnekleri yer alırken (1870), 4. ciltte Abakan Tatarları, 5. ciltte Kırgız, 6. ciltte Uygur, en son 10. ciltte Osmanlı Türklerinin folklor örneklerine yer verilmiştir. Radloff, bu çalışmasını Almanca olarak da yayımlamıştır.

      1871 yılından başlayarak Radloff, Kazan şehrinde Kazak, Başkurt, Tatar halkları arasında Rus okulunun düzenleyici denetleyicisi olarak görev yapmıştır. Ufa’da öğretmenler okulunu açmış ve ağırlıklı olarak Kazak, Tatar, Başkurt gençlere eğitim vermiştir. Bu dönemde Katarinski gibi I. Altınsarin’in güvenilir arkadaşlarından birisi olmuştur.

      1884 yılında folklor için yaptığı büyük hizmet ve çalışmalarından dolayı Radloff ordinaryus profesör ünvanını kazanmış ve Petersburg Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi’nin müdürü olarak görev yapmıştır. 1896’da P. M. Meliyoranski ile birlikte Orhun Yazıtlarını okuyarak anlamı çözmeye çalışmıştır. Araştırmacının “Sravnitelnaya Grammatika Severnih Tyurkskih Plemen” (1882), “Razbor Drevnetyurkskoy Nadpisi na Kamne, Naydennoy v Uroçişe Ayrtam-oy v Kenkolskoy Volosti Aulie-Atinskogo Uezde” (1898), “Nareçiye Tyurkskih Plemen” (1870) adlı çalışmaları da çok önemlidir. Onun Doğu dilleri ve folkloru üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı Şternberg 1909 yılında Radloff’u “Günümüzün Baş Türkoloğu, Türk ve Orta Asya halklarının dillerini araştırma biliminin Kolumbu’dur” şeklinde değerlendirmiştir. A. N. Kononov da bu düşüncelere katılmıştır (Türkologiçeskiy Sbornik…1970).

      Kazak, Kırgız, Özbek, Uygur Türkleri Radloff’a, kendilerinin folklor eserlerini toplayıp derleyen ve araştıran bilim adamı olarak çok değer vermişlerdir. O, Kazak halkı için de yakın ve saygın bir şahsiyettir. Çünkü onun folklore ile ilgili söylediği bilimsel yargılar çoğunlukla Kazak folkloruna dayalıdır.

      W. Radloff, Kazak folkloruyla tanıştığında eserlerde geçen millî ruh ve dinî ideolojinin etkisini yer yer görmüştür. O, Çokan’ın Kazak, Kırgız destanları ve şamanist inançlar hakkındaki görüşlerine de büyük önem vermiştir. Bu nedenle “Obraztsy Narodnoy Literatury Tyurkskih Plemen” adlı çok ciltli eserinin 3. cildi için yazdığı önsözde materyalleri “Halk Sözlü Edebiyatı” ve “Kitabî (yazılı) Edebiyat” diye ikiye ayırmıştır. Devamında ise destan, masal, efsane, aytıs (atışma), atasözleri, ağıt, düğün ve baksılık (kam) şiirlerinin İslam “uygarlığından” önce ortaya çıktığını ve dillerinin katıksız halk diliyle yaratıldığını belirtmiştir. Çokan’ın izinden yürüyen Radloff’da doğaçlamaya dayalı olan halk şiirlerine büyük değer verirken İslam dinini benimseyenleri de bilginler (gramoteyler) diye yermiştir.

      W. Radloff, folklorun ulusallığı ile gerçekliğini tamamen desteklemiştir. Bu araştırmacının “Kozı Körpeş–Bayan Sulu” destanını oldukça derin bir şekilde ele aldığını fark etmek mümkündür. Gelenek görenek karşıtlıkları, kadının bağımsızlığı konulu şiir gücü, halkın gözyaşı ile söylenen bu destan Radloff’un romantik düşüncesine benzemektedir. O Kazak halkının destanında görülen yaşam koşullarını da iyi bilmektedir. Benfey, Veselovskiy, Miller gibi araştırmacılar bunu söylememiştir.

      W. Radloff’un destanların belli bir tarihî olaylardan esinlenerek ortaya çıktıkları hususundaki fikir ve görüşleri de çok önemlidir. “Manas Destanı” СКАЧАТЬ



<p>21</p>

Bkz: Abramov N. Kamennaya Peramida, Nadmogilnıy Pamyatnik “Kozı-Körpeş i Bayan-Sulu” v kirgizskoy stepi. Vestnik vost. Otd. İmper. Arhelog. Obş., 1858, ç. I, vıp. 2, s. 56-60; Krakoye izvle-çeniye iz legendı Bayan-Sulu. Akmolinckiye obl. Vedomosti. 1984, No: 1-3; Katanov N. Kozu Korpeş. Kazan, 1877; Pantusov N. Pamyatnik Kozu-Körpeş i Bayan Sulu. PZSÇKLA, 1898 (II. XII); Varanov E. Kirgizskoye Narodnoye Predata”, 1899, no: 9-10.