Halis Öğretmen. Muhittin Gümüş
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Halis Öğretmen - Muhittin Gümüş страница 7

Название: Halis Öğretmen

Автор: Muhittin Gümüş

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6853-08-9

isbn:

СКАЧАТЬ geniş metal levhaların üzerine yazarak problemi çözmeye çalışırken Betriebsführer’in çalışma ekibiyle kalabalık bir ustabaşı ekibi şaşkınlık içinde seyrediyordu. O sırada Betriebsführer yani İşletme müdürü de geldi “-Ne yapıyorsunuz?” dedi ve lambayı üzerlerine çevirdiğinde Debus, bağıra bağıra anlatmaya devam ediyordu konuyu ve Halis’i işaret ederek “Bu adam bana soru sordu ve ben de cevaplamaya çalışıyorum. Galiba bu defa cevabı zor verdim.” dedi Steiger Debus Hoffmann, Halis’le diyaloğunu devam ettirirken bazı şüpheleri de zihninin bir kenarında taşıyordu. “Zavallı bir kömür madeni işçisi benim gibi üniversite mezunu mühendisi sıkıntıya düşürecek kadar sorular soruyor ve benim bile bilmediğim Fizik, Cebir ve Matematik alanıyla ilgili bilgilere sahip bir adam bu Halis. Bu adamda bir farklılık var, diğer işçiler ‘Günaydın!’ demeyi beceremiyor, bu şimdiden Almancayı halletti. Ders verecek kadar geliştirdi. En iyisi yarın bunu sıkıştırayım da sıradan bir işçi olmadığını, aslında özel gönderilmiş birisi olduğunu ima edeceğim. Bakalım ne diyecek?” diye içinden geçiriyordu.

***

      – Halis Gümüş, gel de biraz konuşalım!

      – Peki efendim.

      – Sen kimsin? Çocukluğundan bugüne kadarki hayatını anlatır mısın?

      – Anlatırım sayın Hoffmann… Ama neden bunu öğrenmek istediğinizi merak ediyorum.

      – Ben işçileri pek sevmem, onlara her zaman sert ve kaba davranırım. Yumuşak davranınca başıma neler geldiğini çok iyi yaşadım geçmişte. Ben sana yardımcı olmayı düşünüyorum. Hadi anlat!

      – Ben küçük yaşta annemi kaybettim. Şu anda sekiz çocuklu bir ailenin evladıyım. İki oğlum var. Yoksul bir ailenin içinden çıktım, çalıştım ve buraya madenci olarak geldim.

      – Hayır, hayır… Pek inanamıyorum. Üniversitede okumadın mı?

      – Üniversitede değil ama yüksekokulda okudum efendim.

      – Seni yer üstünde bir göreve vermek için yardım edeceğim ama tek şartla…

      – Nedir efendim şartınız?

      – Gerçekten kim olduğunu söylemen yeterlidir.

      – Efendim… Yalan söylemedim size…

      Ertesi gün akademiye giriş sınavı sorusu gibi sorular sordu mühendis… Halis yine cevapladı. Hoffmann çıldıracaktı…

      – Nerden biliyorsun bu kadarını?!!!

      – Ben öğretmendim Bay Hoffmann…7 yıl ilkokullarda öğretmenlik yapıp geldim buraya. Büyük ailemin geçimini sağlamak için geldim. Şimdi öğretmen Halis değil, madenci Halis’im ben!

      Bay Staiger Debus’un hayret dolu sözleri:

      – Ben bunu anlamalıydım. Ne kadar mankafaymışım yahu!

      – Estağfurullah efendim. Ben söylemeyince sizin anlamanız mümkün olmazdı.

      – Şüpheleniyordum senden ama öğretmen olabileceğin aklıma gelmemişti. Keşke biraz daha eğitimli insan gelse ne kadar iyi olur. Bu işçiler hemen dönecek değiller. Çocuklarını ve ailesini buraya getirenlerin topluma uyum sağlaması pek zor olacak. Sen de öğretmenliğe devam edersin bir iki yıl sonra… İşçi çocuklarını okutursun, asıl işine dönersin böylece…

      – Teşekkür ederim beyefendi. Zaman her şeyin ilacıdır.

      Halis ile Debus arasında yavaş yavaş bir dostluğun temelleri atılmaya başlanmıştı böylece. Steiger Debus’un arada bir kahve içmeye davet etmesi de pek hoş idi. Yer üstündeki odasında kahve içerken baba nasihatleri veriyor ve “Eğer bir gün yeniden öğretmenliğe başlarsan çok iyi çalış, kendini geliştir, başkalarından geri kalma, eksiğin olmasın.” dedi.

      Halis’le Debus arasındaki samimiyet bütün işçileri dikkatini çekiyor ve pek de anlam veremeyenler de yok değildi. Zaman su gibi akarken bir gün Debus, Halis’i karşısına aldı.

      – Beni iyi dinle lütfen.

      – Sizi dinliyorum sayın Hoffmann.

      – Sana bir iyilik yapacağım, lâkin bunu bana minnettar olman için değil, tamamen samimi duygularla yapacağım.

      – Sağ olun!

      – Yarın işe gelme! En güzel kıyafetlerini giy, kravatını tak ve tıraşını ol. Tamam mı?

      – Tamam da bu resmî kıyafetle beni nereye götüreceksiniz?

      – Aachen Eğitim Müdürlüğüne gideceğiz. Seni müdürle tanıştıracağım.

      – Neden? Ben artık öğretmen değilim ki…

      – Yeniden öğretmen olman için sana bazı imkânlar ve fırsatlar bulmamız lâzım. Ömrün madenlerde geçmesin. Kolay olmadığını ve sana göre bir iş olmadığını zaten ilk gün kazmayı eline aldığın anda anlamıştım. Ne kadar da istemeyerek kazma sallıyordun, hâlâ hatırlıyorum. Yarın sabah 09:30’da beraber gideceğiz.

      – Peki efendim. Teşekkür ederim.

      Akşam konteynır kente girdiğinde kimseyle konuşmadan dinlenmeye çekildi, mesleğinden ayrıldıktan sonra bir kez giydiği takım elbisesini ütüleyip hazırladı. Yatağa uzandıktan sonra gözüne uyku girmiyordu Halis’in. Yeniden mesleğe dönmek için bulunmaz bir fırsat doğacak mıydı? Yoksa hayaller bir başka bahara mı kalacaktı? Eşi Medine ile oğulları Yavuz ve Ahmet’i de yanına alıp doğru düzgün insanî şartlar altında bir evde yaşamak, babasına, kardeşlerine daha çok yardımcı olabilmek için de güzel günlerin hayalini kurmaya başlamıştı.

      Sabaha karşı biraz uyumuş olsa da Steiger Debus’la buluşmaya gecikmemeliydi. Kahvaltı bile yapmak aklına gelmedi. Yola çıkarken karşılaştığı iş arkadaşları şaşkın gözlerle bakarak içlerinden her birinin “Yahu bu bizim Halis değil mi? Kravatla işe mi gidiyor bu adam?” der gibiydiler…Halis ise kimseyle göz göze gelmemeye çalışıyor, Debus’la buluşacağı kavşağa kadar hızlı adımlarla yürüyordu. Alman dakikliği Japonlar kadar olmasa da fena sayılmazdı. Debus’un arabasını görünce yüzü güldü. Halis:

      – Günaydın Bay Hoffmann. Sizi bekletmedim değil mi?

      – Senin diğerlerinden farkın olduğunu söylemiştim. Zamanı doğru değerlendirmedikçe gelişmiş ülke insanı olmaya da layık olamayız. Tam zamanında geldiğine göre sorun yok.

      – Ben öğretmenlik mesleğimden dolayı her şeyi zamanında yapmaya alışkınım.

      – Her şeye zamanında yapabilmek için her şeye zamanında başlamak daha doğru olur Halis.

      – Doğru söylüyorsunuz efendim. Yatılı okulda okuduğum için küçük yaşlarda buna alıştık.

      – Sana bazı tavsiyelerim olacak Halis. Aachen Eğitim Müdürüyle konuşurken çekinmeden konuş. Öğretmen olduğunu hissettir. СКАЧАТЬ