Название: Hasan Mellah yahut Sır İçinde Esrar
Автор: Ахмет Мидхат
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6485-75-4
isbn:
Marie: “Dedim ya, bu bir resim. Pavlos, gerçi bu kadar değil ama ne kadar zeki, cerbezeli, zengin bir adam.”
Cuzella: “Ben farz ediyorum ki bu resim daha cerbezeli, daha zengin.”
Marie: “Farz ile, hayal ile yaşayacaksanız güzel!”
Cuzella: “Ne yapayım? Şimdilik öyle yaşıyorum. Hem neler hayal ettim, bilseniz gülersiniz.”
Marie: “Söyleyiniz bakalım.”
Cuzella: “Gülersiniz diyorum.”
Marie: “Ne zararı var? Ağlayacağımıza gülelim.”
Cuzella: “Pencereden hırsız girmiş demiyorlar mı? Herkes dağıldıktan sonra yatağıma girip resmi elime aldım. Hayal ettim ki buraya hırsız gerçekten giriyormuş. Ben de girdiğini görüyormuşum.”
Marie: “Korkudan çıldırmak işten bile değil.”
Cuzella: “Hayır korkmamışım, ses de çıkarmamışım. Hırsız her tarafa bakındığı sırada beni görmüş.”
Marie: “Uykudadır diye sesini çıkarmaz.”
Cuzella: “Bilakis gözlerimin açık olduğunu da görmüş.”
Marie: (yürek çarpıntısıyla) “Aman ya Rabbi, yoksa hırsızı böylece gördünüz mü?”
Cuzella: “Görsem herif kaçabilir miydi? Ben size hayalimi tasvir ediyorum.”
Marie: “Bir tasvir ediyorsunuz ki âdeta olmuş gibi.”
Cuzella: “Herif beni uyanık görünce ne yaparım? Aman, canımıza kıyma da ne istersen al, git derim.”
Marie: “Öyle ya, hırsız bu.”
Cuzella: “Meğer herif hırsız değilmiş.”
Marie: “Ya!..”
Cuzella: “Bu resmin sahibi imiş.”
Marie: “Deme Allah’ı seversen.”
Cuzella: “Canım hayal bu ya.”
Marie: “Of! Yüreğimi oynattınız. Ne kadar da ciddi hayal ediyorsunuz…”
Cuzella: “Derken, herif iki diz üstüne çöküp bana aşkını ilan etmiş.”
Marie: “Artık o zaman kim bilir ne kadar zevk duymuşsunuz.”
Cuzella: “Şüphe mi edersiniz ya? Hem bakınız, dahası var. Ah, hayal âlemi ne geniştir. Hırsız bana demiş ki: ‘Benim buraya böyle hırsız kıyafetinde gelişim, şayet tutulursam beni hırsız diye assınlar da tek Cuzella’nın odasına bir âşık girmiş demesinler diyedir.’ ”
Marie: “Çok ince fikir.”
Cuzella: “Böyle bir adam Pavlos’tan daha dirayetli, daha fedakâr sayılır ya!”
Marie: “Ressam bu resmi istediği yolda tasvir etmiş olduğu gibi siz de ahlakını istediğiniz yolda hayal edebiliyorsunuz.”
Cuzella: (tebessümle) “Ya zenginliği?”
Marie: “Zenginmiş de ha? Elbette, hayal bu ya? İstediğiniz kadar mal veriniz.”
Cuzella: “Pavlos’tan birkaç derece ziyade. Nihayet birbirimize vaatler vermişiz, teminatlar vermişiz. Kıyamet!”
Marie: (şaşırmışçasına) “Ne güzel hayal! Her hayal böyle olsaydı.”
Cuzella: “Marie!”
Marie: “Buyurunuz.”
Cuzella: “İş hayalden ibaret ya! Ya ben bu hayale hakikat kadar vücut verip de bu gece sabahlara kadar gözlerime uyku girmemişse ne dersiniz?”
Marie: “Bu kadar uzak bir hayale vücut verişe hayret ederim.”
Cuzella: “Ah, Marie’ciğim, Marie’ciğim, aşkın ne olduğunu bilirseniz…”
Marie: “Vay, o ne? Sizden garip bir kelime işittim. Aşk filan diyorsunuz.”
Cuzella: “Şüphe mi ediyorsunuz?”
Marie: “Şüphe değil hayret ediyorum.”
Cuzella: “Niçin, siz beni odundan mı yapılmış sandınız?”
Marie: “Hayır ama bir kimseye alakanız olduğunu bilmiyordum.”
Cuzella: “İşte, alaka ettiğimi söyledim ya!”
Marie: “Vay, bu resme mi alakanız var?”
Cuzella: “Daha hâlâ anlayamadınız mı?”
Marie: “Anlamıştım ya, fakat şimdi bütün bütün emin oldum.”
Cuzella: “Yok ama size bunu sordum. Ya bu hayale vücut vermişsem siz ne yapardınız?”
Marie: “Ben ne yapardım? Hayalinizin kuvvetine şaşardım.”
Cuzella: “Of, istediğim gibi söylemiyorsunuz.”
Marie: “Nasıl söyleyim ya?”
Cuzella: “Bu resim sahibiyle izdivacıma yardım etmez miydiniz?”
Marie: “Aa! Korkarım siz aklınızı bozuyorsunuz. Bir hayal üzerine bu kadar şüphesizce davranış…”
Cuzella: “Canım, hayal meyal sizin nenize lazım? Siz de hayal olarak cevap veriniz.”
Marie: “Pek iyi, madem siz bu kadar âşıksınız, ben de sizin dostunuzum. Elbette elimden geldiği kadar, daha ziyade bile yardım ederdim.”
Cuzella: “Ama sizin bu hayaliniz benim kadar kuvvetli mi bakalım?”
Marie: “Değilse bile kuvvetli farz ediniz. Hayal değil mi?”
Cuzella: “Şimdi bu gece gelen hırsız, bu resmin sahibi ve benim âşığım olsa da birbirimizle vaatleşmiş olsak izdivacımıza yardım ederdiniz ha?”
Marie: “O kadar ihtimalleri bir yere toplayabiliyorsunuz da benim size bu kadar dost olduğumu niçin bütün bu ihtimallerin içine katmıyorsunuz?”
Cuzella: “Dedim ya, eğer sizi kendime pek sadık dost kabul etsem…”
Marie: “Allah Allah!”
Cuzella: “Pek iyi, yemin eder misiniz?”
Marie: “Hazreti İsa buyurmuştur ki ne Allah’ın ismine ne kendi ismine ne göklere ne yerlere yemin etmeyelim. Yeminimiz ‘evet’ yahut ‘hayır’ olsun.”
Cuzella: СКАЧАТЬ