Ocaktaki Ağustos Böceği. Чарльз Диккенс
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Ocaktaki Ağustos Böceği - Чарльз Диккенс страница 6

Название: Ocaktaki Ağustos Böceği

Автор: Чарльз Диккенс

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6485-25-9

isbn:

СКАЧАТЬ deniz kabukluları olarak tasvir edildikleri eserini yansıttığı projeksiyon makinesine gulyabani slaytı alınca para bile kaybetmişti (buna hiç de üzülmemişti). Devlerin betimlemelerini çirkinleştirince epey para kaybettiği doğruydu ve kendisi bir ressam olmasa da bir parça tebeşirle o canavarların yüzünde görmek istediği ve yaşları altı ila on bir arasında değişen bütün genç beyefendilerin akıl sağlıklarını en azından tüm Noel ya da Yaz Ortası Bayramı süresince bozacak kadar etkili sinsi bir bakışı çizebiliyordu.

      Oyuncaktaki tutumu neyse, diğer konulardaki tutumu da (çoğu erkeğin olduğu gibi) aynıydı. Bu nedenle baldırlarına kadar uzanan o dev yeşil pelerinin altında boğazına kadar sevimli bir adam olduğunu ve onun bir çift boğa kafası gibi görünen ahşap rengi konçlu çizme içinde duran adamın olabilecek iyi ruhlu ve en sevimli adam olduğunu düşünebilirdiniz.

      Yine de oyuncak tüccarı Tackleton evlenecekti. Her şeye rağmen evlenecekti. Üstelik güzeller güzeli ve gencecik bir eşe sahip olacaktı.

      Ulak’ın mutfağında çarpık kuru suratı, çarpık bedeni, burnunun direğine kadar indirilmiş şapkasıyla ve ceplerinin dibine kadar sokulmuş elleriyle hâliyle pek damat gibi durduğu söylenemezdi. Üstelik bir kuzgun sürüsünün yoğunlaştırılmış özü gibi görünen ve tek gözünden okunan o alaycı fesat bakış da cabasıydı. Ama önünde sonunda damat olacaktı.

      “Üç gün içinde. Önümüzdeki Perşembe. Yılın ilk ayının son günü. Düğün günüm bu işte.” dedi Tackleton.

      Tek gözünün hep sonuna kadar açık diğer gözünün de neredeyse kapalı ve neredeyse kapalı olan gözün de manalı göz olduğunu söylemiş miydim? Söylediğimi sanmıyorum.

      “Düğün günüm o işte!” dedi Tackleton cebindeki paraları takırdatarak.

      “Aaa bizim de düğün günümüz oydu.”

      “Ha ha!” diye güldü Tackleton. “Tuhaf! Siz de değişik bir çiftsiniz yalnız ha! Tam öyle!”

      Dot’un bu haddini bilmez iddiaya karşı öfkesini tarif etmek mümkün değil. Sırada ne vardı? Belki de onun aklında başka bir bebek sahibi olmaları söz konusu bile değildi. Delirmişti bu adam.

      “Neyse! Seninle konuşmam lazım.” diye mırıldandı Tackleton, Ulak’ı dirseğinden dürtüp onu biraz öteye götürerek. “Düğüne gelecek misin? Biliyorsun biz aynı takımdanız.”

      “Nasıl aynı takımdanız?” diye sordu Ulak.

      “Biraz uyumsuzluktan bahsediyorum anlarsın ya.” dedi Tackleton adamı bir kez daha dürterek. “Gel bizimle öncesinde bir akşam geçirmiş olursun.”

      “Neden?” diye sordu John bu ısrarcı düşmanlığa karşı.

      “Neden mi?” diye sordu öteki. “Artık davetler böyle yapılıyor. Neden olacak keyif için, sosyallik için, bilirsin öyle şeyler!”

      “Sen sosyalleşmezsin sanıyordum.” dedi John kendine has duygusuz tonla.

      “Ah! Seninle açık konuşmayınca olmuyor ben anladım.” dedi Tackleton. “Nedeni şu, işin aslı sen -çay içen kibar insanların söyleyeceği şekilde birlikte, eşinle sen yani, rahat bir görünüme sahipsiniz. Biz işin aslını biliyoruz, anlarsın ya, ama-”“Hayır işin aslını falan bilmiyoruz.” diye lafa girdi John. “Sen neden söz ediyorsun?”

      “Aman! Tamam işin aslını falan bilmiyoruz o zaman.” dedi Tackleton. “Bilmediğimiz konusunda anlaşalım. Sen nasıl istersen. Zaten bir önemi var mı? Ben şöyle demek istemiştim, sizin o türden bir görünümünüz olduğundan bu Mrs. Tackelton üzerinde olumlu bir etki yaratacaktır. Hanımın bana karşı çok dostane olmasa da bu konuda o da benimle hemfikir olmadan edemeyecektir. Çünkü önemsiz bir konuda bile onda her zaman bir kendini bilme, bir kendine hâkim olma durumu var. Geleceğim mi diyorsun şimdi?”

      “Biz düğün günümüzü (artık ne kadar bizimse) evde kutlama kararı aldık.” dedi John. “Son altı ayda kendimize hep şunun sözünü verdik, biliyorsun ki insanın evi…”

      “Aman! Ev dediğin nedir ki?” diye bağırdı Tackleton. “Dört duvar bir de dam! (O Ağustos Böceği’ni neden öldürmüyorsun? Ben olsam öldürürüm! Hep öldürürüm. Çıkardıkları sesten nefret ediyorum.) Benim evimde de dört duvar ve bir dam var. Bana gel!”

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Nuh peygamberin oğulları.

      2

      Gruff kelimesi İngilizcede aksi anlamına gelmektedir.

/9j/4AAQSkZJRgABAQEASABIAAD/2wBDAAMCAgICAgMCAgIDAwMDBAYEBAQEBAgGBgUGCQgKCgkICQkKDA8MCgsOCwkJDRENDg8QEBEQCgwSExIQEw8QEBD/2wBDAQMDAwQDBAgEBAgQCwkLEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBD/wgARCAHEASwDAREAAhEBAxEB/8QAHQAAAAcBAQEAAAAAAAAAAAAAAAECBAUGBwMICf/EABsBAAIDAQEBAAAAAAAAAAAAAAABAgMEBQYH/9oADAMBAAIQAxAAAAGk+Z++gAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAzKe98bh9HFDYABt3l/voAMAAAAAIDAAQGBAYAABAAAANhIAAAAAAGAAgAAAZb3/AI3E6OIkYBSLJj9WkgGwAAAANBAYACYpBAYECWBAEBgCAwJgQGGgCDYQQGAFCavPtp5jBIKBassChaYukyT8OwVSSt0XVJGr1ulzXVFVktKrlXpKZi4GSrklcIuciZ9MmUPUTCdakmwJZd4OkSUmDdkMGjweWWICSBAsfeM9PjHLLI9k92rbZGW2LaKn50vXoKl5vMmUZXYt1peSWK3RcM1TprVq5ZVOOuQbAb0MosWjQLVB4Zct7peLWraamtmHTWqReR2R5AQJADWp6BGL1KmyJ8O6OwMgSD5Pi1YE6s1b4uizT2JIBmli0qEnCKfNTURyDkcaJmNDWhQeZTU2OZis7maVB59JQ0kkACw6Kzg6+wcwAAEgoAMhdBkJAAEgoCBatQ6iAwWHMDAgMCAAYADAgIAHQOYdw4DVGbgstGH1sHp4CHCwZPRVjd5R/VvjLudJ09LpGx7X0I+3nocIy7lSlHU6K3tDVW9vllggACgSAAwIAABQEAAgAGAAAQ+incuf7So7vHXHn+2CVN6XiXEdFy5nuY2/lSFXUir+MgIPV568cz30To4srm7cFr848r6FP6PhwAAwSBgQACAwAEMxEBgAMCAwIOkbLDm9BI5+smVfJw7xujruXKZ+ysm0ll6ko6zC2twzuX0BqfCWdQ+LrqPR8UoCAAYEBAAmU7gnK16qjOiqTr5CIACgIDAgdRs4yh0Rxaf1b+0NMZo4/MOocRuQbC6poa7g3H2FxH2FxDsHMOgcgA1h7sySqTurdXpLNGMfKnDNHMod/P5EQCg5gAWrA4XHne3pnQ8RcMHtXEL4HV59Dg+q6EvR2Im/kOa9XKVTuvXXtfnLTj9TRun4NDqQMxAAAD0zTK6VtpJaDCUvFxrnnEtdJq6+lLP5nvy1W/kx0opAgAdlZI09PRuP9OonT+fP6ul2VqCMbfypGnodoa4HX5x5V0X0NFS3eUt+D2K42VHo+KaTymAAAA2iuXqXO661XpRuUbK/KFItg0COzdWpx7r5dGg2+HqWvMY0NgOkJWXJ6WB08Sczdt5Xt6RurW3y1rw+ugNfnbBk9FVtvleyuk6Oo6r1wWvz9kx+lpPS8RwllIDAgAaDB+s88sok3UejGq2Ulnu8udaaps1KnWy82Ltsjh1zTTwbQwA9hJvKBJE5WPF6eD1efbTzgFggFCnMvoIu/kOa9kffy+YLEkACgSABYdh6fVomM3pLORZz50eGny5ulRrqbPH421igLoKBDYDtCVxwe0d1boPVwX1PR5yoWrFKxhbzJnL6KD1+bk6eq0swdoaaf0fGKBIlggFAkFAkJWL1KvQVXZqjr1iBilmO8PLshRlCnTY9Wo6uU0dZAlyAOYStvP8AbSFPTaWYKV0vD3Pm+3DVM6PipnP2bHj9QzsxRtvMsuP08To49P6PiUgYiAwIDAMdJyNU+kS0UyJDpy5JW СКАЧАТЬ