Mahcupluk İmtihanı. Омер Сейфеддин
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Mahcupluk İmtihanı - Омер Сейфеддин страница 2

Название: Mahcupluk İmtihanı

Автор: Омер Сейфеддин

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-605-121-918-9

isbn:

СКАЧАТЬ olsam da gönlüm tazedir (A canım).

      İKİNCİ MECLİS

      Evvelkiler, Peride

      (Peride içeri girince patronla garson dö büro’nun yan yana oturmuş, ellerini vurarak, başlarını sallayarak avazları çıktığı kadar şarkı söylediklerini görür.)

      “Aa, aaa… Ne oluyoruz? Aaa a…”

      (Peridenin girdiğini sesinden anlarlar, birdenbire susarlar. Şemi Bey yavaşça kalkar, hususi odasına geçer. Sanki kâtibenin girdiğini görmemiştir. Müstemend olduğu yerde öylece kalır.)

      ÜÇÜNCÜ MECLİS

      Müstemend, Peride

      Peride: (Elindeki portföyü yazıhanenin üzerine atar. Hızla Müstemend Efendinin karşısına geçer. Ellerini kalçalarına koyar) Yüzüme bak Müstemend Ağa.

      Müstemend: (Bozularak) Ben ağa değilim.

      Peride: (Gülerek) Öyle ise Müstemend Paşa.

      Müstemend: Paşa da değilim.

      Peride: Müstemend Bey.

      Müstemend: Bey de değilim!

      Peride: Müstemend Çelebi.

      Müstemend: Çelebi de değilim!

      Peride: Ya, nesin?

      Müstemend: Okur yazar bir efendiyim.

      Peride: Ne olursan ol. Şimdi sen burada “garson dö büro”sun. Ne hakla benim odamda oturuyorsun?

      Müstemend: Şey…

      Peride: Ayağa kalk diyorum. Haydi çabuk.

      Müstemend: (Kalkarak) Affedersiniz.

      Peride: Affedersem şüphesiz kabahatini tekrarlarsın. Maaşından bir lira keseceğim.

      Müstemend: Vay.

      Peride: Evet, yalnız bu kadar değil!

      Müstemend: Daha ne var?

      Peride: Girdiğim vakit gördüm. Arsız arsız şarkı söylüyordun. Burası meyhane mi?

      Müstemend: Beyle beraber söylüyorduk.

      Peride: Ben Beye karışmam. Sen madunumsun. Sana karışırım. İki lira da bu terbiyesizliğin için kıstelyevm kaydedeceğim.

      Müstemend: Aman Peride Hanımcığım.

      Peride: Yılışıklık istemez. Bana “Peride Hanımcığım” demek senin haddin değil.

      Müstemend: Fakat.

      Peride: Hayır, hayır, hayır, tasgir edatları muhabbetle merhamet ifade eder. Sen bana ne muhabbet gösterebilirsin ne de merhamet! Sen bir garson dö bürosun…

      Müstemend: Fakat.

      Peride: Şu kabahatine bak. Dilenci gibi. Pantolonun ütüsüz. Yaka bir tarafta, paça bir tarafta… Fesle yazıhanede dolaşmanın yasak olduğunu bilmiyor musun?

      Müstemend: Yeni geldim, daha çıkaramadım.

      Peride: Yeni mi geldin? (Saatine bakarak) Saat on buçuk… Yeni geldin ha! (Çiçeklerin durduğu billur vazolara bakarak) daha bunların sularını bile değiştirmemişsin. Haydi çabuk. Seni bir gün mutlaka kovacağım. Buraya terbiyeli, genç, mükemmel bir garson alacağım. Evet, sen yapamayacaksın… Sende ne terbiye, ne nezaket, ne de gayret var! Haydi çabuk ben odamda giysilerimi değiştirinceye kadar su değişmeli… Anladın mı? Haydi arş…

      (Peride çarşafını çıkarmak, başına başörtüsünü koymak üzere hususi odasına girer.)

      DÖRDÜNCÜ MECLİS

      Müstemend, Hayranzade

      Hayranzade: (Yavaşça aralık kapıdan girer) Geçmiş olsun ulan Müstemend.

      Müstemend: Yine mi ulan?

      Hayranzade: Pardon.

      Müstemend: Senin sebebine aylığımdan yine üç lira gitti.

      Hayranzade: (Cebinden çantasını çıkararak, bir kâğıt uzatır) Al onun yerine yirmi beş lira.

      Müstemend: Teşekkür ederim.

      Hayranzade: Fakat bir şey yapacaksın!

      Müstemend: Ne?

      Hayranzade: Peride’ye diyeceksin ki beraber şarkı, söylediğimiz adam Şemi Bey değildi.

      Müstemend: Gördü ayol.

      Hayranzade: Görsün.

      Müstemend: Sen olduğunu söyledim.

      Hayranzade: Söyle, zararı yok. Şimdi inkâr edersin.

      Müstemend: Nasıl olur bu?

      Hayranzade: Haysiyetimi kurtarmak lazım. Kim bilir ne kadar ayıpladı!

      Müstemend: Pekâlâ…

      (Peride girerken Hayranzade çıkar.)

      BEŞİNCİ MECLİS

      Müstemend, Peride

      Peride: (Doğru vazolara gider) Ne o, daha bunları değiştirmedin mi?

      Müstemend: Değiştiremedim.

      Peride: Niçin?

      Müstemend: Vicdanımın azabından!

      Peride: Ne demek?

      Müstemend: Size demin bir yalan söylemiştim de.

      Peride: Nasıl yalan?

      Müstemend: Bir yalan! Tüylerim hâlâ ürpermiş duruyor… Âdeta bir cinayet, bir vicdansızlık, bir iftira, kuru bir iftira…

      Peride: Ne, söyle bakayım.

      Müstemend: Siz içeriye girdiğiniz vakit ben şarkı söylemiyor muydum?

      Peride: Evet…

      Müstemend: Yanımda birisi vardı.

      Peride: Evet, gördüm bizim Beydi.

      Müstemend: Hayır işte, yanlış görmüşsünüz.

      Peride: (Bir kahkaha atarak) Ya kimdi?

      Müstemend: Bey değildi.

      Peride: Kimdi?

      Müstemend: Söylemem.

      Peride: СКАЧАТЬ