Название: Köle, Savaşçı, Kraliçe
Автор: Морган Райс
Издательство: Lukeman Literary Management Ltd
Жанр: Героическая фантастика
Серия: Tahtlar ve Zafer
isbn: 9781632917980
isbn:
Aria ve Varius güldüler fakat Thanos bu yorumu eğlenceli bulmadı. Ölüm Festivali'ni bir oyun olarak düşünseler de düşünmeseler de cesur olanlara ve ölenlere saygı göstermeleri gerekirdi.
"Brennius'u gördünüz mü?" diye sordu Aria, kocaman mavi gözlerini büyüterek. "Aslında onu almayı düşünmüştüm ama antrenman sırasında bana öyle kendini beğenmiş bir ifadeyle baktı ki. Buna inanabiliyor musunuz?" diye ekledi gözlerini devirip puflarken.
"Bir de kokarca gibi kokuyor," diye ekledi Lucious.
Thanos dışında herkes bir kez daha güldü.
"Hiç birimiz onu seçmezdik," dedi Varius. "Beklenenden daha uzun dayanmış olsa da korkunç bir formdaydı."
Thanos bir saniye daha sessiz kalamayacaktı artık.
"Brennius'un tüm arenadakilerden daha iyi formu vardı," diye karşı çıktı. "Hakkında bir şey bilmediğin savaş sanatı hakkında yorum yapma bari."
Kuzenler sustu ve Aria'nın gözleri yere bakarken fal taşı gibi açıldı. Varius göğsünden nefes verdi ve kaşlarını çatarak kollarını birleştirdi. Thanos'a sanki ona meydan okur gibi yaklaşırken havadaki gerginlik arttı.
"Kendilerine önem veren şu savaşçıları bir kenara bırakın," dedi Aria aralarına girip durumu savuştururken. Çocuklara daha yakına toplanmaları için işaret ettikten sonra, "garip bir dedikodu duydum. Küçük bir kuş kralın Ölüm Festivali'nde kraliyet soyundan birinin dövüşmesini istediğini söyledi."
Hepsi birden sessizliğe gömülürken rahatsız bir şekilde birbirlerine baktılar.
"Belki," dedi Lucious. "Tabii o ben olamam. Aptal bir oyun için hayatımı riske etmek istemem."
Thanos çoğu savaşçıyı yeneceğini biliyordu fakat bir başka insanı öldürmek yapmak istediği bir şey değildi.
"Sadece ölmekten korkuyorsun," dedi Aria.
"Korkmuyorum," diye karşı çıktı Lucious. "Lafını geri al!"
Thanos'un sabrı bitmişti. Yürüdü.
Thanos sanki birine bakar gibi dolanırken uzaktan kuzeni olan Stephania'yı izledi, muhtemelen onu arıyordu. Bir kaç hafta önce Kraliçe, Thanos'a hayatını Stephania'yla birleştireceğini söylese de Thanos bu konuda hemfikir değildi. Stephania da diğer kuzenleri gibi şımarıktı ve onunla evlenmektense isminden, mirasından ve hatta kılıcından vazgeçebilirdi. Oldukça güzel olduğu doğruydu, altın sarısı saçları, süt beyazı teni ve kan kırmızısı dudakları vardı ama hayatın ona nasıl adil davranmadığını hakkında onu bir kez daha dinlemek zorunda kalırsa kulaklarını kesebilirdi.
Hızla bahçenin dışına, gül çalılarına doğru koşarken misafirlerden hiç biriyle göz teması kurmamaya gayret etti fakat tam köşeyi dönmüştü ki Stephania parlayan kahverengi gözleriyle önüne çıkıverdi.
"İyi akşamlar, Thanos," dedi göz kamaştırıcı gülümsemesiyle, çoğu gencin salyasını akıtabilirdi ama Thanos'unkini değil.
"Sana da iyi akşamlar," dedi Thanos ve etrafından dolaşarak yürümeye devam etti.
Stolasını kaldırdı ve ardından ısrarcı bir sinek gibi onu takip etmeye başladı.
"Sence de bu haksızlık değil mi–" diye başladı.
"Meşgulüm," diye cevapladı Thanos, istediğinden daha sert bir tonda oldu bu, Stephania'nın nefesi kesildi. Ardından ona döndü. "Üzgünüm, tüm bu törenlerden sıkıldım."
"Belki benimle bahçede dolaşmak istersin?" dedi Stephania, sağ kaşı ona doğru yaklaşırken kalkmıştı.
Bu kesinlikle Thanos'un istediği son şeydi.
"Dinle," dedi. "Kraliçemizin ve annenin aklından bir şekilde birbirimize ait olduğumuz fikri geçiyor doğru, ama–"
Arkasından "Thanos!" diye seslenen birini duydu.
Thanos dönünce kralın ulağını gördü.
"Kral, hemen taraçada ona katılmanızı istiyor," dedi. "Siz de leydim."
"Nedenini sorabilir miyim?" dedi Thanos.
"Konuşulacak çok şey var," dedi ulak.
Geçmişte kralla sıradan her hangi bir konuda sohbet etmeyen Thanos ne için çağrıldığını merak etti.
"Elbette," dedi.
Canını sıkan bir şekilde yüzü parlayan Stephania koluna girdi ve birlikte yürüyerek ulağı taraçaya kadar takip ettiler.
Thanos kralın çok sayıda danışmanının ve hatta veliaht prensin hali hazırda banklar ve koltuklarda oturduklarını görünce buraya kendinin de davet edilmiş olmasını garipsedi. İmparatorluk'un yönetim şekliyle ilgili fikirleri buradaki herkesten oldukça farklı olduğu için sohbetlerine nasıl bir değer katacağından pek emin değildi. Kendi kendine yapabileceği en iyi şeyin çenesini tutmak olduğunu düşündü.
"Ne kadar güzel bir çift olmuşsunuz," dedi kraliçe onlar içeri girerken sıcak gülümsemesiyle.
Thanos dudaklarını kapalı tutmak için ısırıp oturması için Stephania'ya yanında yer açtı.
Herkes yerleştikten sonra kral ayağa kalkıp herkesi susturdu. Amcası diz boyunda bir toga giymişti fakat diğerlerininki beyaz, kırmızı ve maviyken onunki sadece krallara ayrılmış olan mor renkteydi. Kelleşen şakakları etrafında altın bir burum vardı, yanakları ve gözleri güçten düşmüş görünse de gülümsüyordu.
"Kitleler başa çıkılmaz hale geldiler," derken sesi yavaş ve ciddiydi. Etrafındaki tüm yüzleri bir kralın nüfuzuyla tek tek taradı. "Onlara kimin kral olduğunu ve daha sert kuralları devreye sokmanın zamanı geldi de geçiyor. Bu günden itibaren tüm mal ve gıdalar üzerindeki vergiyi iki katına çıkarıyorum."
Aniden şaşırtıcı bir mırıldanma ve ardından onaylayan kafaların sallanışları geldi.
"Mükemmel bir seçim, hazretleri," dedi danışmanlarından biri.
Thanos kulaklarına inanamıyordu. Halkın vergisini iki katına çıkarmak mı? Halkın arasına karıştığı için mevcut vergilerin zaten halkın çoğunun karşılayabileceğinden çok daha fazla olduğunu biliyordu. Açlıktan çocukları ölen annelerin yaslarına şahit olmuştu. Daha yeni evsiz, derisinin altından kemikleri sayılan dört yaşındaki bir kıza yemek ikram etmişti.
Thanos kafasını çevirmek zorunda kaldı aksi halde bu deliliğe karşı bir çift laf edecekti.
"Son olarak," dedi kral, "bundan sonra, oluşmakta olan yer altı devrimini dengede tutabilmek için her ailenin ilk doğan erkek çocuğu kralın ordusuna hizmet edecek."
Kralın bu dahiyane kararı üzerine küçük bir kalabalık birbiri ardına yorumda bulundu.
Ancak sonunda Thanos kralın СКАЧАТЬ