Kızıl Odanın Rüyası I. Cilt. Сюэцинь Цао
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kızıl Odanın Rüyası I. Cilt - Сюэцинь Цао страница 9

Название: Kızıl Odanın Rüyası I. Cilt

Автор: Сюэцинь Цао

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6862-34-0

isbn:

СКАЧАТЬ atanan yüksek memur Jia Hua, Huzhouluymuş ve damadımızın eski bir arkadaşıymış. Bizim kapının önünden geçerken, Jiaoxing’in iplik aldığını görünce Shiyin’in buraya taşındığını düşünmüş, adamları onu almak için gelmişler. Ben olan biteni anlatınca canı sıkıldı ve üzüntüsünü ifade etti. Sonra torunumu sordu, fenerleri seyrederken kaybolduğunu anlattım. ‘Endişelenme, ben hemen bir araştırma başlatırım, onu bulup geri getireceğimizden eminim.’ dedi. Görüşmemizin sonunda tam ben ayrılmak üzereyken, iki tael gümüş verdi bana.”

      Zhen’in karısı Bayan Zhen Shiyin duyduklarından çok etkilendi ve bütün gece sükûnet içinde geçti.

      Sabahın erken bir saatinde Jia Yucun adamlarıyla Bayan Zhen’e, minnetinin bir ifadesi olarak iki torba gümüş ve dört parça ipek sırma gönderdi. Ayrıca, Feng Su’ya yazdığı gizli mektupta, hizmetçisi Jiaoxing’i ikinci eş olarak almasına izin vermesi için Bayan Zhen’i ikna etmesini istiyordu.

      Feng Su o kadar memnun oldu ki kaşlarını kaldırıp gözlerinin içi gülerek yüksek memura yaltaklanmak hevesiyle, hemen kızını ikna etmeye koştu. Aynı akşam küçük bir tahtırevana oturtulup, yamene9 götürülen Jiaoxing’e eşlik etti.

      Yucun’ın sevincini anlatmamıza gerek yok. Feng Su’ya yüz parça altın verdi ve Bayan Zhen’e de pek çok değerli hediyeler göndererek, kızının nerede olduğunu bulana kadar kendisine iyi bakmasını istedi. Feng Su evine döndü, onu orada bırakıyoruz.

      Şimdi hizmetçi Jiaoxing’in, birkaç yıl önce Suzhou’da Yucun’a dönüp bakan ve bu sıradan bakışın kendisine olağanüstü bir kısmet getireceğini tahmin bile edemeyen kızın ta kendisi olduğunu belirtmek gerekir. Kader ve şansın onu bu kadar kayırıp Yucun’la daha bir yıl yaşadıktan sonra ona bir oğul vereceğini kim bilebilirdi ki? Bunun yanı sıra, altı ay kadar sonra da Yucun’ın ilk karısı ani bir hastalığa yakalanıp ölünce Jiaoxing birinci eş olarak onun yerini aldı. Şu dizeler şansını ifade etmeye yeterli olur:

      Tek bir sıradan bakış gönderdi,

      Bu sayede statüsü yükseldi.

      Yucun, Shiyin’den gümüş hediyesini aldıktan sonra ayın on altısında başkente gitmek üzere yola çıkmıştı. Üç yılda bir yapılan imtihanda bütün dilekleri gerçekleşmiş, en yüksek dereceyi alıp ismini vilayet ataması listesine yazdırmıştı. Şimdi de bu bölgenin yamen makamına terfi etmişti. Ama tüm başarılarına ve yeteneklerine rağmen hırslı ve zorba olmaktan geri durmuyordu. Kendi becerilerine güvenerek üstlerine karşı olan küstah tavırları, hor görülüp sevilmemesine neden oluyordu.

      Daha bir yıl bile geçmemişti ki üst düzey yetkililer tarafından, düzenbazın teki olduğu, ayinlerde ve törenlerde yeni icatlar çıkarmayı görev edindiği, doğruluk ve dürüstlük kisvesi altında azılı astlarıyla birlik olup, bölgede gizliden gizliye sorun yarattığı ve halka hayatı zindan ettiği konusunda ihbar edildi.

      Bu haberi alan İmparator son derece öfkelendi. Hiç zaman kaybetmeden kovulmasını buyurdu. Bu emrin ulaşmasıyla ya-mendeki istisnasız bütün memurların yüreklerini bir sevinç kapladı. Yucun, içten içe utanıp öfkelense de en ufak bir rahatsızlık belirtisi açığa vurmadan, eskisi gibi güle oynaya dolaşmayı sürdürdü.

      Resmî işlerini devredip, hizmette kaldığı yıllar boyunca istiflediği paraları toparladıktan sonra, ailesini ve taşınabilir eşyalarını da alıp kendi memleketine döndü. Orada her şeyi yoluna koyduktan sonra da rüzgârı sırtına alıp bütün İmparatorluğun en ünlü yerlerine uğrayarak dört bir yanı dolaşmaya başladı.

      Bir gün şans eseri yine Yangzhou bölgesine geldiğinde, stil adı Lin Ruhai olan Lin Hai’nin o yılki Tuz Denetim Kurulu Vekili olduğunu öğrendi. Bu Lin Hai önceki İmparatorluk İmtihanı’nda üçüncü olmuş ve Denetleme Komisyonu Müdürlüğüne terfi etmişti. Bir Suzhou yerlisi olarak geçenlerde İmparator tarafından Tuz Denetim Kurulu Vekili olarak atanmıştı. Bir ayı biraz aşkın bir süredir bu görevdeydi.

      Aslında Lin Ruhai’in beş kuşak önceki atalarından biri marki unvanını almıştı. Bu rütbe ilk verildiğinde, unvanın kalıtımsal hakkı üç kuşakla sınırlanmıştı ama sonra yüce gönüllü İmparator’un lütfuyla bir kuşak daha uzatılmış ve Lin Ruhai’in babası bu unvanı miras almıştı. Ama Lin Ruhai imtihanı geçerek kendi çabalarıyla bir mevki edinmek zorunda kalmıştı. Sülalesi yıllar boyunca kesintisiz olarak imparatorluk lütuflarından faydalanmış olsa da hepsi zaten kültürlü ve eğitimli insanlardı.

      Ne yazık ki Lin sülalesinin bazı kolları doğurgan değildi, bu yüzden ancak birkaç kuşak varlığını sürdürebilmişti. Lin Ruhai’in kuzenleri olsa da hiç kardeşi yoktu. Artık kırkını geçmişti ve tek oğlu önceki yıl üç yaşındayken ölmüştü. Birkaç nikâhsız eşi olduysa da kader ona başka bir oğul vermedi, bu devasını bulamadığı bir dertti.

      Karısı née Jia’dan, Daiyu adında, beş yaşında bir kızı vardı. Onu avuçlarının içindeki parlak bir inci tanesiymiş gibi seviyorlardı. Güzel olduğu kadar çok zeki olduğunu da gördüklerinden, büyütecekleri bir oğul sahibi olma arzularını aldatıcı bir yolla da olsa tatmin etmek ve ailedeki yalnızlık ve boşluk nedeniyle duydukları acıyı dağıtmak amacıyla, ona iyi bir eğitim aldırmaya karar verdiler.

      Şimdi devam edecek olursak, Yucun bir handa kalırken şiddetli bir soğuk algınlığına yakalanıp, bir ayı aşkın bir süre yatak döşek yattı. İyileştiğinde, parasının masraflarını karşılamaya yetmeyeceğini görünce iyice dinlenebileceği bir yer bulmak için düşünmeye başladı. Şans eseri yeni Tuz Denetim Kurulu Vekili’ni tanıyan iki arkadaşına rastladı. Onlar bu üst düzey memurun kızı için bir öğretmen aradığını bildiklerinden, ona Yucun’ı tavsiye etmekte hiç gecikmediler. Onların tavsiyesi üzerine Yucun işi aldı ve ihtiyaç duyduğu güvenceye kavuştu.

      Kız öğrencisi hem çok küçük hem de çok narindi, bu yüzden dersler düzenli bir şekilde yapılamıyordu. Çalışma saatleri boyunca küçük kıza iki de hizmetçi eşlik ediyordu, böylelikle Yucun hem bunalmıyor hem de sağlığına özen göstermek için uygun fırsatı buluyordu.

      Göz açıp kapayıncaya kadar bir yıl daha geçiverdi ve çocuğun annesi née Jia hiç beklenmedik şekilde bir hastalığa yakalanıp öldü. Yucun’ın öğrencisi annesinin hastalığı süresince ona bakmış, ilaçlarını hazırlamıştı. Kadının ölümünden sonra da derin bir yasa girdi. Yucun işini bırakmayı düşündü ama Lin Ruhai matem döneminde kızının eğitimini kesintiye uğratmamak için devam etmesini istedi. Zaten bünyesi narin olan kızın aşırı üzüntüden dolayı eski hastalığı nüksetti.

      Kız uzunca bir süre derslerine devam edemeyince, başka bir işi olmayan Yucun boş kaldı. Rüzgâr ılıman, güneş güleç olduğu zamanlarda, yemeğini yedikten sonra yürüyüşe çıkıyordu.

      Bir gün kırların keyfini çıkarmak için yürüyüşünü şehrin eteklerine doğru uzattı. Tepeler ve şırıltılı dereler, gür bir ormanlık ve bambu ağaçlarıyla çevrili bir yere geldi. Yoğun yeşilliklerin arasında yarı gizlenmiş bir tapınak vardı. Kapıları ve bahçesi harap hâldeydi. İç ve dış duvarları dökülüyordu. Kapının tepesindeki bir levhada Manevi İdrak Tapınağı yazıyordu. Kapının iki kenarındaki çürük tahtalarda şu gizemli dizeler vardı:

      (Sağ СКАЧАТЬ



<p>9</p>

Emperyal Çin’de yerel, üst düzey bir bürokrat ya da memurun idari bürosu veya konutudur. Bu üst düzey memur, kentin ya da bölgenin idari işlerini buradan yönetir. Genel sorumlulukları arasında, yerel finans işlerini yürütmek, suç davalarına bakmak, kararname çıkarmak da vardır. (ç.n.)