Название: Oz Diyarı: Teneke Woodman
Автор: Лаймен Фрэнк Баум
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6486-16-4
isbn:
“Evet, bu iyi bir kalbe sahip olduğunu gösteriyor.” dedi Korkuluk, başını sallayarak onayladı.
“Âşık kalbe sahip olmaması ne kadar kötü!” dedi Woot. “Teneke Adam, kıza iyilik yapmak için onunla evlenecek, sevdiği için değil. Nedense bu da doğru değil gibi görünüyor.”
“Bence, kız için en doğru olan bu.” dedi saman dolu olmasına rağmen çok zekice konuşan Korkuluk. “Çünkü âşık bir eş her zaman iyi değildir ancak iyi bir eş, her kızı mutlu eder.”
“Nimmie Amee kraliçe olacak!” diye haykırdı Teneke Woodman, gururla. “Onun için teneke bir elbise yaptırmalıyım, teneke dantelleri ve fırfırları olmalı. Teneke terlikleri, teneke küpeleri ve bilezikleri olmalı, bir de teneke taç tabii ki. Eminim ki Nimmie Amee hepsini sevecektir, bütün kızlar süslenmeye bayılır.”
“Munchkin Ülkesi’ne Emerald şehri üzerinden mi gideceğiz?” diye sordu Korkuluk, Teneke Woodman’e grubun lideriymiş gibi bakarak.
“Sanmıyorum.” diyerek cevapladı Teneke Adam. “Oldukça hassas bir maceraya giriyoruz. Çünkü eski aşkının onu unuttuğunu düşünen bir kızı arıyoruz. Nimmie Amee’ye onunla evlenmeye geldiğimi, bunu yapmanın görevim olduğunu söylemek benim için oldukça zor olacak. Bu yüzden etrafta az kişinin olması ikimiz için de daha iyi olur. Nimmie Amee’yi bulup onu mutlu ettikten sonra, Emerald şehrine götürüp Ozma, Dorothy, Betsy Bobbin, Minik Trot ve diğer tüm arkadaşlarımla tanıştıracağım. Ancak yanlış hatırlamıyorsam zavallı Nimmie Amee, sinirlendiğinde kırıcı olabiliyordu ve onu kurtarmaya bu kadar geç geldiğim için bana biraz kızabilir.”
“Anlaşılabilir bir durum.” dedi Woot usulca. “Ancak Munchkin Ülkesi’nin o kısmına Emerald şehrinden geçmeden nasıl ulaşacağız?”
“Gayet basit.” diyerek çocuğun sorusunu cevapladı Teneke Adam.
“Cebimde Oz’un haritası var.” diye ısrar etti çocuk. “Ve haritaya göre Winkie Ülkesi Oz’un batısında, Munchkin Ülkesi ise doğuda. Yani arada Emerald şehri var.”
“Doğru ama doğudan, Gillikin Ülkesi üzerinden gidersek Emerald şehrinin etrafından dolanabiliriz.” diye açıkladı Teneke Woodman.
“Tehlikeli bir yolculukta olduğumuz belli oldu.” diyerek cevapladı çocuk. “Gillikin Ülkesi’nin en üst köşelerinden birinde, Oogaboo’ya yakın bir yerde yaşarken, oradaki insanlarla tanışmaktan çok hoşlanmayacağımı söylemişlerdi. Ben de yolculuğum boyunca onlardan hep uzak durmuştum.”
“Bir gezgin, hiçbir şeyden korkmaz.” dedi Korkuluk. Komik bir şekilde sallana sallana yürüyor ama arkadaşlarının gerisinde de kalmıyordu.
“Korku insanı korkak yapmaz.” dedi Woot, yüzü kıpkırmızı olmuştu. “Tehlikelerden uzak durmanın onları alt etmekten daha kolay olduğunu düşünüyorum. Cesur ve kararlı da olsan en iyi yol en güvenli olandır.”
“Endişelenme, kuzeyin o kadar uzaklarına gitmeyeceğiz.” dedi Kral. “Yolumuzdan çok fazla sapmadan Emerald şehrinden uzak durmalıyız. Emerald şehrine yaklaşınca güneye yani Korkuluk ve benim bir sürü dostumuzun bulunduğu Munchkin Ülkesi’ne doğru döneceğiz.”
“Gillikin Ülkesi’nde biraz gezmiştim, şunu söylemeliyim ki orada bazı tuhaf insanlarla tanışmıştım ve hiçbirinden bir zarar görmedim.” dedi Korkuluk.
“Bana göre hepsi aynı.” dedi Woot, her zamanki umursamaz tavrıyla. “Tehlikeler, kaçınılmaz olduklarında ilgi çekici olurlar, bu yüzden gitmeye cesaret edeceğiniz her yere gelmeye hazırım.”
Böylece, yürüdükleri yoldan saparak kuzeydoğuya doğru yola koyuldular. Tüm gün boyunca o şirin Winkie Ülkesi’ndeydiler ve karşılaştıkları herkes Kral’ı saygıyla selamlayarak yolculuğunda şans diledi. Gece olunca bir evde durdular. Evde çok güzel ağırlanmışlardı ve Woot’un uyuması için de rahat bir yatak bulmuşlardı.
“Korkuluk ve ben, geceleri de gündüzleri olduğu gibi seyahat edebiliriz ancak grubumuzda etten birisi olduğu için geceleri durup uyumasına izin vermeliyiz.” dedi Teneke Woodman.
“Bir günlük seyahatin ardından, et yorulur.” diye ekledi Korkuluk. “Ama saman ve teneke hiç yorulmaz. Bu da demek oluyor ki biz, sıradan insanlardan bir şekilde daha üstünüz.”
Woot yorulduğunu inkâr edemezdi, sabaha kadar mışıl mışıl uyudu. Sabah olduğunda karşısına çok güzel bir kahvaltı getirilmişti.
“Siz ikiniz bunlardan yemeyerek çok şey kaçırıyorsunuz.” dedi dostlarına.
“Doğru söylüyorsun.” dedi Korkuluk. “Yemek bulamadığımızda yaşayacağımız olur olmadık mide ağrılarını ve açlığı kaçırıyoruz.”
Bunu söyledikten sonra Korkuluk, Teneke Woodman’e bir bakış attı, o da kafasıyla Korkuluk’un söylediklerini onayladı.
İkinci gün, hiç durmadan yürümeye devam ettiler. Eski maceralarını anlatıp birbirlerini eğlendiriyorlar ve Korkuluk’un okuduğu şiirleri dinliyorlardı. Korkuluk, Profesör Wooglebug’dan binbir çeşit şiir öğrenmişti ve dinleyecek birilerini bulduğunda okumaya bayılıyordu. Woot ve Teneke Woodman mecburen dinliyordu. Çünkü saman dolu dostlarından kaçmaları kaba bir davranış olurdu.
Korkuluk’un şiirlerinden birisi şöyleydi:
Hangi ses daha hoştur,
Samanın güzel ve dokunaklı çıtırtısından.
Rengi sarı ve parlak,
Gittiğim her yerde,
Beni mutlu eder çıtırtısını duymak.
Güzel, taze, altın renkli saman!
Kusursuzdur,
Bu kadar sıkı ve temiz doldurulman.
Yürüdüğümde çıtırdar,
Konuştuğumda fısıldar,
Oldukça da güzel kokar.
Beni kesersen incinmem,
Akacak kanım olmadığından,
Hiç acı da çekmem böyle olduğumdan.
Kullandığım saman,
Parçalanmaz ya da çürümez,
Defalarca sağlamlaştırıldığından!
Biliyorum söylüyorlar.
Güzel başım dolu,
Buğday ve kepek.
Gelin görün düşüncelerimi hepsi çok güzel.
Değişmezdim, değişebilsem bile
Sıradan et bir adamın beyniyle.
Her şeyimle mutluyum,
Şükür ki benzemem
Etrafta gördüklerime.
İçim küflenip tozlanırsa
Hemen yeniden doldururum samanla.
4. BÖLÜM
LOONVILLELİ СКАЧАТЬ