Название: Nutuk
Автор: Мустафа Кемаль Ататюрк
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6862-56-2
isbn:
Sivas’ta ilgililere göstereceğiniz telgraf şudur:
Zatıalilerinin Sivas vali ve komutanlığına tayinleri vekiller heyeti kararıyla Padişah hazretlerinin yüce buyruklarına sunulmuş ve gereği şerefle onaylanmış olduğundan hemen hareketle, bu telgrafı Sivas’taki sivil ve askerî memurlardan icap edenlere gösterip, vali ve komutanlığı üzerinize alarak göreve başlamanız ve hemen durumu bildirmeniz tebliğ olunur.
Dâhiliye Nazırı
Adil
Çok aceledir.
Babıâliden.
Malatya’da Elazığ Valisi Galip Beyefendi’ye,
C: 6 Eylül 1919.
Eşkıya takibi için gönderilecek kuvvetin masraflarının jandarma ödeneği hesabına, mal sandığından karşılanması zaruridir. Kaç kuruş sarf olunacağının ve gönderilecek kuvvetin miktarıyla hareket gününün hemen bildirilmesi.
Dâhiliye Nazırı, üç gün sonra da Ali Galip’in bir telgrafına cevap olduğu anlaşılan şu telgrafı veriyor:
Aceledir.
Malatya’da Elazığ Valisi Beyefendi’ye,
C: 8 Eylül 1919. Numara iki:
Sivas’ta güvenilebilecek vasıta olmadığı için yeterli bilgiler alınmamaktaysa da ora ahalisinden, burada bulunan bir adamın ifadesine ve diğer yerlerden de alınan umumi bilgilere göre evvela halk bu tahriklere taraftar değildir. İkinci olarak da asker yok denecek kadar azdır. Bu hareketi idare etmekte olanlar malum şahıslar ile komutan ve subaylardan bazılarıdır. Bunlar, işe millî bir şekil vererek maksatlarını kabul ettirmeye çalışmaktadır. Hâlbuki millet bu işlere taraftar değildir. Orası daha yakın olduğundan istediğiniz bilgileri daha kolaylıkla elde edebilirsiniz. Bununla beraber gazeteler her nasılsa oraya tayin olunduğunuzdan bahsettikleri için bir gün önce yola çıkmanız daha çok önem kazanmıştır. Birlikte bulunduracağınız kuvvetin ne kadar fazla olursa, başarıyı o nispette kolaylaştıracağı meydandadır. Bu kuvvetin miktarlarıyla hareket tarihinizin bir gün evvel kararlaştırılmasını ve bildirilmesini bekliyorum.
Ali Galip Bey, Nazır Adil’e cevaben Malatya’dan son olarak şu telgrafı veriyor:
Çok acele ve gizlidir.
Kendisi tarafından çözülecektir.
Dâhiliye Nezaretine,
Bu ayın on dördüncü günü yeteri kadar kuvvetle eşkıyanın takibi ve yakalanması için Malatya’dan hareket edecek şekilde gerekli tedbirler alınmıştır. Allah’ın yardımıyla çarpışmada neticenin başarılı olacağına itimat buyrulsun. Yalnız yazıların cevapları ve icapları geciktirilmemelidir.
Elazığ Valisi
Bu telgraftan, 9-10 Eylül gecesini hükûmet binasında, heyecanlar içinde sabaha kadar uykusuz geçiren Ali Galip’in, 9 Eylül 1919 günü henüz kahramanlığının üzerinde ve Allah’ın yardımıyla çarpışmada başarıdan pek ümitli olduğu anlaşılıyordu.
Efendiler, bu olay ve bu vesikalardan haberdar edilen sivil amirlerden, Dâhiliye Nazırı Adil Bey’e ve komutanlardan da Harbiye Nazırı Süleyman Şefik Paşa’ya güvenilemeyeceği yolunda telgraflar çekilmesinin uygun olacağı düşünüldü. Halkın dikkati çekildi.
Sivas Valisi Reşit Paşa’nın telgrafına cevap veren Adil Bey’in şu sözleri ne kadar garip ve hayret vericidir. Adil Bey bahsettiğim telgrafını şu cümlelerle bitiriyordu: “… Elbette Halife hazretlerinin yüce buyruklarına uymak gereğini takdir edersiniz.” (Ves. 70).
Efendiler, tesadüfen bu görüşme esnasında ben de telgrafhanede bulunuyordum. Bir aralık dayanamadım; şu telgrafı kaleme alıp çekilmek üzere memura verdim.
Dâhiliye Nazırı Adil Bey’e,
Milleti, padişahına maruzatta bulunmaktan men ediyorsunuz. Alçaklar, caniler! Düşmanlarla millet aleyhinde haince tertiplerde bulunuyorsunuz. Milletin kudret ve iradesini takdirden âciz olduğunuza şüphe etmiyordum. Fakat vatan ve millete karşı haince ve son bir ümitle alçakça harekette bulunacağınıza inanmak istemiyordum. Aklınızı başınıza toplayın. Galip Bey ve yardakçıları gibi aptalların ahmakçasına asılsız vaatlerine kapılarak ve Mister Nowil gibi milletimiz ve vatanımız için zararlı olan yabancılara vicdanınızı satarak yaptığınız alçaklıkların milletçe sorulacak hesabını göz önünde tutunuz. Güvendiğiniz şahısların ve kuvvetin akıbetini öğrendiğiniz zaman, kendi akıbetinizle mukayeseyi unutmayınız.
Bütün komutanlar da gerektiği şekilde müracaatlarda bulundular.
12 Eylül’e kadar aldığımız raporlardan kaçakların 10-11 Eylül gecesini Rika’da geçirdiklerinin ve 11-12 Eylül gecesini de Rika’nın yarım saat yakınında bir köyde, bir aşiret reisinin yanında geçireceklerinin anlaşıldığı bildiriliyordu. (Ves. 71). Bu bilgi, 20’nci, 15’inci ve 13’üncü Kolordu Komutanlarına bildirildi. (Ves. 72).
11 Eylül’de ve 11-12 Eylül’de Malatya ile telgraf başındaki haberleşmeler, henüz Malatya’da kesin emir ve talimat almış olan şahısların zihinlerinin karmakarışık bulunduğunu gösterecek mahiyetteydi.
Elazığ’dan gelen Alay Komutanı İlyas Bey, “Mutasarrıf Bey’in gönderdiği özel bir adam tarafından, Vali Ali Galip ve Mutasarrıf Halil Beylerin bazı şartlarla mevkilerine dönmek istedikleri” ifade edilmiş. Bu bakımdan “Memleketin selameti adına bunların bu şekilde ileri sürülen tekliflerini kabul etmenin uygun olup olmadığı hakkındaki emrinizi beklemekte bulunduğumuz arz olunur.” demekteydi. (1 Eylül) (Ves.73).
Bunun arkasından, 11-12 Eylül gecesi de, yine telgraf başına gelen Süvari Alay Komutanı Cemal ve Mutasarrıf Vekili Tevfik ve Topçu Alay Komutanı Münir ve Jandarma Yüzbaşısı Faruk ve Baytar Binbaşısı Mehmet ve Elazığ’dan gelen Alay Komutanı İlyas Beyler adına, İlyas Bey şunları СКАЧАТЬ