Özbek Edebiyatı Yazıları. Karakaş Şuayip
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Özbek Edebiyatı Yazıları - Karakaş Şuayip страница 8

Название: Özbek Edebiyatı Yazıları

Автор: Karakaş Şuayip

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6494-95-4

isbn:

СКАЧАТЬ Cantöşev ve Sıdık Karaçev gibi yazarlar, Kırgız tiyatro edebiyatının ilk örneklerini vermişlerdir.

      1924’ten sonra, daha çok siyasî mahiyette eserler yazılmıştır. Eski hayatı kötüleme, sosyalist sistemi ve yeni hayatı övme, bu eserlerde işlenen başlıca konulardır. Eserlerinde Sovyet ideolojisine yer vermeyen, yeni rejimi benimsemeyen Kasım Tınıstanuulı, Sıdık Karaçev, Moldo Kılıç gibi şair ve yazarlara hayat hakkı tanınmamış, hepsi halk düşmanı ilân edilerek öldürülmüşlerdir.

      İkinci Dünya Harbinden sonra, “ideolojik temizlik” adı altında sözlü gelenekte yaşayan Manas destanı gibi eserler, milliyetçilik fikrini aşıladığı için yasaklanmıştır. Kırgız yazılı edebiyatının 1924’te başladığı, bu tarihten önce yazılı eser verilmediği ilân edilerek bu görüşü benimsemeyen Tazabek Samancın, Taşım Bayayev, Ziyaş Bektenov gibi yazarlar tutuklanarak sürgüne gönderilmişlerdir.

      1991 yılındaki bağımsızlığa kadar devam eden bu dönemde Tölögön Kasımbekov, Cengiz Aytmatov, Kazat Akmatov, Süyünbay Eraliyev, Alıkul Osmanov, Turar Koconberdiyev, Toktobolat Abdmomonov, Begsultan Cakeyev, Calil Sadıkov, Nuri’a Cetikaşkayeva, Mayramkan Abılkasımova, Subayılda Abdıkadırova, Süyünbay Eraliyev, Kubat Cusupaliyev, Ramiz Rızkulov eserler vermişlerdir.

      1991’deki bağımsızlıktan sonra siyasî baskılardan kurtulan edebiyat, farklı bir yol takip etmeye başlamıştır. Önce eski edebî mirasa sahip çıkılmış, halk düşmanı sayılarak öldürülen şair ve yazarların itibarları iade edilip eserleri tekrar yayımlanmıştır. Bunların hayatını anlatan romanlar yazılmıştır. Geçen yüzyıllara ait tarihî olaylar, yeni yazılan eserlerde konu olarak işlenmiş; bazı eserlerde ise Sovyet rejiminin insanlar üzerindeki menfî tesirler, çevre felâketi, dürüstlük, ahlâkî ve millî değerler ele alınmıştır.

      8. Kıbrıs Türkleri Edebiyatı

      1878 yılına kadar Osmanlı devletinin sınırları içinde kalan Kıbrıs adası, bu tarihten sonra, Lozan Barış Antlaşması’na kadar İngilizlerin kontrolü altında kalmıştır. Bu sebeple Kıbrıs Türk edebiyatı, arzu edilen gelişmeyi gösterememiştir. 1923 yılında imzalanan Lozan Barış Antlaşması’yla adanın idaresi tamamen İngilizlere bırakılır. Bu tarihten itibaren Kıbrıs Türkleri için kültürel alanda bir gerileme ve suskunluk dönemi başlar. Bu dönem, 1940’lı yıllara kadar sürer. 1940’lı yıllarda Samet Mart, Hikmet Afif Mapolar, Rauf Raif Denktaş, Taner F. Baybars, Özker Yaşın, Semih Sait Umar, Cem Sual, Urkiye Mine Balman gibi şahsiyetler nazım ve nesir tarzında eserler verirler. Bunlardan bilhassa Özker Yaşın, İngiliz ve Rum baskılarını yansıtan şiirleriyle tanınmıştır. 1943 yılından itibaren gazete ve dergilerin sayısında artış görülür. Ocak, Dünya ve Yeni Mecmua gibi dergiler yayımlanır.

      Rumların 1963’te kanlı Noel, 1964’te ise Erenköy baskınları meydana gelir. Bu hâdiseler tabiî olarak edebiyata da akseder. Çeşitli gazete ve dergilerde şiir ve nesir tarzında bu baskınlarla ilgili eserler yayımlanır. Bu dönemde neşredilen eserlerin ana teması, geçmişe duyulan özlemdir. Milliyetçilik, ahlâk, politika, savaş, kahramanlık ve Türkiye’ye bağlılık, işlenen diğer konulardır.

      Cereyan eden hâdiselere paralel olarak Kıbrıs Türk edebiyatındaki türlerde de çeşitlilik görülür. Bu durum, 1974’ten sonra çok hızlı bir gelişme gösterecek olan son dönem edebiyatına zemin hazırlamıştır. 1974 yılında adadaki siyasî dengenin Rumlar tarafından Türklerin aleyhine değiştirilmesi üzerine Türkiye, Kıbrıs Barış Harekâtı’nı gerçekleştirir. Bu tarihten sonra adada, yeni bir siyasî dönem başlar. Bu gelişmeler edebiyata da tesir eder. Kazanılan zafer, Kıbrıslı şair ve yazarları derinden etkiler. Bu dönemde yayımlanan eserlerin temel konusu, bağımsızlık ve zaferdir. Bunların yanı sıra barış, eşitlik, hürriyet, kardeşlik gibi konulara yer verilir. Son dönem Kıbrıs Türk edebiyatında eserleriyle öne çıkan bazı şairler şunlardır: Oktay Öksüzoğlu, Fikret Demirağ, Kâmil Özay, Osman Türkay, Özker Yaşın, Mehmet Levent, Neriman Cahit ve Orbay Deliceırmak.

      9. Irak Türkmenleri Edebiyatı

      Asırlarca Osmanlı sınırları içinde yaşayan Irak Türkmenleri, 1918’de bölgenin İngilizler tarafından işgalinden sonra Anadolu’daki Türklerden ayrı yaşamak zorunda bırakılmışlardır. 1918 sonrası Irak Türkmenleri edebiyatı, klâsik şiir geleneğinin devamı şeklinde gelişmesini sürdürür. Meşhur şair Hicrî Dede, mahallî ağız özelliklerini koruyarak yazdığı “Kerkük Hâtırâtı” adlı şiirinde klâsik tarzı, halk şiiri tarzına yaklaştırmıştır. Hıdır Lütfi, Mehmed Sâdık, İzzettin Abdi Bayatlı, Hasan Görem, Osman Mazlum, Ali Marufoğlu, Celâl Rıza, Mehmet İzzet Hattat, Fahrettin Ergeç bu tarzda eserler veren diğer şairlerdir.

      Dönemin en önemli yayın organı olan Kardaşlık dergisinde, klâsik-modern edebiyat tartışmaları yapılır. Ata Terzibaşı, bu tartışmalar sırasında klâsik şiirin yanında yer alır. Salâh Nevres ise yeni şiiri müdafaa eder. Bu tartışmalar devrin şairlerini etkiler. Nesrin Erbil, Necmettin Esin, Nihat Akkoyunlu, Ata Bezirgân gibi genç şairler, modern tarzda şiirler yazarlar.

      Irak Türkmenleri arasında yetişen bütün şairler, halk edebiyatı ürünlerine özel bir önem vermişler, bunları eserlerine de aksettirmişlerdir. Mustafa Gökkaya ile Nâsıh Bezirgân, mani ve horyat tarzında şiirler yazmışlardır. Mustafa Gökkaya, Türkmenlerin dillerine ve milliyetlerine olan bağlılıklarını, Türk milletine mensup olmaktan duydukları gururu, 1959 Kerkük katliamını şiirlerinde işlemiştir.

      10. Batı Trakya Türkleri Edebiyatı

      Lozan Barış Antlaşması’na göre Yunanistan’a bırakılan Batı Trakya’da, 1923’ten günümüze kadar Türklerin meydana getirdikleri edebiyata, Batı Trakya Türkleri edebiyatı diyoruz. Yunan idaresi altında kalmanın sıkıntılarını yaşayan Batı Trakya Türklerini, ayrıca Yunan İç Savaşı ve İkinci Dünya Harbi derinden etkilemiştir. Bir sebeple 1923’ten 1960’a kadar devam eden dönemde, önemli bir edebî gelişme olmamıştır. Bu dönemde yetişen en önemli şahsiyet Mehmet Hilmi’dir.

      1960’tan sonra edebiyatta gelişmeler görülür. Türkiye’de öğrenim gören gençler, dönüşte çeşitli gazete ve dergiler yayımlamışlardır. Birlik, Öğretmen gibi yayınlar, edebî harekete canlılık kazandırmıştır. 1980’den sonra edebiyat dışa açılarak Türkiye’de ve dünyada adından söz ettirmeye başlar. Bilhassa bu dönemde yayımlanmaya başlanan Şafak dergisi, Türk sanatkârların sesini dünyaya duyurmada önemli bir hizmet görmüştür.

      Yunanlıların Türklere uyguladığı siyasî, sosyal, ekonomik ve kültürel baskılar, Batı Trakya Türkleri edebiyatında işlenen en önemli konudur. Yoğun bir şekilde işlenen bu konu, “Huzursuzluk edebiyatı” adı verilen bir edebiyatı ortaya çıkarmıştır. Türkçe ile beraber Müslümanlık, Türklerin millî kimliklerini belirleyen en önemli iki unsurdur. Bu sebeple dinî muhtevalı eserlerin Batı Trakya Türkleri edebiyatında özel bir yeri bulunmaktadır.

      Batı Trakya Türkleri edebiyatında 1960’tan sonra Mehmet Arif (Kemal Şevket Batıbey), Asım Haliloğlu, Ali Rıza Saraçoğlu, Hüseyin Mazlum, Rahmi Ali, Abdurrahim Dede, Mustafa Tahsin, Tevfik Hüseyinoğlu, Hüseyin Salihoğlu, Fehim Mehmedoğlu gibi şair ve yazarlar, bütün edebî türlerde eserler vermişlerdir. Bu edebiyatın teşekkülünde ve gelişmesinde, “Türklük”, “Rumelilik” ve “Batı СКАЧАТЬ