Özbek Edebiyatı Yazıları. Karakaş Şuayip
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Özbek Edebiyatı Yazıları - Karakaş Şuayip страница 7

Название: Özbek Edebiyatı Yazıları

Автор: Karakaş Şuayip

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6494-95-4

isbn:

СКАЧАТЬ bazılarıdır.

      Özbekistan’ın 1991 yılında bağımsız olmasından sonra millî kültür ve edebiyatın gelişmesine yeni imkânlar tanınmıştır. Stalin devrinde vatan haini ilân edilerek kurşuna dizilen Ceditçi şair ve yazarların eserleri tekrar yayımlanma ve okunma imkânına kavuşmuştur. Bugün “İstiklâl Fidâiyleri”, “İstiklâl Kahramanları” sayılan Ceditçiler hakkında seri hâlinde kitaplar yazılmakta, yerli ve millî özelliklere sahip bir edebiyat gelişmektedir.

      5. Türkmen Türkleri Edebiyatı

      Türkmen edebiyatı, 20. yüzyılın başında önce şiir türünde eserler vermiştir. Türkmen sahasının 19. yüzyılın ikinci yarısında Rus idaresine girmesi ve bilhassa kanlı Göktepe olayları, bu şiirlerin en önemli konusunu meydana getirir. 1908 yılında neşredilmeye başlanan ilk Türkmen gazetesi Mecmua-yı Mâverâyı Bahr-i Hazar ile 1915’ten itibaren Rus idaresi tarafından RusçaFarsça-Türkmen Türkçesiyle yayımlanan Ruznâme-yi Mâverâ-yı Bahr-i Hazar adlı gazeteler, edebiyatı canlandırır. Bu gazetelerde Rus çarını öven şiirlerin yanı sıra Göktepe savaşlarıyla ilgili şiir ve hikâyeler de yayımlanır.

      Sovyet döneminin başladığı 1920’li yıllarda toprak-su reformu, kadın hakları, zengin-fakir kavgaları, edebî eserlerin muhtevasını teşkil eder. Ahlâkî değerler reddedilir. Sovyet ideolojisini kabul etmeyen şair ve yazarlar, ağır suçlamalarla karşılaşırlar. Bu dönemde, şiir daima önde olmak üzere nesir tarzında da gelişmeler olmuştur. Roman ve hikâye, bu yıllarda büyük rağbet görmüştür.

      1930’lu yıllarda bütün Sovyetler Birliği’nde olduğu gibi Türkmenistan’da da yeni rejimi kabul etmeyen şair ve yazarlar şiddetli cezalara çarptırılırlar. 1931 yılında Abdılhekim Gulmuhammedov ile Oraz Vepayev, 1937 yılında ise Oraz Taçnazarov ile Hocanepes Çarıyev kurşuna dizilirler. Berdi Kerbabayev, Garaca Burunov, Şalı Kekilov, Ruhi Alıyev ve Hıdır Deryayev hapsedilirler. Diğer birçok şair ve yazar ise İkinci Dünya Harbi sırasında askere alınarak cepheye gönderilir. Bu şair ve yazarların çoğu savaşta ölmüştür. Bu hâdiseler sebebiyle edebî hayatta bariz bir duraklama meydana gelir. Bu dönemde yazılan eserlerde, devlet çiftliklerinde ve köylerde yaşanan hayat geniş bir şekilde anlatılmıştır. Savaştan dönen şair ve yazarlarla diğer bazı sanatkârlar, eserlerinde savaş hatıralarını malzeme olarak kullanmışlardır.

      Berdi Kerbabayev, Berdinazar Hudaynazarov, Ata Atacanov, Nuri Bayramov gibi romancılar, 1960’tan sonra yazdıkları eserlerinde şehir ve köy hayatına, çöldeki imar faaliyetlerine dikkat çekerler. Aynı konular hikâyelerde de geniş şekilde ele alınır. Bu dönemde bazı yazarlar, tarihî konuları millî bakış açısıyla eserlerinde yeniden yorumlarlar. Gılıç Kulıyev, hikâye ve romanlarında sömürge hâlindeki Şark milletlerinin ıztırabını dile getirir. Ata Govşudov, Gurbandurdı Gurbansehedov, Sapargeldi Annasehedov, Bazar Amanov, Nazar Gullayev gibi yazarların eserlerinde de millî tarih unsurları önemli bir yere sahiptir.

      1960’lı yılların ortalarından itibaren lirik şiir büyük önem kazanır. Durdı Haldurdı, Ata Atacanov, Gara Seyitliyev, Memmet Seyidov, Kerim Gurbannepesov, Berdinazar Hudaynazarov ve Allaberdi Hayıdov gibi şairler, yeni Türkmen şiirinin muhtevasını zenginleştirerek sanat seviyesini yükseltirler. 1980’li yıllardaki yeniden yapılanma döneminde ise siyasî ve sosyal muhtevaları işleyen edebî eserler, günün şartlarına uygun olarak daha fazla rağbet görür.

      Türkmenistan, 1991 yılında bağımsızlığını kazanınca, şair ve yazarlar üzerindeki Sovyet baskısı da sona erer. Bu gelişmeler, edebiyat üzerinde müspet tesir uyandırır. Bunun tabiî bir sonucu olarak millî tarih, millî gurur ve istiklâl, edebî eserlerde heyecanla terennüm edilmektedir.

      6. Kazak Türkleri Edebiyatı

      1905 yılında Rusya’da meşrutiyet idaresinin kurulması, Kazak sahasında da müspet tesir uyandırmış; İstanbul’da, Kazan’da ve Rus okullarında eğitim görmüş olan aydınların daha rahat çalışmalarına imkân vermiştir. Bu dönemde faaliyet gösteren Yusupbek Köpeyulı, Spendiyar Köpeyulı, Sultanmahmut Toraygırulı, Ahmet Baytursunulı, Mircakıp Duvlat, Alihan Bükeyhanulı gibi şair ve yazarlar şiir, hikâye, roman, tiyatro ve makale türünde yazdıkları eserlerde ve çıkardıkları gazetelerde, halkı millî uyanışa davet etmek için hürriyetçi fikirleri işlemişlerdir. Bilhassa Mircakıp Duvlat’m 1908 yılında neşrettiği Oyan Kazak (Uyan Kazak) adlı şiir kitabı ile Ahmet Baytursunulı, Alihan Bükeyhanulı, Mustafa Urazulı ve Mircakıp Duvlat tarafından 1913-1918 yılları arasında çıkarılan Kazak gazetesi, Kazak Türklerinin millî uyanışında çok önemli bir rol oynamıştır. 1916 yılında meydana gelen büyük isyan hareketi ve bu isyanı anlatan eserlerin yayımlanması, Kazak Türkleri arasında istiklâl düşüncesini kuvvetlendirmiş; bütün bu gelişmeler 1917’den sonra Alaş-Orda Kazak Millî Hükûmeti’nin kurulmasıyla sonuçlanmıştır. Mağcan Cumabayulı ve Muhtar Avezov, bu devrin diğer önemli şair ve yazarlarıdır. Sovyet idaresinin kurulduğu 1920’li yıllarda, şair ve yazarlar üzerindeki ağır baskı, edebiyatı olumsuz yönde etkilemiştir. Bu dönemde Sovyet ideolojisine uygun olarak sınıf çatışmalarını esas alan yeni eserler yazdırılmıştır. Bundan dolayı edebiyatta bir gerileme olmuştur. Milliyetçi şair ve yazarlar tutuklanmış, sürgüne gönderilmiştir. 1930’dan sonra ise Sovyet ideolojisini kabul etmeyen sanatkârlar, bu defa öldürülmeye başlanmıştır. 20. yüzyıl Kazak edebiyatının en büyük temsilcileri sayılan Ahmet Baytursunulı, Mircakıp Duvlat, Mağcan Cumabayulı gibi şair ve yazarlar, bu dönemde milliyetçi ve Türkçü çalışmalarından dolayı kurşuna dizilmişlerdir.

      İkinci Dünya Harbi yıllarında tanınan kısmî serbestlik döneminde, edebiyatta yeni bir canlanma görülür. Kazak askerlerinin savaşta gösterdikleri kahramanlıkları anlatan pek çok manzum ve mensur eser yazılır. Savaştan sonra edebiyat üzerindeki baskı politikasına tekrar dönülür. 1991 yılındaki bağımsızlığa kadar süren Sovyet döneminde Saken Seyfullin, Muhtar Avezov, Sabit Mukanov, Âbit Müsirepov, Kalmağan Abdülkadirov, Tahir Cankulı, Abdullah Tacıbayev, Ali Ormanov, Olcas Süleymanov gibi şair ve yazarlar eserler vermişlerdir.

      1991’de bağımsız Kazakistan Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra edebiyat, ideolojik baskılardan kurtulmuştur. Son yıllarda Kazakların millî hayatını dile getiren ve Sovyet dönemini tenkitçi bir gözle değerlendiren yeni bir edebiyat kurulmaya başlanmıştır.

      7. Kırgız Türkleri Edebiyatı

      Türkistan, 19. yüzyılın ikinci yarısında Çarlık Rusyası tarafından işgal edilince, verimli arazilere Rusya’dan getirilen göçmenler yerleştirilmiş, toprakları ellerinden alınan Kırgızlar ise dağlık bölgelerde yaşamaya mecbur edilmişlerdir. Bu işgal ve sürgünün yarattığı huzursuzluk sebebiyle Kırgızlar zaman zaman isyan etmişlerdir. 1917 yılına kadar devam eden bu dönemde Moldo Kılıç Şamırkanuulı, Toğolok Moldo, Toktoğul Satılganuulı ve Cenicok gibi şairler eserler vermişlerdir. Bu şairler eserlerinde çarlık Rusyasının idaresinden bunalan Kırgız Türklerinin hayatını ve istiklâl düşüncesini terennüm etmişlerdir. Bilhassa 1916 yılındaki bütün Türkistan’ı içine alan isyan sırasında yüz binlerce Kırgız Türkünün öldürülmesi, edebî eserlerde çokça işlenmiştir. Daha çok bu son katliam sebebiyle Kırgızlar, 1917 ihtilâlini bir kurtuluş olarak değerlendirmişlerdir.

      Kırgızistan, çarlık Rusyası devrinde, ekonomik ve kültürel bakımdan imparatorluğun en geri bırakılmış bölgelerinden biridir. СКАЧАТЬ