Название: Salon Köşelerinde
Автор: Safveti Ziya
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-99850-3-9
isbn:
“Tabii değilsin, Şekip!” dedim. “Kendini aldatıyorsun yavrum!.. Miss Lydia’yı bir daha gördüğün anda seveceksin ve sonra ebediyen muzdarip olacaksın!”
Yine o süzgün gözler, o yarı mütebessim dudaklar, o kumral saçlar, o yumuk çehre, o beyaz omuzlar gözümün önüne geldi, elimde olmadan yüreğim çarptı, bastonumu şiddetle savurdum.
“Ne olursa olsun!” dedim. “Hayata, kadere tabi olalım ve artık düşünmeyelim.”
Eve de varmıştım. Cebimdeki anahtarla yavaşça kapıyı açtım. Kimseyi uyandırmamak için sessiz sessiz odama çıktım. Şafak henüz atıyordu. Odamda bir aşağı bir yukarı gezinerek soyunduğum sırada Lydia’yla oynadığımız valsi mırıldanıyordum.
Ertesi gün saat beşi çeyrek geçe Madam Daven’nun kapısındaydım. Beni karşılayan beyaz boyun bağlı, fraklı hizmetkâra bastonumla paltomu verdiğim sırada sordum:
“Madam kabul ediyor mu?”
“Evet bey, madam küçük salondadır.”
Önüme düştü, palmiyelerle, halılarla süslü mermer merdivenden çıktık. Büyük salonun kapısı açılınca derinden kahkahalarla karışık kadın sesleri duyuldu. Salonda halılar kaldırılmış, cilalı parke parıldıyor, açık piyanonun yanında bir tapör, yani ücretle tutulmuş biri, birtakım notaları karıştırıyordu. Hizmetkâr mavi atlas üzerine sırma işlenmiş Kütahya işi bir perdeyi usulca kaldırdı, kenara çekildi, içeriye girdim.
Bu ufak boduvar’da Matmazel Markeza’larla Madam Dölans bulunuyordu. Madam Daven’nun elini öptükten sonra matmazellere hürmetlerimi sundum. Madam Daven’ya dedim ki:
“Salona şöyle bir göz gezdirdim madam, halılar kaldırılmış, tapör cenapları da piyanonun başındaki yerlerini almışlar… Demek dört gözle gelişim bekleniliyormuş. Lakin şimdiden haber vereyim, bir şeye başlamak hususunda benim kadar yeteneksiz, ahmak adam yok gibidir.”
Hepsi birden söylemeye başladılar. Bu söz hücumu arasında beni şaşırttılar.
“Boş yere üzülmeyiniz, Şekip. Sizin zekânızı, kavrayışınızı övmemeye karar verdik, onun için boşuna kendinizi yormuş olursunuz.”
Yine hepsi birden gülüyorlardı. Madam Daven bana yer gösterdi.
“Şaşırmayınız, oturunuz.” dedi.
Hep beraber oturduk, bir halka teşkil ederek konuşmaya başladık.
Madam Daven devam etti:
“Dün geceki baloda hiç eğlenmedim. O kadar kalabalık arasında dans etmek bir azap! Hele kotilyonda oturacak yer bulamadık. Ta üçüncü sırada kaldık!”
“Ya komite üyesinin nezaketsizliği!.. Kotilyonu yalnız bildiklerine dağıttılar. Aynı parçadan bir kadına üç dört tane birden verdiler de sonra hiç almayanlara terbiyesizce ‘Kalmadı efendim, ne yapalım? Yaratalım mı?’ gibi davranışlarda bulundular!”
Madam Dölans da oradan atıldı:
“Canım ne vakit öğreneceksiniz?.. Bu Beyoğlu’nda her kusurdan, her ayıptan aklanmış ve saygıdeğer olmak için ya elçiliklerin ileri gelenlerinden yahut İngiliz olmalı, şüphesiz dün akşamki o çirkin, o soğuk İngiliz kızına dikkat etmişsinizdir. Kotilyondan sonra yalnız çiçeklerini iki kişi taşıyordu. Bari güzel bir şey olsa!”
Matmazel Laura Markeza da söze karıştı:
“Yok, doğrusu ben pek beğendim o kızı, üzerinde bir kibarlık, bir zarafet var. Bana sorarsanız dün gece en iyi tuvalet onunkiydi. Tabii Madam Daven müstesna…”
Madam Daven hafif hafif öksürdü ve dedi ki:
“Şekip Bey bir şey söylemiyor! Acaba genç miss’i o nasıl buluyor?”
“Nafile!” dedim. “Benden bir şey alamazsınız. Kadınlar hakkında, kadınların yanında görüş açıklamaktan daima kaçınırım.” Matmazel Alice Markeza güldü.
“Canım, Şekip Bey de artık baştan aşağı fazilet oldu. Daha önce böyle değildiler. Bu değişim neden acaba?”
Madam Daven:
“Neden olacak?” dedi. “Şüphesiz yeni bir aşktan!.. İnsanı aşk kadar; tedbirli, ağzı sıkı, başkalarına karşı hoşgörülü eden bir şey yoktur!”
İki kız kardeş birden atıldılar:
“Çok tuhaf. Şekip Bey âşık olur muymuş? Acaba bu zor beğenen kişi, kimi sevebildi?”
Madam Dölans manalı bir biçimde tebessüm ederek dedi ki:
“Dün gece baloda en çok kiminle vals ettiğine dikkat ettiyseniz anlamışsınızdır.”
Madam Dölans gayet çirkin, ikiyüzlü, son derece kıskanç bir kadındı; ki eşinin memurluğu ve kendisinin büyük serveti sayesinde cemiyet içinde önemli bir yer edinmiş olduğundan genç kadınlar bir araya geldikçe, fırsat buldukça arkasından söylemediklerini bırakmayarak içlerini döküp rahatlamakta devamla beraber, yüzüne karşı olağan dışı bağlılıkla hürmet ederler; genç kızlarsa şerrinden sakınmak, salonunda, gece eğlencelerinde bulunarak yardımıyla parlak bir evlilik yapabilmek için kendisine son derece sevgi gösterirler, emirlerine boyun eğerlerdi. Hakikaten de Madam Dölans’ın salonuna kabul edilmek, cemiyet içinde bir yer tutmak, her salon için bir giriş biletine sahip olmak demektir.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.