Sayılarla dünya tarihi. Emma Marriott
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Sayılarla dünya tarihi - Emma Marriott страница 8

Название: Sayılarla dünya tarihi

Автор: Emma Marriott

Издательство: Maya Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-8068-77-1

isbn:

СКАЧАТЬ üzere) hiç olmadığı kadar artmıştır.

      1.000 Adım

      Romalılar, sürekli genişleyen imparatorlukları içerisinde, askeri birliklerin hareket etmesi ve çeşitli malların taşınması amacıyla toplamda 400.000 kilometre (250.000 mil) uzunluğunda yollar inşa etmişlerdir. Yolları inşa ederken kendi buldukları bir tür betonu kullanmışlardır ve bu sayede su geçirmez bir zemin elde edebilmişlerdir. Kurdukları düz güzergâhlı yollar bugün kullandığımız yolların temelini oluşturmaktadır. Yol hesaplamalarında mil taşı kullanılmışlardır. Bugün İngilizlerin uzunluk birimi olarak kullandıkları “mil” ise, Latincede “bin adım” anlamına gelen “mille passuum” sözünün kısaltılmış şeklidir.

      4 Gospel

      İncil’in Yeni Ahit bölümünde 4 gospel (Anglosakson dilinde godspell, iyi haberler anlamındaki evangelium kelimesinin bir çevirisi) yer alır. Bunlar Matta, Markos, Luka ve Yuhanna’dır ve görünüşe göre 12 havariden 4’ü tarafından yazılmışlardır. İsa’nın hayatıyla ilgili bilgileri ve buna ek olarak öğretilerine dair yorumları içerirler.

      Bu gospellere göre İsa, Roma İmparatoru Augustus Sezar’ın saltanatı sırasında (MÖ 27 – MÖ 14) Meryem’in oğlu olarak Celile bölgesindeki Beytüllahim’de doğdu. 27 yılı civarlarında, merhametli ve şefkatli Tanrı’dan, hayırseverlik, samimiyet ve alçakgönüllülük gibi temel ilkelerden bahsederek yakınındaki Yahudilere vaaz vermeye başladı. Vaazlarının kışkırttığı Yahudi önderleri onu Roma valisi Pontius Pilatus’a şikâyet ettiler. Pilatus ise onun çarmıha gerilerek öldürülmesi emrini verdi. 4 gospelin iddiasına göre İsa çarmıha gerildikten 3 gün sonra mezarından yükselmiştir. Bu da inananlarına onun gerçekten mesih olduğunu kanıtlamıştır.

      Sonraki iki yüzyıl boyunca İsa’nın öğretisi, 4 gospelde kutsallaştırıldığı şekliyle Roma dünyasının her tarafına yayıldı. Markos muhtemelen 70 yılından önceki 10 yıllık süre zarfında kaleme alınmıştır. Gospellerin ilki ve en kısasıdır. Matta ve Luka ise biçim ve içerik bakımından Markos’a çok benzemektedir. Bu yüzden yazılmaları sırasında Markos’tan yararlanıldığı düşünülmektedir. Yeni Ahit’te yer alan 27 kitaptan 13 tanesinin yazarı olan Pavlus’un mektupları da İsa’nın öğretisinin yayılmasında etkili olmuştur. Esasen Anadolulu bir çadırcı olan Aziz Pavlus’un Hıristiyan topluluklarına adadığı mektuplar, İsa’nın ölümünden sonraki 20 yıl içinde yazılmışlardır. Bunlar günümüze ulaşan en eski Hıristiyan yazmalarıdır.

      Roma yöneticilerinin bu çok tehlikeli Hıristiyanlık kültünün takipçilerine uyguladığı, özellikle Decius (MS 250) ve Diocletianus (MS 303 – MS 311) döneminde ağırlık kazanan geniş çaplı zulme karşın Hıristiyanlık, MS 381’de Roma İmparatorluğu’nun resmi dini haline geldi. Bu noktadan sonra ise Avrupa’nın dört bir tarafına ve hatta Avrupa’nın ötesine yayılmaya başladı.

      1 Bölük 100 Adam Eder Mi?

      Roma İmparatorluğu’nun temelinde sahip olduğu güçlü ordu yatmaktaydı. Bu ordunun en küçük birimine “centurio” denmekteydi ve tahmin edeceğinizin aksine 100 kişiden değil, 80 kişiden oluşmaktaydı. 6 “centurio” bir “kohort”u, 9 “kohort” ise süvari, mühendis ve subaylarla birlikte bir lejyonu meydana getirmekteydi. İmparator Hadrianus döneminde (117 –138) Roma ordusu 28 lejyonu sahaya sürebiliyordu.

      Askeri garnizonların imparatorluğun her tarafına yayılması, Roma askerleri ve yerel halklar arasında kültür alışverişini zorunlu kılarak yerel halkların asimilasyonuna neden oldu. Gerçekten de Roma ordusunun sevk ettiği savaşçıların pek çoğu işgal edilen bölgelerden seçilmekteydi: İmparator Hadrianus’un ordusundaki 380.000 askerin sadece 154.000’i düzenli birlikler halindeydi. Süvari ve piyadelerden oluşan 215.000 kişilik yardımcı gücün büyük bir kısmı Roma’nın ele geçirdiği topraklardan gelmekteydi.

      Roma Ordusunun 1/8’i

      İmparator Claudius’un Britanya’yı 43 yılında işgal etmesinin ardından burada kurulan Roma yönetimi, Kelt kabileleri arasında yoğun bir tepkiyle karşılandı. Bu nedenle, Roma ordusunun sekizde biri Britanya’da konuşlandırıldı. Milattan sonra 1. yüzyılda ortaya çıkan kabile ayaklanmalarından özellikle 60 yılındaki Iceni Ayaklanması Britanya’daki Roma hükümranlığına neredeyse son verdi. Kraliçe Boudica’nın sürüklediği bu isyan neticesinde Camulodunum (Colchester), Londra ve Verulamium (St. Albans) şehirleri yerle bir oldu. Neticede Romalılar Britanya’nın kuzey kesimlerini ele geçirmekte başarısız oldular ve İrlanda’yı işgal etmeyi akıllarından bile geçiremediler. 122 yılında ise bu sefer kendilerini korumak amacıyla İskoçya’nın savaşçı kavmi Piktlere karşı Hadrian Duvarı’nı inşa ettiler.

      60 Yılda Roma Çöküyor

      Roma İmparatorluğu, İmparator Trajan döneminde (98 –117) en geniş sınırlarına ulaştı. Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da hükmettiği alan 5 milyon kilometrekareyi bulmaktaydı. Bu alan yeryüzünün altıda birine denk geliyordu ve dünya nüfusunun dörtte biri burada yaşıyordu.

      Fakat imparatorluğun bu engin genişliği, Avrupalı ve Asyalı düşmanların art arda gelen isyanları sonucunda Roma’nın çöküşüne sebep oldu. Örneğin, 260 yılında İmparator Valerianus Pers Sasani İmparatorluğu tarafından yenilip esir alındı. 396 yılında imparatorluk doğu ve batı olmak üzere ikiye bölündü. Doğu Roma İmparatorluğu başkent olarak Konstantinopolis’i seçti ve büyük bir gelişme kaydetti. Batı Roma İmparatorluğu ise Orta Avrupa’dan gelen topluluklarla savaşması sebebiyle zayıfladı.

      Roma’nın sonu ise oldukça çabuk geldi. 406 yılında Germen kabilelerinin Ren Nehri’ni takip ederek İtalya ve Galya’ya gelmesi üzerine Batı Roma İmparatorluğu sadece 60 yıl içinde çökecekti. 439’da Kartaca Vandallara bırakıldı. 452 yılına gelindiğinde Roma İmparatorluğu Britanya ve İspanya’nın büyük bir kısmını içeren geniş bir bölgeyi tamamen kaybetti. Bu sürede nüfusunun dörtte üçünü kaybetmiş olan Roma şehri, 455 yılında Germenler tarafından yağmalandı. 476 tarihinde son Roma İmparatoru Romulus Augustus’un tahttan çekilmesiyle Batı Roma İmparatorluğu dağılmıştır.

      300.000 Ölü

      451 yılında Doğu Fransa’nın Champagne bölgesinde bir tarafta Romalılar ve Vizigotlardan oluşan birleşik bir ordunun, diğer taraftaysa Hunlar ve müttefiklerinin yer aldığı nihai bir savaş yaşandı. Roma İmparatorluğu’nun son askeri harekâtlarından biri olan bu savaş, Hunların ve onların korkulu lideri Attila’nın mağlubiyetiyle sonuçlandı.

      Bu savaşta kaç kişinin yer aldığı ve bunlardan kaçının öldüğü bilinmiyor. Dönemin tarihçisi Hidatius’un iddiasına göre 300.000 kişi ölmüştü; fakat her iki taraf da o dönemde böyle bir gücü toplamaktan uzaktı. 450 yılında Batı’daki Roma ordusu, 50 sene önceki mevcudiyetinin ancak yarısından oluşuyordu. Son tahminler toplam savaşçı sayısının 100.000 olduğunu ve Roma-Vizigot güçleriyle Hun güçlerinin birbirlerine denk sayılabileceğini söylemektedir. Kaç kişinin öldüğü bir tahminden öteye gidemese de, kaynaklar savaş meydanlarının cesetlerle dolup taştığını yazar.

      Bu mağlubiyet Galya’ya yönelik Hun ilerlemesinin durmasına ve Attila’nın ordularının bir sonraki sene İtalya’dan СКАЧАТЬ