Entelektüelin kutsal kitabı - biyografiler. David S. Kidder
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Entelektüelin kutsal kitabı - biyografiler - David S. Kidder страница 11

Название: Entelektüelin kutsal kitabı - biyografiler

Автор: David S. Kidder

Издательство: Maya Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-8068-57-3

isbn:

СКАЧАТЬ MÖ 490 yılındaki Marathon Savaşı’nda başarılı bir generaldi. Zaferleriyle hiçbir zaman övünmemiştir. Çağdaşlarının biri onu Atina’nın en “değerli” adamı diye adlandırmaktadır.

      Aristides gerçekten de o kadar ahlaklıydı ki hemşehrileri arasında onu sevmeyen birçok kişi vardı. MÖ 482’de yapılan bir oylamada şehirden sürülmesine karar verilmişti. Kovulması lehinde oy kullanan bir Atinalı: “Ben onu şahsen tanımam. Ama her yerde onun adını duymaktan, ondan ‘Adil adam’ diye bahsedilmesinden bıktım usandım,” demiştir. (Aristides’in Atina filosunun genişletilmesine karşı çıkmasının da kovulmasında rol oynadığı tahmin edilmektedir).

      Aristides’in sürgün kararı bir süre sonra pişmanlığa neden olmuştur. Sürgüne gönderilmesinden iki yıl sonra Persliler yeniden Yunanistan’ı işgal ettiler. Thermopylae Savaşı’nda Yunanlılar’ı yenmiş ve görünüşe göre bölgenin tamamını ele geçirmeye yemin etmişlerdi. Bu durum karşısında Atinalılar, Aristides’e geri dönüp şehrin savunmasını organize etmesi için yalvarmak zorunda kaldılar.

      İki yıl önce Aristides’in kovulması için kampanya başlatanların arasında yer alan politikacı Themistocles’le (MÖ 524-460) birlikte Persler’e karşı mücadele etmek için kurulmuş olan ve Yunan şehir devletlerinden oluşan birliğin komutasını ele aldı. Salamis Savaşı’nda (MÖ 480) Pers donanmasını yenilgiye uğrattılar. Sonraki yıl ise Platea Savaşı’nda kara ordularını yendiler. Bu zafer Pers istilasının sonu oldu.

      Savaştan sonra Yunan birliği bozulmaya başladığında, Sparta’nın aksine Atina’nın lider Yunan şehri olması için diplomatik bir çaba harcadı. Dürüstlüğüne borçlu olduğu ünü sayesinde diğer şehirlerin güvenini kazanmayı başardı. Aristides, MÖ 487 yılında kurulan ve Delian Ligi denen Atina liderliğindeki konfederasyonun mimarlarından biriydi.

      Aristides’in hayatının geri kalanı hakkında pek az şey bilinmektedir. Politikaya dönmüş ve Plutarch’a (46-120) göre sefalet içinde ölmüştür. Zira politikayı kullanarak zenginleşmeyi kesin olarak reddetmiştir.

Ek Bilgiler

      1- Plutarch’a göre Aristides ve Themistocles arasındaki düşmanlık kişiseldi. Her ikisi de Stesilaus adındaki bir genci seviyorlardı.

      2- Aristides Pers Savaşları sırasında general anlamına gelen strategos unvanını aldı. Strateji kelimesi bu terimden türetilmiştir.

      3- Delian Ligi, adını konfederasyonun hazinesinin saklandığı ve yıllık toplantılarının düzenlendiği Delos Adası’ndan alır. Her ne kadar eşitler arasındaki bir birlik olarak yola çıkılmış olsa da zamanla fiili olarak bir Atina imparatorluğu haline gelmiştir. Hazinesine, Pantheon’un inşasında kullanmak üzere Atina tarafından MÖ 454 yılında el konulmasının ardından, birlik son bulmuştur.

      Sofokles

      Sofokles (MÖ 496-406), Atinalı bir oyun yazarıdır. Pek çok ünlü Yunan tragedyasını o yazmıştır. Yüzden fazla oyun yazdığına inanılmaktadır. Ne yazık ki bunlardan pek azı günümüze kadar ulaşabilmiştir. Euripides (MÖ 484-406) ve hem arkadaşı hem de rakibi olan Aiskhylos (MÖ 525-455) gibi isimlerle birlikte en büyük Antik Yunan oyun yazarları arasında yer almaktadır.

      Sofokles’in en etkili oyunları, efsanevi Theban Kralı Oidupus’u anlatan Kral Oidupus ve kralın kızını anlatan Antigone’dir. Aiskhylos’tan ilham almış olmasına rağmen Sofokles’in sahneleme stilleri ve oyunlarındaki karakter gelişimi çok daha sofistikedir. Bu özelliği onun oyunlarını günümüzde en çok sahnelenen Yunan tragedyaları arasına sokmuştur.

      Sofokles, Attika’daki küçük bir kasabada dünyaya geldi. Küçük bir çocukken Perslere karşı verilen Atina Savaşı’na tanık oldu. Doksan yıl süren hayatı boyunca Atina’yı bir süper güç haline getiren Pers Savaşları’ndan seksen yıl sonra şehrin düşüşünü başlatan Peloponez Savaşı’na kadar pek çok tarihi olaya tanık oldu.

      Kariyerinin ilk döneminde Sofokles ağırlıklı olarak Aiskhylos’tan etkilenmişti. Ne var ki Atina’da her yıl düzenlenen bir tiyatro yarışması olan Dionysia’da ustasına meydan okudu. MÖ 468 tarihinde onu yendi. Bu zaferi, onu şehrin en önde gelen oyun yazarı yapacak olan bir dizi olayın da başlangıcı oldu.

      Kral Oidipus’ta, Oidipus Thebes kralının ve kraliçesinin oğludur. Bir kahinin çocuğun büyüdüğünde babasını öldürüp annesiyle evleneceğini söylemesi üzerine ebeveynleri onu terk eder. Uzun yıllar sonra soyundan habersiz olan Oidipus bir çatışma sırasında kralı öldürür ve onun dul eşiyle evlenir. Bu kadının annesi olduğundan habersizdir (Annesiyle cinsel ilişki yaşamak isteyen bir erkeğin Oidipus kompleksine sahip olduğu söylenir. Oyunda Oidipus ne yaptığının farkına varır varmaz büyük bir utanç yaşar. Kendini kör eder ve Thebes’den ayrılır.)

      Sofokles aynı zamanda Atina’da politikaya da karışmıştı. Orduda bir dönem strategos, yani general olarak hizmet verdi. Peloponez Savaşı başladığı sırada yaşlı bir adamdı. Şehrin Sparta’ya karşı savunulmasına yardım etti. Savaşın feci bir yenilgiyle son bulmasından hemen önce hayatını kaybetmiştir.

Ek Bilgiler

      1- Sofokles’in yüz yirmi üç oyunundan yalnızca yedisi günümüze ulaşabilmiştir: Ajax, Antigone, Electra, Oidipus Colonus’ta, Kral Oidipus, Philoctetes, Trachisli Kadın.

      2- Yaygın bir biçimde kullanılan pek çok ünlü söz ve deyiş Sofokles’in çalışmalarından gelmektedir. Örnek vermek gerekirse “Hiç kimse kötü haber getireni sevmez,” sözü Antigone’den alınmıştır. “Zaman her şeyin ilacıdır,” Kral Oidipus’ta, “Garip bir ülkede garip kalmak,” deyişi ise Oidipus Colonus’ta’da yer almaktadır.

      3- Sofokles’in pek çok erken dönem oyununda kendisi de rol almıştır. Ne var ki sesi yetersiz olduğu için daha sonraları oyunculuktan vazgeçmek zorunda kalmıştır.

      Mattathias

      Yahudilerin ışık bayramının (Hanukah) kökenleri MÖ 2. yy’a kadar dayanmaktadır. Her yıl ışık bayramında Mattathias adındaki bir rahibin başlattığı ve Kudüs Tapınağı’nın yeniden Yahudilerin eline geçmesini sağlayan isyanın zaferini kutlamaktadırlar. İsyandan muzaffer olarak çıkan Yahudiler, tapınağı sadece bir gün yetecek olan yağla sekiz gün boyunca aydınlatmayı başarmışlardır. Bu mucize her yıl menorah (yedi kollu şamdan) yakarak kutlanır.

      İsyanın başladığı MÖ 167 yılında Kudüs, Yunanca konuşan Seleucid İmparatorluğu’nun egemenliğindeydi. Pek çok Yahudi, Yunan geleneklerini benimsemiş ve hatta Yunan tanrılarına tapmaya başlamıştı. Bu durum Yahudi toplumunda anlaşmazlıklara neden oldu. O yıl Seleucid Kralı 4. Antiochus (MÖ 215-164), sünnet ve Sabbath gününün de aralarında bulunduğu kimi Yahudi adetlerini yasaklayarak bu anlaşmazlığın derinleşmesine neden oldu.

      İncil’de anlatılanlara göre Mattathias, antik Yahudaizmin dini merkezi olan tapınakta bir rahipti. Mattathias Kudüs’te yapılanlardan dolayı çok öfkeliydi. “Ben bunları, insanlarımın ve kutsal şehrin çöküşünü, görmek için СКАЧАТЬ